IMF ile anlaşma yok ama Varlık Fonu borç arıyor
ARTI GERÇEK - Türkiye'de son dönemde seçimlerden sonra IMF ile bir anlaşma olup olmayacağıyla ilgili bir tartışma sürerken, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere iktidar mensupları her fırsatta IMF ile bir anlaşma iddialarını sert bir dille yalanlıyor.
İKTİDARIN 'IMF İLE ANLAŞMA YOK' KOROSU
Türkiye IMF ile resmi olarak herhangi bir anlaşma yapmamış olsa da, uluslararası piyasalardan borç arayışını sürdürüyor. Bununla ilgili olarak geçtiğimiz yıllarda kurulan ve tartışmaların odağındaki Türkiye Varlık Fonu, 1 milyar euro sendikasyon kredisi için Citigroup ve ICBC'yi yetkilendirdi.
Bloomberg’e bilgi veren beş kaynak, Türkiye Varlık Fonu’nun 1 milyar euroluk (1.14 milyar dolar) sendikasyon kredisi sürecinin koordinatör bankalarının Citigroup ve ICBC olduğu belirtti. Sendikasyonun vadesinin iki yıl olması, bir yıl da uzatma opsiyonunun bulunması planlanıyor. Varlık Fonu, Citi ve ICBC konuya ilişkin yorum yapmadı.
Alınan bilgiye göre, Varlık Fonu, bu kaynağı portföyünde olan şirketlere sermaye takviyesi yapmak için kullanacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, son yaptığı açıklamalarda, 2016 yılında kurulan Türkiye Varlık Fonu’na ilişkin "bilançosunu ve şeffaflığını genişletmek için büyük adımlar attığını" söylemişti. Öte yandan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da fonun çalışmalarını yetersiz bulduğunu söylemiş; yönetimini değiştirmiş ve kendisini başkanlık görevine atamıştı.
Varlık fonları genellikle borçlanmak yerine, hisse senedi veya bono-tahvil gibi enstrümanlara yatırım yapıyor. Türkiye Varlık Fonu’na benzer ülkedeki egemen fonların, uluslararası düzeyde borç alması çok yaygın olmasa da geçen yıl Suudi Arabistan Varlık Fonu, Goldman Sachs, HSBC ve JPMorgan da dahil olmak üzere dünyanın en büyük küresel bankalarından bazıları ile 11 milyar dolarlık kredilere imza attı. Suudi Arabistan’ın Varlık Fonu sendikasyon yoluyla 11 milyar dolar borçlanırken, LIBOR artı 75 baz puan ödedi.
46 TAŞINMAZ, BANKALAR VE KAMU HİSSELERİ
Ağustos 2016’da kurulan ve en az 50 milyar dolarlık bir portföyü olduğu tahmin edilen TVF’ye bugüne kadar 46 adet taşınmaz devredilmiş durumda. TVF’ye çeşitli banka ve şirketlerdeki kamu hisseleri, bazı kamu iktisadi teşebbüsleri, at yarışları ve şans oyunlarına dair lisanslar 49 yıllığına devredilmişti.
TVF’ye devredilen şirketler arasında Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, Borsa İstanbul, Türksat ve Türk Telekom’un sermayelerinde bulunan Hazine hisselerinin yanısıra THY ve Halkbank’taki Özelleştirme İdaresi hisseleri bulunuyor.
Son olarak KHK ile TVF’ye dış borç yetkisi de verilmişti.
‘Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkı sağlamak, uluslararası kurumsal yatırımcıların ilgisini çekmek ve büyük projelere kaynak yaratmak’ amacıyla kurulan TVF, fonun yol haritası niteliğindeki ‘strateji belgesi’ henüz hazır olmadığı için bu görevine ilişkin herhangi bir faaliyette bulunmamış oldu.
Bugüne kadarki süreci kuruluş ve yapılanma faaliyetiyle geçirdiği belirtilen TVF’nin, henüz gelir artırıcı ve azaltıcı faaliyette bulunmadığı, bu nedenle hiçbir harcama da yapılmadığı kaydedilmişti.
TVF’nin tescil işlemleri haricinde tüzel kişiliği olmadığı için bünyesinde çalışan personel de bulunmuyor.
2016 yılı kasım ayında yönetim kurulu başkanı ve genel müdürün ataması yapılan TVF’de Ocak 2017’de de yönetim kurulu üyelerinin ataması yapılmıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘arzulanan hedeflenen süreç olmadığı’ için TVF’nin ‘reorganize edilmesi’ talimatını vermesi üzerine Eylül 2017’de fonun yönetim kademesi yeniden yapılandırılmıştı.
Son olarak TVF’de, 10 Kasım 2017 tarihi itibariyle 10 beyaz yakalı çalışan bulunduğu, güvenlik, temizlik, ikram görevlisi ve şoför pozisyonlarında ise taşeron olarak sekiz kişinin görev yaptığı bildirilmişti.
