'Kurdaki oynaklığı durdurmak için IMF adımı çok önemli'
Koronavirüs salgınıyla birlikte ekonomide ciddi sıkıntılar yaşayan Türkiye, yurtdışından döviz finansmanı arayışlarını sürdürüyor. En önemli iki döviz girdisi ihracatta ve turizmde kayıp yaşayan Türkiye'nin sıcak paraya ihtiyacı bulunuyor.
IMF'den borç alınabileceği alternatifi dile getirilse de, hükümet bunu sert bir dille reddediyor. Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan iktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Türkiye'nin bu yıl yaklaşık 30-40 milyar dolar kaynağa ihtiyacı olduğunu söyledi.
BİR YILDA ÖDENMESİ GEREKEN BORÇ 170 MİLYAR DOLAR
Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, bir yıl içinde ödenmesi gereken borçların miktarının 170 milyar dolar civarında olduğunu ifade eden Kozanoğlu, "Ama bunların bir kısmı, yabancıların Türkiye'deki döviz hesabı, Türkiye'deki bankaların yurtdışındaki TL hesabı gibi kalemlerden geliyor. Kabataslak bunun kredi bölümü 110 milyar dolar civarında. O nedenle 30-40 milyar dolar bir paraya ihtiyaç var. Ama şu anda bunu karşılayacak bir kaynak görünmüyor" dedi.
ABD'NİN SWAP HATTI TÜRKİYE'NİN SORUNUNU ÇÖZMEZ
Ülkenin döviz ihtiyacı nedeniyle IMF tartışmalarının başladığına değinen Kozanoğlu, şöyle konuştu:
"Burada sorulması gereken şu: Bir ülke IMF'den kaynak istemeyebilir. Bu anlaşılabilir, genel anlamda benim de savunduğum bir çizgi. Ama ABD'nin swap hattına bel bağlamanın, ‘IMF'den para almam ama ABD'den, Trump'tan para alırım' demenin bir anlamı yok.
ABD, swap hattına Avrupa, İsviçre, Japon merkez bankalarının yanına, kendisi için önemli gördüğü Brezilya, Meksika, Singapur, Kore'yi de ekledi. Türkiye'yi bunun dışında bıraktı.
Ayrıca bu hat Türkiye'nin sorununu çözmez. Çünkü bu kredi değil, sadece geçici olarak bir ülkenin kendi yerel parasını vererek döviz likiditesine kavuşmasıdır.
Yani bu yatırımlar ve borçları ödemek için kullanılacak bir para değil. Döviz kuru oynamalarını bir süre geçici olarak durduracak bir para."
İKTİDARIN MANEVRA ALANLARI DARALMIŞ DURUMDA
IMF'nin dünya finans sisteminin çökmemesi için devreye girmeye çalıştığını anlatan Kozanoğlu, bu nedenle AKP yönetiminin IMF'ye ilişkin itirazlarının, geçmişteki uygulamalarla bir bağlantısının olmadığını kaydetti.
Kozanoğlu, "Bugün IMF'den gelecek kaynaklar, bütçe açığınızı şuraya indirin, fonları şeffaf hale getirin benzeri IMF'nin sıkı denetimi söz konusu olmayacak. Muhtemelen, kısa vadeli bir likidite ödemesi olacak. Bir şekilde bu IMF vurgusunu çok yaptıkları ve tükürdüklerini yalamamak için de esnek davranma alanına sahip olamıyorlar. Manevra alanları daralmış durumda" diye konuştu.
TÜRKİYE'DEKİ YABANCI VARLIĞI GERİLEDİ
Türkiye'de dövizi sıçratacak bir yabancı varlığının kalmadığını anlatan Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, "2014 yılında hisse senetleri ve Hazine kağıtlarındaki yabancı varlığı 140 milyar dolarken, bugün 30 milyar doların altına inmiş durumda.
Bu da dövizi oynatacak bir rakam değil. Ekonomide büyük daralma olduğu için Türkiye cari denge nedeniyle çok ciddi bir döviz ihtiyacıyla da karşılaşmayacak. Bu nedenle Türkiye'nin sorunları dış borçların servisi ile ilgili" dedi.
ENFLASYON ARTTI DENİLECEK ZAMAN DEĞİL
Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan önlemlerin hem vatandaşları hem de işverenleri tam olarak kapsamadığını söyleyen Kozanoğlu, ekonomideki sorunların halının altına süpürüldüğünü belirtti.
Para basılması konusunu da değerlendiren Kozanoğlu, "Bu dönem enflasyon arttı denecek bir zaman değil, virüsün yayılmamasına yönelik önlemlerin sağlanması lazım. Bununla birlikte insanlara da ihtiyaçlarını sağlayacak gelir sağlanması gerekir. Ücretsiz izin günlük 39 TL. Temel ihtiyaçları karşılayamayacak bir para. Maaş olanakları bulunmayan her yurttaşa belirli bir ödeme yapılabilir. Bütün sorunlarına rağmen Türkiye'nin kaynakları bunu karşılamaya yeterlidir" dedi.