Sendikalardan Yatağan Termik Santrali’nde işçi kıyımına tepki: 'Santralleri ve madenleri acilen kamulaştırın'

Sendikalardan Yatağan Termik Santrali’nde işçi kıyımına tepki: 'Santralleri ve madenleri acilen kamulaştırın'
Yatağan Termik Santrali’nde yaşanan işten çıkarmalara karşı sendikalardan sert tepki geldi. 327 işçinin toplu olarak işten çıkarılmasına karşı yapılan açıklamada, santrallerin ve madenlerin acilen kamulaştırılması talep edildi.

Artı Gerçek - Muğla'daki Yatağan Termik Santrali’nde yaşanan işten çıkarmalarla ilgili sendikalardan açıklama geldi. Maden İş Sendikası Yatağan Temsilcisi Kubilay Görgen ile Tes-İş Yatağan Şube Başkanı ve Türk-İş Muğla İl Temsilcisi Fatih Erçelik'in yaptığı ortak basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

'İŞVEREN 1 AĞUSTOS İTİBARİYLE 327 İŞÇİYİ TOPLU OLARAK İŞTEN ÇIKARMAKTA ISRAR ETTİ'

“Yatağa Termik Santral iş yerimizde kömür tedarikinde yaşanan sorunlar nedeniyle kapasite düşümüne gidileceğini, santralin 3 ünitesinden 1’inin kapatılması yani çalıştırılmaması yönünde karar alındığını, bu nedenle 327 işçinin toplu olarak işten çıkarılacağı şirket yönetimi tarafından 2 ay önce bize bildirdi. Özelleştirme sürecinde hiçbir işçinin işsiz kalmayacağını, bu konuda kendilerinin bizzat talimat verdiklerini hatırlatır ve işçi çıkarmalarında yerel siyasetin Ankara’daki iktidar ve muhalefet temsilcilerine kadar defalarca kapılarını çalarak durum hakkında bilgi verdik ve destek istedik. Maalesef yaptığımız uyarıların hiçbirisi dikkate alınmadığını üzülerek gördük. Zaten yıllardır eksik elemanla, fazla mesailerle, bıçak sırtında üretim yapılmaya çalışılan bir yerde işçi sayısı fazla algısı yaratılarak üyelerimizin toplu olarak işten çıkarılmasını asla kabul etmediğimizi söylememize rağmen işveren 1 Ağustos itibariyle 327 işçiyi toplu olarak işten çıkarmakta ısrar etti.

'İŞVERENİN BELİRLEDİĞİ 327 KİŞİ SAYISI, SANTRALDE 120, MADEN’DE 64’E DÜŞÜRÜLDÜ'

Tes-İş ve Maden İş Sendikaları Genel Başkan Yardımcıları ve hukukçularımızla birlikte yetkililerle yaptığımız toplantılar sonucu hem sayının abartılı olduğunu hem de çıkışların teşvikli ve gönüllülük esasına dayalı olması gerektiğini belirttik. Sonuç olarak işverenin belirlediği 327 kişi sayısı, santralde 120, Maden’de 64’e düşürüldü. Arkadaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda kıdem ve ihbar tazminatı, izin parası gibi yasal alacakları dışında 2 maaş tutarında teşvik primi, sosyal site lojmanlarında 12 ay boyunca sadece aidat ödeyerek oturma ve taşıma servislerinden yararlanma, alacakları içinde 1’i peşin kalanının 2 taksitte ödenmesi konusunda anlaşmaya vardığımızı belirtmek istiyoruz. Ayrıca süreç eylül ayına sarktığı için ücret alacaklarında yüzde 18,30 oranında bir artış olmuştur. Bundan tüm arkadaşlarımız haberlidir.

'2 AY BOYUNCA TÜM ARKADAŞLARA ULAŞIP ANLATMAYA ÇALIŞTIK'

Bunları bir zafermiş gibi köpürtmeye çalışmıyoruz. Merak edenlerin meraklarını gidermek için yazdık. Biz sendika olarak santralimiz eski olduğu için hiçbir işçinin işten atılmamasını, aksine eksik birimlere yeni işçilerle takviye edilmesi gerektiğini söyledik, söylüyoruz. Tes-İş ve Maden İş Sendikası olarak gönüllülük esasına dayalı bir çıkıştan yana tavır koymuştuk, bunun için 2 ay boyunca tüm arkadaşlara ulaşıp anlatmaya çalıştık. 54 arkadaşımız çeşitli nedenlerle gönüllü olarak ayrılmak istediklerini bizlere ilettiler. Gönüllülerin dışındaki 68 arkadaşlarımızı 2 ünite çalıştırılacak şekilde işveren kendisi belirlemiştir. Dışarıdan herhangi bir müdahale söz konusu değildir. Toplamda 64 arkadaşımızın 4/B’ye (devlet memurluğu ) gidebilme hakları bulunmaktadır. Geri kalan 54 kişi emekli olarak çalışan, geriye kalan 2 kişi’de 4/B yada emeklilik hakkı olmayan arkadaşlarımızdır. Bu konuda hiç kimsenin mağdur olmaması için çalışmalarımız devam etmektedir. 4-5 ve 6 Eylül tarihlerinde santralden 120, madenden 64 arkadaşımızın iş akitleri sonlandırılmıştır.

'ARKADAŞLARIMIZIN TOPLU OLARAK İŞTEN ÇIKARILMALARI KÖTÜ YÖNETİMDEN KAYNAKLI İHMAL VE HATALARDIR'

Arkadaşlarımızın toplu olarak işten çıkarılmaları çeşitli nedenleri olan bir sonuçtur. Nedenlerin başında santralimizin özelleştirilmesi gelse de asıl önemli neden kötü yönetimden kaynaklı ihmal ve hatalardır. Bizler hiç kimseye gelin bu santralleri ve madenleri alın diye altın yaldızlı davetiyeler göndermedik. Satılmasın diye, almayın diye Yatağan’da, Ankara’da 447 gün süren bir direniş destanı yarattık. Direniş çadırında 447 gün eylem yapmakta ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkmıştır. Santralin ve kömür ocaklarının devredildiği günlerde Bereket Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı’nın basına yaptığı ‘Kimse işten çıkarılmayacak, işçilerimizin asla kaybı olmayacaktır, kaybolan hak değil, ilave verilen haklar olacak’ şeklinde açıklamaları vardı ne oldu? Verilen bu sözleri her fırsatta kendilerine hatırlatıyoruz. Santralin üretim kapasitesi ve kömür ihtiyacı göz önündeyken bilinçli olarak 2014 yılından bugüne kömür üretimi ile ilgili yeraltı kömür ocağı yatırımı yapılmamıştır. Açık ocaklarda bulunan kamu döneminden üretimi hazır planlanan kömür bitirilmiştir.

'SANTRALLERİ VE MADENLERİ ACİLEN KAMULAŞTIRIN'

Buradan Cumhurbaşkanımıza, Enerji Bakanımıza ve siyasetçilerimize de bir çağrıda bulunuyoruz. Eğer ülkemizin karanlıkta kalmasını istemiyorsanız özel sektör eliyle işletilemeyen santralleri ve madenleri acilen kamulaştırın. Yatağan Tes-İş ve Maden İş sendikası olarak bugüne kadar üyelerimizin hakları ve çıkarları için neler yaptıysak bundan sonra da yapacağımızın bilinmesini istiyoruz.” (ANKA)

Öne Çıkanlar