'Traderlar uzun süre Türkiye'ye gelmeyecek'

'Traderlar uzun süre Türkiye'ye gelmeyecek'
Ekonomist Cüneyt Akman, piyasada atılan adımlar sebebiyle yabancıların aralarında uzun süre Türkiye'ye yatırım yapmama kararı almış olabileceğine dikkat çekti.

Son iki günde para piyasalarında sıradışı bir hareketlilik yaşanıyor. Özellikle swap piyasasında yaşanan faizlerdeki geniş hareketlilik kafalarda soru işaretleri yarattı.

Ekonomist ve yazar Dr. Cüneyt Akman, bu piyasadaki koşulları anlatırken artan faizlerin sebebini Sputnik Türkiye'nin Seyr-i Sabah programında anlattı. Akman, yaşananların ardından yabancı yatırımcıların bazı basın organlarına Türkiye'ye tekrar yatırım yapmayı uzun süre düşünmeyecekleri yönünde demeçler verdiklerini dile getirdi.

Akman'ın son günlerde yaşanan gelişmelere dair açıklamaları şöyle:

SPEKÜLASYON VE MANİPÜLASYON FARKLI ŞEYLER

"Swap, türevler denen bir araçlar silsilesinin en son icat edilmiş, çok hızlı büyümüş bir ürünü. Yüksek kredi kullanarak, mesela bir opsiyonda 1000-2000 dolar koyup 100 bin dolarlık iş yapabiliyorsunuz. Bunlar 1980'lerde ortaya çıkıp piyasayı sardı. Swap da en son ortaya çıkıp en çok büyümüş ürünlerden biri. Bunlar bütün dünyada kurlar ve faizler serbest olunca insanlar kur ve faiz zararına uğramaya başladı. Kar edeyim derken kur düşüyor, bütün iş zarara dönüyor. O zaman vadeli piyasalar da doları açığa satıyor. O arada dolar düşerse kendi yaptığı ticaretten kaybediyor ama kur kazancı oluyor. Sıfıra sıfırla çıkabiliyor işin içinden. Zaman içinde hemen her tür finansal araç gibi türev ürünleri sonunda finans işlemleri haline geldi.  

SPEKÜLASYON KAPİTALİST EKONOMİNİN DOĞASINDA VAR

Spekülasyonlar bir araçtır. Spekülasyon normal her gün borsadan çimento piyasasına kadar her yede yapılıyor. Spekülasyon olmasa fiyat oluşmaz, kapitalist ekonominin doğasında var. O olmadan ekonomi dönmez. Zaman zaman spekülasyonlar büyük kredili ve riskli işlemler olduğu için, kısa sürede çok kar elde etme işlemi olduğu için birçok kere piyasayı manipüle edebilecek işlemler de yapılıyor. Mesela para elde etmek için yalan haber yaymak gibi işlemler yapıldığı zaman spekülasyonla manipülasyonlar yan yana geliyor. Sıklıkla spekülasyonla manipülasyon yan yana kullanılınca kavramlar karışıyor.

TÜRKİYE ÜSTÜNDE OYUNLAR OYNANIYOR MU?

Türkiye ekonomisi üstünde oyunlar oynanıyor mu oynanmıyor mu sorusu önemli. Paranoyak olmamız takip edilmiyor olmamız anlamına gelmez. Türkiye ile batı bloku arasında bazı gerginliklerin olması Türkiye için bazı adımların atıldığını gösteriyor olabilir. Hatta Trump onların ekonomisini mahvedeceğim demişti zamanında. Bunlar kuşku yaratıyor. Bu vesileyle yapılmış işlemler de olabilir. Dünya finans piyasasına hakim sonuçta Batı bloku. Bunu net olarak söylemek için başka herhangi bir unsur olmayıp Türkiye'nin durumunun normal olması gerekir. Durum hangi ülkede yapılmış olsa benzer felaketli sonuçlar çıkarabilecek son dönem politikalarla açıklanabilir.

ABD ile aranızın bozuk olduğu lafları dolaşırsa, içerde seçim meydanlarındaki konuşmaları dinlerlerse 'Eyvah Türkiye kopuyor' diyebilirler. ABD'nin lehine çalışmak gibi düşüncesi olmayan sıradan bir fon yöneticisi kendi kendine de satışa geçebilir. Nitekim geçmişte Japon ev kadınlarından tutun yatırım fonlarına kadar insanlar Türkiye'ye tonla para getirdiler. Türkiye yatırım notu alamadığı için bu paraları swaplarla getirdiler. Türkiye'de bankalar milyarlarca dolarlık miktarı swap üstünden aldığı parayla yönetti.

Swap, siz dolarınızı getirirseniz karşıdan Türk bankaları da TL'yi getirir bu ikisi bir ay süreyle takas edilir. Herkes kendi faiziyle parasını alır. Birisi dolarını alır birisi TL'sini alır. Sizin dolar sıkışıklığınız varsa onu alırsınız yabancı da yatırım yapacaktır TL'ye sıkıştığında buradan TL alır. Son zamanlarda edinilen TL borçlarıyla bir kısım maceracı fonlar TL'nin düşeceğini düşündüğü için açığa TL satmaya başladı. Sonra bizdeki spot piyasada dolar almaya başladılar. Doları yukarı çıkarmaya çalıştılar. Böyle olunca TL'nin açığa satılması demek bunun TL düşerse alıp tekrar yerine koyacak düşükten ve kar edecek. Türkiye de bunu kesmek için bankalara geçen seferki gibi çok fazla TL vermeyin dedi. Öz sermayelerin ancak yüzde 25'ini verebilirsiniz dediler. Ama yabancılar, 'Bunlar bankalara talimat veriyorlar, yüzde 25 bile izin verilmiyor' demeye başladılar.

TRADER BİR DAHA TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPMAYABİLİR

Adam kendi dolarını alabilmek için bu işten çıkmak istiyor. Bunlar iyi niyetli de olabilir ama bu sefer TL bulamadığı için çıkamıyor. Yüzde 20'lerde olan off shore faizleri yüzde 1200'e kadar çıktı. O şekilde borç kullanırsa muazzam zarara girecek olan yatırımcı TL'de kaldı. Adam para bulamazsa Türkiye'deki varlıklarını sattı, borsa düştü, banka hisseleri en çok düştü. Aynı dönemde tahvillerini de sattıklarından, tahvilin fiyatı düşünce gösterge faizi düşmüş oluyor. Bu, Türkiye'nin tüm faizlerini belirleyen bir faiz. Türkiye'de herkes daha fazla faiz ödemek zorunda kalacak demek oluyor bu. Türkiye bu olaydan çok ciddi yara aldı.

Yabancı bankaların traderları bir daha Türkiye'ye gelmeyi çok uzun zaman düşünürüm diyor. Bunu söyleyen çok fazla yatırım yöneticisi var. Gelirken alabildiğiniz ama satmak isterken satamadığınız piyasaya kimse girmez. Türk tahvillerine yatırım yapılabilir mi çok tartışılır. Yarın tekrar para isteyeceksiniz bu adamlardan. Bütün bu mesele niye koptu onu da hatırlayalım: Cuma gününden önce bir açıklama yapıldı. O açıklamada rezerv rakamları çıktı: Esrarengiz bir biçimde rezerv rakamları 6 milyar azalmış. O ayki dış borç ödemesi azalanın yarısı kadar. Ondan önce bütün yabancı piyasalarda şu konuşuluyordu: TL'yi düşük tutmak için piyasalar kapandıktan sonra sürekli dolar satılıyor deniyordu. Bunu düşünen bir spekülatör seçimden sonra TL düşecek diye düşünür. O zaman TL'yi açığa satma başlar zaten öyle de oldu. Bunlar yazılıp çizilmeyince bir kuşku ortamı oldu. Merkez Bankası bununla ilgili bir açıklama yapabilecekken tuhaf bir açıklama yaptılar ve cuma günkü kriz başladı." (EKONOMİ SERVİSİ)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar