Agrobay Seracılık işçileri: Biz hakkımızı almada kararlıyız, direneceğiz
Artı Gerçek - İzmir Dikili-Bergama yolu üzerinde bulunan Bayburt Grup bünyesindeki Agrobay Seracılık’ta çalışan 39 işçi, Tarım İşçileri Sendikası’nda (Tarım-Sen) örgütlendikleri gerekçesiyle 23 Ağustos'ta işten çıkarıldı. 600’den fazla işçinin çalıştığı serada, kötü çalışma koşulları, düzensiz ödemeler, mobing gibi uygulamalara karşı sendikaya üye olan işçilerin, kıdem ve ihbar tazminatları da ödenmedi.
24 Ağustos’tan bu yana Agrobay Seracılık önünde hakları için eylem yapan kadın işçiler, yaşadıkları sorunları anlattı. Kadın işçiler, sürekli baskı gördüklerini, günde bir kez lavaboya gidebildiklerini söyledi.
‘BİZ AŞAĞILAYARAK ÇALIŞTIRDILAR’
İki çocuk annesi 45 yaşındaki Tulay Gören, işe 2018 yılında girdiğini ancak resmi olarak girişinin 2019 yılında yapıldığını söyledi. Gören, “Burada çalıştığım süre boyunca sürekli baskı gördüm. Çalışırken bize eldiven ya da korunmak için herhangi bir elbise verilmedi. Eldivenlerimizi kendimiz alıyorduk. Günde sadece bir kere lavaboya gidebiliyorduk. Bir ara kollarımda sinir sıkışması vardı. Bunu orada görevli mühendise söyledim ve çalışma alanımın değiştirilmesini istedim. Bana, ‘defol git’ dedi. Biz aşağılayarak çalıştırdılar. Sabah seraya girdik mi akşama kadar susuyorduk” dedi.
‘YÜZ KIZARTICI BİR ŞEY YAPMADIK’
Çocukları nedeniyle baskılara ses çıkaramadığını dile getiren Gören, işten çıkarılma sürecine ilişkin şunları söyledi:
“Sendikalı olduktan sonra bizi işten çıkarttılar. Bizde insan kaynakları ile görüşmeye gittik. Ancak orada bulunan görevli Funda hanım bize ‘Defolun çıkın. Sizi burada bırakacağım. Servisleri göndereceğim, sizde ne yaparsanız yapın’ dedi.
Bizde bizi burada bırakmasın diye servisin önüne çıktık. Servislere ya binecektik ya da sesimizi duyuracaktık. Bizim suçumuz yüz kızartıcı suçmuş, işverene karşı gelmekmiş. Zaten işten çıkarmayı planlamışlardı. Yüz kızartıcı herhangi bir şey yapmadık.
İşçilere vermelerine rağmen bir kilo domates bile almadım. Böyle bir suçlamayı kabul etmiyorum. Şirket karalama propagandası yaptığı için diğer seralar da bizi işe almıyor. Biz çocuklarımıza yemek götürmeyecek miyiz.”
‘SENDİKAYA ÜYE OLDUK DİYE İŞTEN ÇIKARILDIK’
Agrobay Seracılık'ta 11 yıldır çalıştığını kaydeden 52 yaşındaki Esma Arık, iki yıl boyunca sigortasız çalıştırıldığını ve işten çıkarıldıklarında da kendilerine bir bilgi verilmediğini söyledi. Arık, “Biz yemeğe gidecektik, bize ‘yemeğe gitmeyin, seranın dışına çıkın’ dediler. Bizim sırtımızdan para kazanırken iyiydi. Sendikaya üye olduk diye işten çıkarıldık. Biz başka yerde çalışmak istiyoruz. Ama çıkışımızı, tazminatımızı vermiyorlar. Bizim bütün haklarımızı yediler. Ama biz bırakmayacağız. Haklarımızı alana kadar burada direnmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘ÇALIŞIRKEN ARABADAN DÜŞTÜM’
9 yıl serada çalışan ve işten çıkarılan işçilerden Şirin Yıldırım, Üç çocuğuna bakmaz zorunda olduğu için çalışmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. Yıldırım, “Çalışırken arabadan düştüm, omurga kemiğim kırıldı. İp bağlamak için çıktığımız arabalarda hiçbir şekilde iş güvenliği yok. Korka korka inip çıkıyorduk. Bunu yapmaya mecburuz. Düştükten sonra savcılık, jandarma gelip kontrol edecek diye arabayı oradan kaldırdılar. Bayramlarda çalışmak istemediğimizde, bizi işten çıkarmakla tehdit ettiler. Bayramlarda bile çalıştık” diye belirtti.
‘HAKKIMIZI ALANA KADAR DA BURADA DİRENECEĞİZ’
Yaşadıkları kötü çalışma koşullarına karşı sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldıklarını dile getiren Yıldırım, “Bize desteğe gelen arkadaşlarımıza izin vermiyorlar. Bize desteğe gelen arkadaşlarımızı da işten çıkarıyorlar. Biz hakkımızı almada kararlıyız. Hakkımızı alana kadar da burada direneceğiz” vurgusu yaptı.
‘ÇALIŞIRKEN ASANSÖRDEN DÜŞTÜM, BENİ ACİLİN ÖNÜNE BIRAKTILAR’
Agrobay Seracılık’ta 14 yıl çalıştığını belirten 57 yaşındaki Nuran Karabulut ise sadece 7 yıl sigortasının yatırıldığını söyledi. “Sen yardım alıyorsun, sigortanı yatırırsak yardımın kesilir" denilerek kandırıldığını kaydeden Karabulut, şunları kaydetti:
"Çalışırken asansörden düştüm, beni acilin önüne bıraktılar. Bana ‘Zeytin ağacından düştüm diyeceksin’ dediler. Bende öyle dedim. Rapor istedim ama oradaki görevli, ‘Sigortan yok’ dedi. İnsan kaynaklarını aradım, ‘Yanlışlık olmuş bakıyorum’ dedi. Normalde biz PTT’den paramızı alıyorduk. Ama sonra elden vermeye başladılar. Bizi sürekli işten çıkarmakla tehdit ediyorlardı. Benimde paraya ihtiyacım vardı, çalışmak zorundaydım. Arkadaşlarıma destek verdim diye beni de işten çıkarmak istiyorlar.”(MA)