Merkez Bankası yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladı: Enflasyon tahmini yüzde 8,9'a yükseldi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, yılın üçüncü enflasyon raporuna ilişkin sunum gerçekleştirdi. Uysal, küresel büyümedeki zayıflamanın ikinci çeyrekte derinleştiğine dikkat çekerek, küresel toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizliklerin sürdüğünü söyledi.
Uysal, enflasyon tahminlerini revize ettiklerini belirterek, 2020 yılı sonunda enflasyonun daha önceki tahminin 1,5 puan üzerinde yüzde 8,9 olarak gerçekleşeceğini açıkladı. Önceki tahmin 7,4'tü.
2021 yılı TÜFE tahmini yüzde 5,4'ten 6,2'ye çekildi. Gıda enflasyonu tahmini ise yüzde 10,5'e çıkarıldı.
Uysal, ticari kredilerde ise doygunluğa gelindiğini belirtti. Uysal, atılan likidite adımlarının kademeli olarak gözden geçirilebileceğini söyledi.
Enflasyon raporunun soru cevap kısmında Uysal, rezervlerdeki düşüşle ilgili soruya, "Kısa vadeli yükümlülüklerimize bakıldığında toplam rezervlerimizin yeterli olduğunu görüyoruz. İkinci yarıda rezervler açısından olumlu döneme giriyoruz" cevabını verdi
Raporda şu değerlendirmeler öne çıktı:
- Küresel toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizlikler yüksek seyrediyor. Gelişmiş ülkelerde faiz indirim süreçleri durdu. İkinci çeyrekte gelişen ülkelerden portföy çıkışları hız kesti. Gelişen ülkelere sermaye akımları ikinci yarıda bir miktar toparlanacaktır.
- Finansal koşullardaki iyileşme kredi büyümesini destekledi. Ticari krediler ivme kaybetse de güçlü seyrediyor. Tüketici kredileri mayıs sonrası ivme kazandı. Dış ticaret hacminde toparlanma gözüküyor. Turizm gelirlerinde kısmi iyileşme bekliyoruz.
- Finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının kesintisiz ve sağlıklı bir şekilde işlemeye devamını teminen aldığımız parasal tedbirlerin yanı sıra mart, nisan, mayıs aylarında politika faizini toplamda 250 baz puan aşağı çektik. Haziran ve temmuz aylarında ise enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurlar ışığında politika faizini yüzde 8,25 düzeyinde sabit tuttuk.
- Mevcut rapor döneminde, sistemin fonlama ihtiyacının önemli bir kısmı TCMB ve BİST bünyesinde gerçekleştirilen döviz karşılığı TL swap işlemleriyle karşılandı. Bununla birlikte salgın sonrası devreye alınan yeni imkânlar nedeniyle açık piyasa işlemleri (APİ) aracılığıyla sağlanan fonlamanın kompozisyonunda değişiklik gözlendi. Bu kapsamda hedefli ilave likidite imkânları çerçevesinde üç aylık repo ihaleleriyle sağlanan fonlama ile piyasa yapıcı bankalara sağlanan fonlamanın APİ fonlaması içindeki payları arttı.
- Enflasyon gelişimine baktığımızda mayıs haziran ayında beklediğimizin üzerinde gerçekleşme gördük. Birim maliyetlerdeki artışlar ve diğer salgın kaynaklı etkileri gördük. Temmuz ayı itibariyle hizmetler kaynaklı fiyat ayarlamaların yavaş yavaş azaldığını görüyoruz. Döviz kuru etkileri etkili oldu. Salgına bağlı etkilerle, gıda fiyatları öne çıktı
- İlk çeyrekteki artış temel mal ve gıda gruplarından kaynaklandı. Gıda fiyatları tüketici enflasyonundaki yükselişte etkili oldu. Çekirdek göstergelerin eğilimlerinde yükseliş gözlendi.
- Yıl sonu enflasyonuna ilişkin beklentiler yükselirken orta vadeli enflasyon yatay seyrettiğini görüyoruz. Orta vadeli enflasyonda bir miktar iyileşme gözleniyor.
- 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin alüminyum ve tarımsal ürünler dışındaki diğer emtia fiyatlarında zayıf seyre bağlı olarak aşağı yönlü olarak güncelleme yaptık. 2020 yılı gıda enflasyonu tahminini yüzde 10,5 olarak güncelledik, 2021 yılında ise gıda enflasyonu tahminini yüzde 7'den yüzde 8'e çektik.
- Enflasyonun 2020 yılı sonunda yüzde 8,9 olarak gerçekleşeceğini (önceki 7,4), 2021 sonunda ise yüzde 6,2'ye geriledikten sonra da orta vadede yüzde 5'te istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz. 2020 yıl sonunda orta noktası yüzde 8,9 olmak üzere, yüzde 6,9 ile yüzde 10,9 aralığında. 2021 yılı sonunda ise orta noktası yüzde 6,2 olmak üzere yüzde 3,9 ile yüzde 8,5 aralığında olacağını öngörüyoruz.
- Rezervler, her zaman ifade ettiğimiz gibi hem altın hem döviz olmak üzere takibini brüt olarak değerlendirmek gerekir. Salgın sonrası dönemde yüm gelişen ülkelerde olduğu gibi ciddi sermaye çıkışları gördük. Biz de bunlardan etkilendik. Portföy yatırımlarında çıkışlar oldu. Salgın ilk aşamada ihracatımızı ithalattan hızlı etkiledi. İlk altı ayda 20 milyar dolar cari açık verdik. Yılın ikinci syarısında daha ılımlı bir seyir öngörüyoruz. Swap işlemlerine yönelik düzenlemelerin de etkisiyle rezervlerde bir miktar dalgalanma oldu ancak kısa vadeli yükümlülüklerimize bakıldığında toplam rezervlerimizin yeterli olduğunu görüyoruz. İkinci yarıda rezervler açısından olumlu döneme giriyoruz.