'Fabrikaların satışında şeker lobisi var'

EKONOMİ - AKP’nin 14 şeker fabrikasını satış yoluyla özelleştirme girişimini engellemeye çalışan Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, dört bakan ile şeker pancarı üretilen illeri Meclis’te temsil eden AKP, CHP, MHP ve HDP’li 166 milletvekiline mektup gönderdi.

Türk pancar şekeri sektörüne 8-10 yıllık bir geçiş süreci tanınmasını isteyen Gök, bakan ve milletvekillerinden şeker fabrikalarının satışının iptali için kendilerine destek vermelerini istedi.

LOBİNİN KÖKÜ DIŞARIDA

Gök, Türkiye'de pancar şekerinin pahalı, şeker kamışı ithalatının daha ucuz olduğunu söyleyenlerin "kökü" dışarıda bir şeker "lobisi" ile bağlantılı olduğunu savunarak şöyle dedi: "Karşımızdaki lobinin güç ve etkinliğinin farkındayız. ABD ve AB'de faaliyet gösteren şirketlerin önemli bir bölümü çiftçi kooperatiflerinin içinde yer aldığı yönetim modellerinin mülkiyetindedir."

Türkşeker'in özellikle Doğu bölgelerinde önemli geçim kaynağı olduğunu belirten Başkan Gök, mektubunda, "Göç ve terör unsurlarını da engellemesi bakımından bölgesel farklılıklara göre şeker satış maliyetlerinin aynı zamanda sosyal maliyetleri üstlenen bir kurumsal özelliği olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. 8-10 yıllık bir geçiş süreci tanınarak Türkiye'mizin bölgesinde şeker sektöründe yıldız ülke konumuna erişebilmesinin sağlanması gerekir" dedi.

YÜZDE 500 RANT

Gök şunları söyledi: "Kendi şahsi çıkarını, kazanacağı parayı, etik dışı yükseklikteki yüzde 300 ila 500 kârları, rant ile elde edeceği fahiş geliri düşündüğünüzde görecekleriniz ile yıllardır ekmeğini yediğiniz fabrikayı, elini tuttuğunuz çiftçinin geleceğini, torunumuzun sağlığını dert ettiğinizde görecekleriniz farklı oluyor."

Tarlalarda çiftçinin ürettiği pancar şekerinin, laboratuvar ortamında üretilen pek çok sağlık sorununa davetiye çıkaran nişasta bazlı şeker ile eşitsiz koşullarda mücadele etmek zorunda bırakıldığını dile getiren Gök, "Şeker fabrikalarını satışa çıkarmak, Türk şeker sektörünü bitirmek, fabrikaları kapatmak, pancar şekeri üretimini fiilen sonlandırmak demektir" dedi.

CARGILL DEVREDE İDDİASI

Geçen hafta CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, hükümetin şeker fabrikalarını apar topar elden çıkarmak istediğini belirterek, bu süreçte nişasta bazlı şeker üreten ABD'li Cargill'in devrede olduğunu belirtmişti. Gaytancıoğlu, "Önce Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki kapasitesi düşük fabrikalarla, arazisi değerli olan fabrikalar hariç, 15 fabrikanın satışı yapılacak. Eskişehir ve Ankara gibi arazisi değerli fabrikalar da ikinci ihale ile elden çıkarılacak" demişti.

696 sayılı KHK ile Şeker Kurumu’nun kapatıldığını anımsatan Gaytancıoğlu, "Bağımsız bir düzenleyici otoritenin olmamasının, sektörün dengesini bozduğunu" belirterek, nişasta bazlı şeker (NBŞ) ithalat ve üretiminin tamamen denetimsiz olduğuna dikkat çekti.

Avrupa’nın son 15 yılda şeker fabrikaları başta olmak üzere şeker sektörünü yeniden yapılandırarak, pancardan şeker üretiminde rekabetçi bir konuma geldiğini vurgulayan Gaytancıoğlu, "Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi de ülkenin pancar üretiminden çekilmesini gündeme getirerek, Türkiye, şeker ihtiyacını tamamen mısırdan yapılan nişasta bazlı şekerlerden karşılamaya başlayacaktır" dedi.

Gatancıoğlu, bu süreçte NBŞ kotaları artırılarak şeker piyasasını tamamen kendi kontrolüne almaya çalışan Cargill'in başta Tarım Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklara, milletvekillerine ve kurum yöneticilerine özel sunumlar yaptığına işaret etti. Şeker fabrikalarının bilinçsiz bir şekilde özelleştirilmesi ile Türkiye’nin şekerde de ithalatçı duruma geleceği ve şeker piyasasının tamamen Cargill'in kontrolüne gireceği tehlikesine dikkati çeken Gaytancoğlu, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun "Nişasta bazlı şekerlerin insan sağlığına büyük zararlarının bulunduğu, kotaların düşürülmesi ve NBŞ'nin gıda maddelerinde kullanımının sınırlanması" yönünde bir raporu bulunduğunu da anımsattı.