'Dünyanın Güçlü Tarafı' neresi?'

'Dünyanın Güçlü Tarafı' neresi?'
'Editörün Defteri'nde bu hafta öykü kitaplarıyla tanıdığımız, yazar Kerem Işık’la yeni romanı hakkında sohbet ettik.

Mesut VARLIK


+GERÇEK - "Dünyanın Güçlü Tarafı", İzmir’de gerçekleşen bir arkeolojik kazının çevresindeki insanların hafızalarını, düşüncelerini etkilemeye başlamasıyla kurulan hikâyesiyle beş ana karakterin hayatlarına odaklanıyor. Tanrı-anlatıcının, "bilge" bir anlatıcının kaleminden okuduğumuz bu hikâye zihinlerin de arkeolojik kazısına yoğunlaşıyor. 

Defalarca yeniden yeniden başlayarak yazılan bir roman var karşımızda: Dünyanın Güçlü Tarafı’nı yazarken Kerem Işık bazen metnin içinde rotasını kaybettiğini söylüyor. 

Nihayet bilge bir Tanrı anlatıcıdan dinlemeye başlıyoruz. Pekala büyük yapımlı bir diziye evrilebilecek bir hikâyeyi Kerem Işık, edebiyatın içinde kalmayı tercih ederek kaleme alıyor.

Edebiyat ile felsefe arasında sağlam bağlar kurmuş bir yazarın ürünü olarak Dünyanın Güçlü Tarafı sağlam birtakım rotalar etrafında kuruluyor. Anlam ve inanç ayrımı, hafıza ve unutuş, geçmiş ve gelecek, av ve avcı gibi tansiyonlarla işleyen romanda hafıza ve zaman ilişkisinin kırıldığı nokta olarak fotoğrafın kendisi dahi bir tür anlanma eylemi olarak kendine yer buluyor. 

"Dünyanın bildiğim tek güçlü tarafı; yazı" diyen Kerem Işık kendisinin de tıkandığı, bir türlü çözümünü bulamadığı konularda çıkış yolunu ancak yazarak bulabildiğini ifade ediyor, ancak öyle başa çıkabiliyor. 

Felsefeyle ve dolayısıyla "anlam" ile bir tansiyon göze çarpıyor roman boyunca. Bu nedenle de bütün bir metin "deneme" türüyle adeta kol kola örülüyor. Bir yandan olay akarken bir yandan da onun üzerine refleksiv düşünceler gelişmeye devam ediyor. Yazarın, Sebald, Kundera gibi melez metinler üreten yazarlarla olan okur ilişkisi de bunun açık bir göstergesi. 

Halihazırda yeni bir roman ve öykü dosyası üzerine çalışmakta olduğunu öğrendiğimiz Kerem Işık aynı zamanda da Livera Yayınları’nın Yayın Yönetmenliğini sürdürüyor. 

 

Öne Çıkanlar