Merkez Bankası Başkanı Ağbal açıkladı, 2021 yıl sonu enflasyon hedefi değişmedi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal kendisinin ve yılın ilk enflasyon raporu sunumu için kameralar karşısına geçti.
Kasım ve aralık ayındaki enflasyon verileri, enerji ve kur maliyetinin etkisiyle ekonomistlerin beklentilerinin üzerindeki gelirken dikkatler Ağbal'ın ilk enflasyon raporu sunumuna çevrildi.
Bir önceki raporda, enflasyonun 2021 sonunda yüzde 7,1 ile yüzde 11,7 aralığında (orta noktası yüzde 9,4) gerçekleşeceği öngörülmüştü. Ağbal, sunumunda, enflasyon hedefinin sabit bırakıldığını açıklayarak, "2021 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceğini, 2022 yıl sonunda yüzde 7'ye ve 2023'te yüzde 5'e gerilemesini tahmin ediyoruz. Tahminler üzerinde yukarı yönlü riskler gücünü koruyor" dedi.
Ağbal sunumunda, bir önceki raporda yüzde 9,4 olan 2021 yıl sonu için enflasyon tahmininde bir değişikliğe gidilmediğini açıkladı. Gıda enflasyonu beklentisini ise yüzde 10,5'ten yüzde 11,5'e revize edildi.
Göreve geldiğinden bu yana fiyat istikrarı vurgusu yapan Ağbal yönetimindeki TCMB sıkılaşma yönünde adımlar atarken bu konuda güçlü mesajlar da verdi. Son Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizi sabit tutulurken, sıkı duruşun uzun müddet devam edeceği belirtildi.
Ağbal enflasyon beklentilerine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını değerlendiriyoruz. Kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikasının sürdürüleceği 2021 sonunda 9,4 olarak gerçekleşeceğini 2022 yıl sonunda yüzde 7; 2023 sonunda ise 5 seviyesine gerileyeceğini öngörüyoruz. Böylece ekim raporunda öngörülen 2021 ve 22 yıl sonu enflasyon tahminlerini koruduk. Ancak bu tahminler üzerinde yukarı risklerin belirgin şekilde önemini koruduğunun farkındayız. Güçlü para politikası duruşumuzu devam ettirmek zorundayız. TL cinsinden ithalat fiyatlarına bağlı güncelleme enflasyon tahminini 0,4 puan düşürürken birim işgücü maliyeti asgari ücret artışına bağlı 1 puan yükseltici etki yaptı. Gıda fiyatlarında öngörülen yüksek seyir tahmiin 0,2 puan yükseltirken yönetilen yönlendirilen fiyatlar tütün ürünlerinde vergi ayarlaması etkisyile tahmini 0,3 puan aşağı çekti. Sıkı parasal duruşun devamıyal enflasyon beklentilerinde öngörlüen iyileşmenin 0,5 puan düşürücü yönde katkıda bulunacağını değıerlendiriyoruz."
Bir önceki raporda; enflasyonun 2021 sonunda yüzde 7,1 ile yüzde 11,7 aralığında (orta noktası yüzde 9,4) gerçekleşeceği öngörülmüştü.
Ağbal, enflasyonun 2021 yıl sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceği, 2022 yıl sonunda yüzde 7,0'ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağının tahmin edildiğini söyledi. Bir önceki beklenti bu yıl için yüzde 9,4 seviyesinde bulunuyordu. Ağbal, "Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2021 yılı sonunda yüzde 7,3 ile yüzde 11,5 aralığında (orta noktası yüzde 9,4), 2022 yılı sonunda yüzde 4,6 ile yüzde 9,4 aralığında (orta noktası yüzde 7,0) gerçekleşeceği öngörülmektedir" dedi.
Ağbal'ın sunumundan satır başları şöyle:
2020 son çeyreğinde bazı ülkelerde uygulamaya konan salgın tedbirleri büyümedeki toparlanma eğilimlerini yavaşlatmış tedaviye yönelik olumlu gelişmeler daha hızlı ikinci yarı toparlanma beklentilerini güçlendirdi.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyon düşük seyretmekte ancak risklerin ağırlıklı olarak yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir.
Emtia ve talepteki iyileşmenin yanı sıra salgına karşı uygulanan parasal genişleme enflasyonist baskı oluşturma potansiyeli taşımaktadır. Bu görünüm altında ülkelerde para politikasındaki genişletici tutumun sürmesi beklenmektedir.
Gelişmiş ülkelerdeki olumlu beklentiler gelişmekte olan varlıklara yönelik risk iştahını artırmakta ve portföy girişleri hızlandığını görmekteyiz. Ülkemizde iktisadi faamiyyet güçlü kredi büyümesinin desteğiyle yurtiçci talep kaynaklı belirgin toparlanma gösterdi. Dördüncü çeyrekte de güçlü seyir izledi.
Sanayi üretimi perakende satış ve ciro endeksinde dördüncü çeyrekte güçlü artış görlüdü. Ekonomik aktivitede görünen toparlanma sektörlerin geneline yaygınlaştı.
Sıkılaşmanı netkisiyle bir mitar yavaşlamaya işaret ediyor. Güçlü toparlanmanın en önemli belirleyicisinin ise güçlü kredi büyümesi olduğunu görmekteyiz. İkinci çeyrekten itibaren ivmelenmiş KGF 2017’nin çok ötesinde genişlemeye neden oldu.
Güçlü kredi genişlemesi firmada olduğu kadar konut ve ihtiyaç başta olmak üzere bireysel kredilerde de belirgindir. Bankalarca ikinci çeyrekten itibaren kredi hacmi 518 milyar TL oldu. Üçüncü çeyrekte uygulanmaşa başlanan parasal sıkılaşmaya bağlı kredi faizleri yükselmeye başlamış ivmelenmede yavaşlama sağlandı.
Kredi genişlemesinin etkisiyle salgında belli parasal genişleme sağlandı. M2 para arzı 2020 şubat ayına kıylasla yüzde 33 artışla 833 milyar TL'ye yükseldi. Başta bireysel krediler olmak üzer net kredi kullanımı tarihsel ortalamanın artması altın ithalatının yükseldiği turizm gelirlerinin gerilediği 2020 yılında cari açık önemli oranda yükseltti. Kasım itibariyle birikimli cari açık 38 milyar dolar
Sermaye çıkışları rezerv kaybına da yol açtı. Dış dengenedi bozulmayla artan risklerl neticesinde ülke risk primi artarken döviz kurlarında bozulma oldu borçlanma maliyeti arttı. Mevduat dolarizasyonu arttı.
2020 eylüldeki yüzde 11,75 seviyesinden yıl sonu itibariyle 14,60 seviyesine yükseldi. Enflasyon ekim raporunda paylaşılan tahmin bandının üzerinde gerçekleşti. Enflasyondaki yükselişte temel mal ve gıda belirleyici oldu.
Ekim raporu sonrasındaki dnemde temel mal gribunun yıllık enf lasyona katkısı 1,5 puan arttı 4,5 puana ulaştı, gıdanın katkısı 4,7 puan oldu. Enerji ile alkollü içecek grup tüketici enflasyonunu sınırladı. Giyim konaklama eğitim eğlence ve kültür gibi salgın nedeniyle talep koşullarının zayıf seyrettiği kalemlerde enflasyon nispeten düşük seyretti.
Kredi genişlemesine bağlı talebin güçlü olduğu gruplarda enflasyon yüksek seyir izledi. Alt kalemler incelendiğinde temel gıda ve dayanıklı mallarda yıllık enflasyon tarihsel ortalamaların oldukça üzerine çıktı. Çekirdek göstergelerin eğilimi deyüksek seyrediyor. Temel mallarda yüksek seyir varken hizmetlerde kademeli yükseliş gösteriliyrken işlenmiş gıdada riskler artıyor.
Üretici enflasyonu artış eğilimini koruyor. Döviz kurunun son dönemdeki olumlu katkısına rağmen uluslararası emtia fiyatları öncülüğünde yüksek seyir izleyen üretici fiyatları, tüketici fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor. Metal ve metalle ilişkili gruplar kâğıt ve kağıt ürünleri gıda motorlu kara taşıtları temel girdilerinde enflasyon oldukça yüksek seyrediyor.
Çıktı açığı gelişimi önemli bir gösterge olarak enflasyonist bastkıları etkiledi. Talep koşulları 2020 ikinci yarısında güçlü seyretmiş ve çıktı açığı göstergeleri enflesyonist düzeylere erişti. Turzm ve hizmet zayıf seyrin sınırlayıcı etkisine karşın hızlı kredi genişlemesinin uyardığı genele yayılan harcama gruplarındaki güçlü seyir etkili oldu.
Üçüncü çeyrekteki gelişmeler özel tüketim talebi milli gelir artışını oldukça üzerinde gerçekleşerek büyümeye en büyük katkıyı verdi. Turizmin sınırlayıcı etkisine rağmen kredi büyümesinin birikimli etkileri toplam talep koşulları enflasyonist düzeylerde seyretiyor. 2020 son çeyrekte iktisadi faaliyetin zirve noktasına ulaştığını ve 2021 ilk çeyrekteki yavaşlamaşya eğilimine yakınsadığını düşünüyoruz.
Döviz kurundan etki de 2020 ikinci yarıda oldukça güçlendi. Döviz kurundaki gelişmelerin yansıması temelde üç ayrı kanaldan geçrekleşti. Talep maliyet ve beklenti kanalı. Döviz kuru geçişkenliği ekonominin yükselme döneminde ve kurun hızla arttığı dönemde tarihsel ortalamalardan yüksek oluyor. Son aylardaki düşüş enflasyon üzerinde döviz kuru kaynaklı etkilerin zayıflayacağına işeret ediyor.
Enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını değerlendiriyoruz. Kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikasının sürdürüleceği 2021 sonunda 9,4 olarak gerçekleşeceğini 2022 yıl sonunda yüzde 7; 2023 sonunda ise 5 seviyesine gerileyeceğini öngörüyoruz. Böylece ekim raporunda öngörülen 2021 ve 22 yıl sonu enflasyon tahminlerini koruduk. Ancak bu tahminler üzerinde yukarı risklerin belirgin şekilde önemini koruduğunun farkındayız.
Güçlü para politikası duruşumuzu devam ettirmek zorundayız. TL cinsinden ithalat fiyatlarına bağlı güncelleme enflasyon tahminini 0,4 puan düşürürken birim işgücü maliyeti asgari ücret artışına bağlı 1 puan yükseltici etki yaptı. Gıda fiyatlarında öngörülen yüksek seyir tahmin 0,2 puan yükseltirken yönetilen yönlendirilen fiyatlar tütün ürünlerinde vergi ayarlaması etkisiyle tahmini 0,3 puan aşağı çekti. Sıkı parasal duruşun devamıyla enflasyon beklentilerinde öngörülen iyileşmenin 0,5 puan düşürücü yönde katkıda bulunacağını değerlendiriyoruz.
Küresel büyüme ve dış talep görünümünde salgın kaynaklı olumsuz şokun bir daha yaşanmayacağı ve Türkiye’ye yönelik risk algısında iyileşmenin devam edeceğini ele aldık. Ücretler, gıda fiyatları ve uluslararası emtia fiyatları yukarı yönlü yönetilen yönlendirilen fiyatlar ve beklentiler aşağı yönlü etkilemektedir. Bu etkileşim içinde sıkı parasal duruşun güçlü etkisinin yüzde 9,4 düzeyine gerilemesini sağlayacağını öngördük.
Fiyat istikrarına işaret eden yüzde 5 hedefine nasıl strateji ve ulaşacağımızı anlatmak istiyorum. Enflasyonun mevcut seviyesi ve riskler değerlendirildiğinde yüzde 5 hedefinden oldukça uzaktayız. Tahmin patikası içinde yüzde 5 hedefine 2023 sonunda ancak ulaşabiliyoruz. Buna ulaşmak için 2021 yılında enflasyon hedeflemesi rejimini tüm unsurlarıyla kararlı şekilde uygulayacağız. Sıkı ve ihtiyatlı duruşumuz yüzde 5 hedefine ulaşacağımız 2023’e kadar kararlılıkla sürdürülecek.
Para politikasında güçlü sıkılaştırma yaptık ve 10,25 olan oranı önce 15’e, sonra 17’ye çıkardık. Enflasyon üzerindeki riskleri dikkate alarak gerekirse ilave sıkılaştırma yapacağımızı ifade ettik. Yüzde 5 hedefine varmak için PPK tüm araçları kullanmaya devam edecek. Enflasyonun tahmin ettiğimiz patikada ilerlemesini yakından izleyeceğiz mevcut verilerin yanı sıra her yeni verinin orta vadede hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda önden ilave sıkılaştırma kararlılıkla yapılacak.
Fiyat istikrarı için sabırlı ve kararlı bir mücadele sürdüreceğiz. Tüm paydaşlarla etkili bir işbirliği ve iletişim sürdüreceğiz. Bu kapsamda TÜSİAD, TOBB, TESK ve MÜSİAD'ın fiyat istikrarı çağrısı çok önemli, kendilerine teşekkür ediyorum.
SORU-CEVAP BÖLÜMÜ
SORU: Para politikasında adımın faiz artırımı yönünde olduğunu belirtiyorsunuz bundan 1 hafta öncesine kadar piyasada daha çok 2021 nisan ayında bir düşüşle beraber faiz indirim beklentileri dillendirilmeye başlandı. Yılsonu daha düşük faiz beklentisi var bu sunumdan sonra faiz indirimini konuşmak için daha çok erken yorumunda bulunduk katılır mısınız? Dengeden bahsettiniz burada daha önce reel politika faizi ön plana çıkıyordu bunu mu vurgulamak istiyorsunuz?
CEVAP: Enflasyona ilişkin mevcut veriler ve riskleri değerlendirdiğimizde enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarına varma hedefi doğrultusunda para politikasını sıkı duruşuna uzun süre devam etmemiz gerektiği görülüyor. Faiz indirimi patikası şeklinde yaklaşıma girmek için erken olduğunu değerlendiriyoruz. Tüm faktörler belli noktaya gelene kadar sıkı para politikası devam edecek. Bizim fiyat istikrarı temelinde hükümetle varılan mutabakat temelinde enflasyon hedefi yüzde 5 dolayısıyla para politikası kurulu olarak karar alırken yüzde 5 hedefi doğrultusunda karalar alıyoruz.
Mevcut ve yakın döneme gelişmeleri dikkate alarak manşet enflasyonun yanında fiyatlama davranışları beklentiler. Bu veriler 2021 yılında enflasyonun önce kontrol altına alınması sonra fiyat istikrarı eğilimine evrilmesi için sıkı para politikasına devam edilmesi ve faiz indirimini konuşmak için çok erken diye değerlendiriyoruz. Yüzde 5 hedefi için uzun bir süre enflasyonist beklentilerin kontrol altına alacak şekilde para politikası faiz oranı ile gerçekleşen beklenen faiz oranı arasında dezenflasyonist dengenin korunmasının da hedefe varmada önemli çıpa olacağını değerlendiriyoruz. İleriye dönük beklentilerin yönetilmesi rehberlik etmesi bakımından hem yukarı yönlü sıkılaştırma hem de uzun vadeli sıkı para politikası duruşuna ilişkin açıklık kazandırmış olduk. Yukarı yönlü para politikası faizinin ilave sıkılaştırma için değiştirilmesi ise enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde verilerin işaret ettiği eğilime bağlı olarak belirlenecek. Rejimde esas olan orta vadeli enflasyon eğilimine göre politika duruşunun belirlenmesidir. Para Politikası Kurulu olarak veriler açık samimi ihtiyatlı ve enflasyonla kararlı mücadele etmek bağlamında paylaşacağız ve kararın ne anlama geldiğini de paylaşacağız. Para politikası duruşunun sıkılığı yüzde 5 hedefine kadar sürecek.
SORU: Gıdada değerleme en kötüyü içeriyor mu? Türkiye bu gıda enflasyonunudan kurtulmak için ne yapmalı? Aktif nasıl rol üstlenebilir?
CEVAP: Uluslararası gıda emtialarında artış dikkat çekçi. Yukarı yönlü riskleri barındırıyor. Merkez Bankası olarak gıda enflasyonu üzerindeki gıda emtialarından kaynaklı riskleri alarak yüzde 11,5’e yükselttik. Tüm varsayımlarda ihtiyatlı davrandık. Riskleri görürsek etkilerin kalıcı loduğunu da görürsek geekli reaksiyonu veririz. Gıda enflasyonu emtia fiyatları yanı sıra yapısal sorunlarla da etkileniyor. Gıda Komitesi bünyesindeki kurumlar riskleri oluşturan yapısal faktörlere ilişkin değerlendirme yapıyor ve kararlar alıyor. Gıda Komitesi'ndeki rolümüze ilişkin değerlendirmeleri yapıyoruz. Merkez Bankası'nın burada en önemli fonksiyonu fiyatlama davranışlarını takip etmesi ile oluştu. Önümüzdeki süreçte erken uyarı sistemi konusunda yapılan çalışmalara daha fazla katkı vermeyi planlıyoruz. İlgili kurumlarla çalışıyoruz. 2021 eflasyon gerçekleşmesi üzerinde risk oluşturmaya devam ediyor.
SORU: İlave sıkılaştırmada uzun bir müddet konusunu göstergeler iyileşene kadar dediniz kalıcı efnalsyon düştükten sonra mı demek istiyorsunuz? 9,4 hedefine ulaşılamazsa bütün bir yıl mı sürecek? Tüm taraflar sahiplenecek dediniz, siyasi taraf bu sahiplenemde olacak mı?
CEVAP: Sahiplenme konusu son derece önemli bu konuda tüm toplum katmanlarının ekonomideki tüm aktörlerin sürece inanması ön koşul. Karar alıcıların kararlarıyla ve eylemleriyle heedf olarak belirledikleri noktaya giderken kararlı olmaları gerekiyor. Uygulamaya alınan kararlar sonuçlarını göstermeye başladıkça enflasyonisk beklentiler olumluya gidecek. Enflasyon rejimi içinde baktığımızda esas konu tek başına maliyet talep değil fiyatlama davranışları. Enflasyonist beklentiler. Bu iki husus farklı etkenler altında şekilleniyor.
Türkiye’de fiyat istikrarını sağlayacaksak tüm karar alıcıların fiyat istikrarına katkı yapacak şekilde politikaların şekillenmesi lazım. Bazen maliyetler artsa da fiyatlara yansımıyor bunu belirleyen talep kadar enflasyonist beklentiler. Türkiye’de şu anda enflasyon hedeflemesi rejimine dayalı para politikası rejimi uyguluyoruz. Ne tek başın amerkez bankası sağlayabilir ne de herhangi bir paydaş sağlayabilir. Hedefin üzerinde herkesin inanması ve kararlılık ve eylemlerin arka arkaya gelmesi. 2021 Para Politikası Kurulu dokümanında Türkiye açısından şu anda fiyat istikrarına işaret eden ve hükümetle belirlenen enflasyon oranı yüzde 5. Mevcut politika setinde bu hedefte ancak 2023 yılında varacağımızı görüyoruz. Esas odak yüzde 5. Yüzde 5’in uzağındayız.
Para politikasının bundan sonraki süreçte kararlarını değerlendirirken veya kararlarına ilişkin yorum yaparken şuna dikkat etmeliyiz merkez bankası için 3-6 ay sonrası değil 2023 için yüzde 5 hedefi orta vadeli karar setini oluşturuyor. Bu hedefe varıncaya kadar bunu temin edinceye kadar tabii ki sıkı para politikası uygulanacak. Tek başına para politikası faiz oranına bakarak ilariye dönük karar patikası üretmek ve bunun üzerinden politikanın oluşacağını varsaymak doğru değil. Para Politikası Kurulu sıkılığı ifade eden faiz oranının önümüzdeki süreçte pangi yönde eğimde gideceğine kara rverirken talep, arz, gelişmelere bakacak ve hedefini her zaman için merkeze koyacak, tüm bunların etrafında bir patika üretecek.
Bu patika bir dezenflasyonist patika olacak. Bir sıkılaşma düzeyi olacak. Matematiksel denklem değil bu düzeyin nasıl oluşacağına dair PPK gerekli verileri ve bilgileri dikkate alarak basiretli sıkı tarafta durarak hareket edecek. Para politikası yönü ve zamana ilişkin yapılan değerlendirmelerin bizim açıklamalarımız çerçevesinde yorumlanmasını dilerim. Yüzde 5’in çok uzağındayız çok dikkatli olmamız lazım. Fiyatlama davranışları ve politika faizi arasındaki ilişkiyi ihtiyatlı tarafta devam ettirmemiz gerekiyor. Önümüzdeki PPK kararlarında da kurduğumuz bu güçlü iletişimi devam ettireceğiz.