Yetki belgesi olmayan tütüncüye hapis cezası

Yetki belgesi olmayan tütüncüye hapis cezası
Yetki belgesi almadan tütün ticareti yapanlara hapis cezası öngören düzenlemeye tepki gösteren yetiştiriciler, 'Vergiden kaçmıyoruz, yüksek vergi verecek durumda değiliz' dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan "yetki belgesi" almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapmak yarından itibaren yasaklanıyor. Söz konusu uygulama için 2017'de, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nunda düzenleme yapılarak, tütün ticareti yapanlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmesi yönünde düzenlemeye gidildi.

Düzenleme kapsamında şimdiye kadar sadece ticaret ayağına getirilen yasak uygulanırken, üretim konusundaki "yetki belgesi" şartı 2 yıldır erteleniyordu. Ancak yarından itibaren "yetki belgesi" almayan ve bildirimde bulunmayan üreticilere de hapis cezası verilebilecek. 

Tütün üreticileri, söz konusu uygulamayla yaşadıkları zorlukların katlanacağını ve işsiz kalan kişilerin göç etmek zorunda kalacağını belirtiyor. Adıyaman'a bağlı 3 bin 500 nüfuslu Kömür Beldesi’nde tek geçim kaynakları tütün olan yurttaşlar da benzer kaygıları taşıyor.

'YERLİ OLMASINA RAĞMEN 'KAÇAK' MUAMELESİ YAPILIYOR'

Çocukluğundan bu yana tütün üreten Mahmut Kısa (40), düzenleme nedeniyle geçen yıl hasat ettiği tütünü henüz satamadığını aktardı. Yerli olmasına rağmen tütüne "kaçak" muamelesi yapıldığına dikkati çeken Kısa, taşıma esnasında kendilerine çeşitli cezalar kesildiğini ifade etti. Bölgedeki insanların tümünün tütün ekimi yaptığını ifade eden Kısa, "Eskiden 200-300 kilo tütünle çocukları da okutur, 5-6 kişilik bir ailenin geçimini de sağlardık. Ama şimdi bir tonla bile bizi kurtarmıyor" dedi.

Düzenlemenin yabancı şirketlerin iktidara baskısı sonucu çıkarıldığını kaydeden Kısa, "Üretici üzerindeki bu baskı bitsin artık. Aynı gemide yaşıyoruz. Yurttaşlar kendi geçimlerini idame ettirebiliyorsa bu devletin lehinedir. Bunu kestiğiniz zaman bu ekonomiye yük demektir. Siz bunu yasaklarsanız her köyde 10 fabrika kapatmış olursunuz. Bu kararı alan kişiler halkı perişan etmemek için çözüm üretmeli" diye seslendi. 

'ZATEN DOLAYLI VERGİ VARDI, ŞİMDİ BİR DE ÜRETİM VERGİSİ DİYE YÜZDE 60 GİBİ BİR ORAN DAYATILIYOR'

Kısa, ekim giderlerinin artmasına rağmen tütünün halen aynı fiyatla satılmasından da dert yandı. Kısa, şunları söyledi. "Tütün ekim giderleri de artı. Geçen yıl 70 TL’ye aldığımız gübre torbası bu yıl 300 TL olmuş. Mazot almış başını gidiyor. Mazot gariban çiftçiye 7.5 TL’den satılıyor. Üretici her zaman perişan durumda. Cüzi bir vergi vermeye razıyız, yeter ki ürünlerimizi piyasaya korkusuz verebilelim. Bu tütünde, dolaylı yollardan zaten vergi alınıyor. Şimdi bir de üretim vergisi diye yüzde 60 gibi bir oran dayatıldığı zaman bize yaşam hakkı vermemek anlamına gelir. Bu milyonlarca insanı etkileyecek. Yaşama hakkımız yabancı şirketlere peşkeş çekiliyor. Halk bir araya gelerek sesini duyurmalı. Kendi ekmeğimiz için bir arada mücadele etmemiz gerekir."  

‘KÖKTEN YASAKLAMAK İSTİYORLAR’

Ömrünün büyük bir bölümünü tütün üretimiyle geçirdiğini aktaran Mehmet Çalışkan (75), "yetki belgesi" düzenlemesinin bir benzerinin 2002 yılında da yapıldığını hatırlattı. Çalışkan, "Tütün Platformu adı altında Ankara’ya kadar gittik. Yetkililerin bize söylediği ‘bu düzenleme bize yabancı şirketler tarafından zorla dayatıldı, sizin mağdur olacağınızı biliyoruz ama 10 milyon dolar karşılığında bu düzenlemeyi yapıyoruz’ itirafı oldu. Sonrasında biz yine tütün ekmeye devam ettik. Yerli tütün olmasına rağmen kaçak muamelesi gördü. Ekerken sorun değil, onu taşırken, sararken ve satarken ceza yazdılar. Şimdi kökten yasaklamak istiyorlar" ifadelerini kullandı. 

'BU HALKA ZULÜM ETMESİNİ BIRAKSINLAR'

Bölge sakinlerinin de tütün üretiminin yasal bir zemine oturtulması taraftarı olduğunu vurgulayan Çalışkan, "Herkes tedirgin. Bu halka zulüm etmesini bıraksınlar. Adıyaman’da bütün binalar hapishaneye dönüştürülse de biz yine ekeriz. Ekmek zorundayız. Bu yasadan etkilenecek olan sadece Adıyamanlı üreticiler değil 10 milyon insan etkilenecek. Sadece üretici değil, satan ve tüketen de olumsuz etkilenecek" uyarısında bulundu. 

'NE ÜRETİYORUZ Kİ YÜZDE 60'INI VERGİ VERELİM?'

Çocukluğu tütün tarlalarında geçen Yusuf Ören (23) ise, geçinmek için tütün ekmek zorunda olduğunu belirtti. Tütün üretiminin zahmetli bir iş olduğuna dikkati çeken Ören, bölgede başka bir ürün ekilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Ören, son 3 yılda artan girdi fiyatlarına işaret ederek, "Yüksek girdilerin yanında şimdi de yetki belgesi istenecek. Bu bizi çok zorlayacak. Vergiden kaçmıyoruz ama yüksek vergi verecek durumda değiliz. Siyasetçilerden duyduğumuz kadarıyla bu vergi oranı kooperatifleşmeyle birlikte yüzde 60 olacak. Biz ne üretiyoruz ki yüzde 60’ını vergi verelim?" diye sordu.

Ören, şöyle devam etti: "Eskiden tütün üretimi iyiydi ama şimdi bir kazancı yok. Bu işi yapmaktan hoşnut değiliz. Güneşin altında çalışmak istemiyoruz ama bu işi yapmazsak başka şehirlerde mevsimlik işçi olarak çalışmaya gitmek zorunda kalırız. Bu tarladan 5 kişi geçimini sağlıyor. Bu yasak uygulanırsa artık kimse tütün ekemez. Bizim tütün kaçak muamelesi görüyor ama kaçak değil, yerlidir. Vergi getirsinler ama üreticiyi zorlamayacak bir vergi olsun." (MA / Emrullah Acar)

Öne Çıkanlar