KESK iş bıraktı: ‘Hükümet zammını al başına çal’

İSTANBUL - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü önünde, saat 14.00’de bir araya gelerek toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin teklifine karşı ‘uyarı’ niteliğinde iş bıraktı. SGK önünde buluşan memurlara Halkların Demokratik Partisi İstanbul İl Örgütü’nden İlknur Birol, Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, İBB iştiraki Ağaç A.Ş. işçileri ve çeşitli siyasi parti ile demokratik kitle örgütü destek verdi. Uyarı eyleminde sık sık “Kurtuluş yok tek başına ya beraber ya hiç birimiz”, “Hükümet zammını al başına çal” sloganları atıldı. Kamu emekçileri adına basın açıklamasını ise İstanbul Eğitim Sen 3’nolu Şube Başkanı Ayfer Koçak okudu.

‘BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR’

6 milyonu aşkın kamu emekçisi ile emeklisinin 1 Ağustos’tan beri merakla beklenen teklifin dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklandı. Açıklanan teklifin 20 milyonu aşan vatandaşı yoksulluğa sürüklendiğini söyleyen Ayfer Koçak, kamu emekçilerinin ve emeklilerinin insanca yaşam şartlarında yaşayamayacaklarını kaydetti. Koçak, şöyle konuştu:

“Kamu emekçilerinin, emekliliklerin insanca yaşam şartlarında yaşayabilmelerine imkân sunmayan bu teklif, bizim için yok hükmündedir ve kabul edilemez bir tekliftir. Bu nedenle toplu iş sözleşmesinin, pazarlık hakkımızın temel unsurlarından olan üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz.”

Peki, hükümet ne teklif etti ve neden iş bırakıldı? Hükümet; kamu emekçilerine ve emeklilere altışar aylık dilimler halinde 2024 yılı için yüzde 14 artı yüzde 9 maaş artışı, 2025 yılı için ise yüzde 6 artı yüzde 5 maaş artışı teklif etti.

Konuşmasına devam eden Koçak, teklifte tüm kamu emekçilerinin ortak talebi olan kira yardımı, ikramiye, kreş yardımı, seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge ve mülakatın kaldırılması konularına ilişkin tek cümle dahi edilmediğini belitti.

Kamu emekçilerinin “sefalet ücret” dediği görüşmeler devam edecek. Ayfer Koçak konuşmasına taleplerini dile getirerek son verdi:

“Biz bugün sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak açlık ve yoksulluk sınırında asgari bir yaşam öneren, iş sağlığı ve güvenliğimizi sağlamaktan uzak bu teklifi kabul etmiyor ve TİS taleplerimizi hükümete tekrar hatırlatmak istiyoruz.”

‘TALEPLER’

Performans, ek ödeme, taban, teşvik değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz. Bunun üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler eklenerek giydirilmiş ücretler belirlensin.
Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın,
Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın
Nöbet, icap ve fazla çalışma ücretleri 2 kat arttırılsın
Sağlık alanında çalışan tüm emekçiler “sağlık hizmetleri sınıfı”na alınsın
Üniversite hastanelerinde de çalışanlara tayin hakkı verilsin,
Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin son bulması için “şiddet üreten sağlık sistemi” değişsin. Halk ve emekçiler yararına yeni bir sağlık sisteminin inşası için işkolu emekçileri ve halkın örgütlü yapılarının, hizmetin planlanmasından sunulmasına kadar karar alma mercilerinde yer alacağı mekanizmalar oluşturulsun.
Sağlık ve sosyal hizmetler alanında OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın.
Kamu sağlık hizmeti verilen ASM’lerde her türlü giderler devlet tarafından karşılansın,
Covid-19 gibi meslekle ilgili hastalıklar, illiyet bağı aranmadan sağlık kurumlarında çalışan tüm personel için meslek hastalığı sayılsın,
Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın
Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü personelinin özlük, mali ve sosyal haklarını, bir an önce Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğündeki emsali personellere eşitleyin, geçmiş hak kayıplarını acilen telafi edilsin. Sağlık Bakanlığı’nın diğer tüm personellerine sağlanan imkan ve haklardan aynı ve eşit derecede yararlandırılsın.
Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında; katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun.

(Artı Gerçek)

KESK, enflasyon hedefinin altındaki zam teklifine karşı iş bıraktı