Antep Emek ve Demokrasi Güçleri: Kaza değil, kader değil, fıtrat değil, katliam!

Antep Emek ve Demokrasi Güçleri: Kaza değil, kader değil, fıtrat değil, katliam!
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen Amasra maden ocağında 41 işçinin ölümünü katliam olarak niteledi. Türkmen, son 20 yılda maden ocaklarında ölen işçi sayısının ise 1990 olduğunu söyledi.

Artı Gerçek - Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin yaşamına mal olan maden faciasına tepkiler sürüyor. Antep Emek ve Demokrasi Güçleri, Bartın’da yaşanan işçi katliamıyla ilgili Balıklı Parkı’nda ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Kurumlar adına ortak açıklamayı BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen yaptı.

Maden ocağında yaşanan patlama sonucu 41 işçinin ölmesini “Katliam” olarak nitelendiren Mehmet Türkmen, bunun bir kaza ve kader olmadığını, yaşananın katliam olduğunu söyledi.

Bu tanımla ile görmezden gelinen bir gerçeği ifade ettiklerini vurgulayan Türkmen, “Bu toplu katliamın kurbanı olan işçileri ‘maden şehidi’ gibi uyduruk ifadelerle ananlar, bu olayı basitleştirmeye çalışarak asıl sorumluları ve iktidarın iş sağlığı ve güvenliği politikasını, yani resmî kurumları aklama çabası içinde olanlardır” ifadelerini kullandı.

'İŞÇİ ÖLÜMLERİNİN ASIL SORUMLUSU RANT REJİMİDİR'

Daha önce Soma’da, Ermenek’te, Zonguldak’ta, Balıkesir’de, Kozluk’ta, Siirt’te, Şırnak’ta ve daha pek çok yerdeki maden ocaklarında meydana gelen patlama ve göçüklerde işçi katliamları yaşandığını ifade eden Türkmen, “Bartın’da da, patronların kar hırsı uğruna yaşanan bu işçi ölümlerinin asıl sorumlusu AKP-MHP iktidarının yarattığı bu rant rejimidir! Bartın’da ölen işçiler en başta iktidarın denetimsizlik, ihmaller, daha önce yaşanan katliamlardaki cezasızlık ve sorumluları koruma politikası yüzünden ölmüştür” diye konuştu.

'ALTI YILDA 893 İŞÇİ YARALANDI'

Türkmen, Bartın’da patlama meydana gelen maden ocağı ile ilgili yaşanan ihmallere de değini. 2005 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan (TTK) rödevans (imtiyaz) anlaşmasıyla Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş. firmasına verildiğini hatırlatan Türkmen, şunları söyledi:

“Sayıştay raporuna göre ihale şartnamesi değiştirilerek şirkete haksız kazanç sağlanmış. Rödevans bedeli ödenmemiş. Bu maden hakkındaki 2018-19 Sayıştay raporlarına göreyse, 2017’de 133, 2018’de 112 iş kazası medyana gelmiş. Bu iki yılda 223 kişi yaralanırken altı yılda yaralanan işçi sayısı 893. Yine Sayıştay raporunda azalan işçi sayısına bağlı olarak, kömür kazı faaliyetinin yapıldığı ayaklarda yeterli sayıda işçi bulunmadığı, bu durumun da başta iş güvenliği olmak üzere üretim ve işgücü verimliliklerini düşürdüğü bulgusuna yer verilmiş. İşletmede bin 145 çalışan olması gerekirken, 622 çalışanın yer aldığı tespit edilmiş. 2019 ve 2020’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin hiç birisi, Amasra'daki madene gidip denetim yapmamış. Peki bu şirketin sahibi kim? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘telefonla yerli uçak istediği işadamı’ olarak bilinen Mehmet Hattat. ‘Kader planı’na bakın!

'PATRONLARI KURTARMAK İÇİN YARGITAY ÜYELERİNİ DEĞİŞTİRDİLER'

Soma’nın üzerinden 8 yıl geçti. Şu an tutuklu sanık bulunmuyor. Yargıtay “olası kast”tan patronlara yüzlerce yıl ceza verdi. Birileri devreye girdi. Patronları kurtarmak için Yargıtay üyelerini değiştirdiler. Suçu “bilinçli taksir”e çevirip patron Can Gürkan’ı kurtardılar. Ama Soma’nın avukatları Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı cezaevinde.

Bu nasıl bir kader planıdır ki, iktidar ortakları, yakınları, beşli çeteler, yandaş patronlar ülkenin yer altı ve yer üstü bütün kaynaklarını yağmalayarak, emek sömürüsü ve işçilerin kanıyla semirerek büyürken, yerin altında ve üstünde ölmek, aç kalmak işçilere düşmektedir? Bu nasıl bir kader planıdır ki; madencilikte bilim ve tekniğin geldiği noktada sıfır ölüm riskiyle üretim yapmak mümkünken, örneğin Türkiye’nin iki katı kömür üreten Almanya’da 20 yılda sadece 6 ölüm yaşanırken Türkiye’de 20 yıllık AKP iktidarı döneminde 1.990 işçi ölmektedir?" (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar