İşten çıkarılan Koç Hastanesi işçileri: Hukuk fakültenizde bu hukuksuzluğu anlatabilecek misiniz?
YAĞMUR KAYA
Artı Gerçek - DİSK'e bağlı Devrimci Sağlık İş Sendikası'na üye olduktan sonra işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri hastane önünde eylem yaptı. Eylem, taşeron işçilerin işe iadesi ve hastanede taşeron çalışmanın sonlandırılması talebiyle yapıldı. "Sendika Haktır, Engellenemez" pankartı açılırken, sık sık "Sendika haktır engellenemez" sloganı atıldı.
Eyleme, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Gıda-İş Başkanı Seyit Aslan, DİSK Dev Sağlık-İş Genel Sekreteri Erdoğan Demir, DİSK'e bağlı sendika başkanları ve temsilcileri, İşçinin Kendi Partisi, 4. Vardiya, Halkevleri, HDP ve SODAP katıldı.
ÇERKEZOĞLU: SENDİKALI OLMAK EN TEMEL ANAYASAL HAKTIR
Eylemde söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bir şirkette örgütlenmenin, sendikalaşmanın anayasal hak olduğuna dikkat çekti. Çerkezoğlu, "Sendikalı olmak bu ülkede çalışan herkes açısından en temel yasal ve anayasal bir haktır. Sendikalaşmak işçilerin temel hakkıdır. Hiç kimse bize anayasal hakkımızı kullandığımız için herhangi bir biçimde baskı uygulayamaz. İşçilerin bu yasal ve anayasal hakkını kullanması karşısında baskı uygulamak, işyerinde mobbing yaparak işçileri sendikadan istifaya zorlamak ve halka gözdağı vermek için işten çıkarmaya kadar bu sürece götürmek asla ama asla kabul edilemez" dedi.
Koç Üniversitesi Hastanesi yönetimine işçilerle bir an önce diyaloğa geçmesi yönünde çağrıda bulunan Çerkezoğlu, "İşçilerin en temel yasal ve anayasal haklarına yani sendikalı olma hakkına saygı duymaya ve işten çıkartılan arkadaşlarımızı derhal işbaşı yaptırmaya çağırıyoruz" diye konuştu.
Eylemde, hastanede altı yıldır Euroserve adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan, mobbing suçlaması getirmesi ve ağır çalışma koşullarına itiraz etmesi sonrası işten çıkarılan işçilerden Suna Erkoçak da söz aldı. Erkoçak, ağır ve uzun çalışma koşullarına dikkat çekerken, "kadın işçilerin sözlü tacize maruz kaldığını" söyledi. Erkoçak, "O dönemde çalışma koşullarının zorluklarına dayanamayıp istifa eden arkadaşlarımızın yerine yeni işçi alımı yapılmadı. En ufak bir itirazda bile işten atmayla tehdit edilirken, bir de şefin ya da yöneticinin bizleri sindirmek için baskı ve mobbinglerini göze almak zorunda kalıyoruz" dedi.
Geçen hafta hastane başhekimi ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade eden Erkoçak, "Sonrasında yapılan çanta aramalarının kaldırılması ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir. Fakat işten atılan işçilerin taşeron firmanın başka projelerinde çalıştırılma teklifi hastanenin sorumluluktan kaçtığını göstermektedir" diye konuştu.
'HUKUK FAKÜLTENİZDE BUNUN DOĞRU OLDUĞUNU ANLATABİLECEK MİSİNİZ?'
"Bu üniversitede bilim üretme gayeniz varsa eğitim verdiğiniz öğrencilere işçilerin haklarını nasıl teslim etmediğinizi de anlatabilecek misiniz? Hukuk fakültenizde sadece anayasal hakkını kullanıp sendikaya üye olan işçilerin işten atılmasının doğal olduğunu anlatabilecek misiniz? Tıp fakültenizde 'hastalara gerekli özeni gösterdiği, tıbbın gereklerini yerine getirdiği halde sadece sendikalı olduğu için çalışanlarınızı işsiz bırakabileceğinizi' anlatabilecek misiniz?" diye soran Erkoçak, hastane yönetimine "Cevabınız 'hayır'sa, gelin bu yanlıştan vazgeçin" çağrısında bulundu.
GÜNGÖRDÜ: HAKLARIMIZI SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ
İşten çıkarılan işçilerden Dev Sağlık-İş İşyeri Temsilcisi Kenan Güngördü ise şunları söyledi:
"Ağustos ayından beri taşeron işçilerde Dev Sağlık-İş’i örgütlemeye başladık. 300 taşeron işçinin olduğu bir hastane burası. Son bir aydır 11 işçiyi ‘Küçülüyoruz, taşeronu kaldırıyoruz’ gibi çeşitli bahanelerle attılar. ‘Performans düşüklüğü, bize talimat geldi işten çıkartıyoruz’ dediler. İşten çıkartılanların hepsi temizlik ve hasta bakım elemanlarıydı. Biz de ısrarla sendikal nedenlerle işten çıkarıldığımızı belirttik. Hem hukuksal hem de sendikal haklarımızı kullanacağımızı belirterek imza atamadan ayrıldık. Davalarımızı da açacağız. Bütün haklarımızı kullanacağız."
