Prof. Kemal Bozay: Ülkücüler Almanya'da neo-Nazi parti NPD'den daha güçlü

Prof. Kemal Bozay: Ülkücüler Almanya'da neo-Nazi parti NPD'den daha güçlü
Ayşegül Karakülhancı, Avrupa'dan Anlatıyorum programında sosyal bilimci Prof. Dr. Kemal Bozay'ı konuk etti. Bozay Almanya'daki ülkücü hareketini ve Türk lobisinin etkilerini anlattı.

+Gerçek TV'de Avrupa'dan Anlatıyorum programının bu haftaki konuğu sosyal bilimci Prof. Dr. Kemal Bozay oldu. Almanya'da yaklaşık bir yıldır ülkücü teşkilatının yasaklanması tartışmaları sürüyor. Türkiye kökenli göçmenler arasındaki aşırı sağcılık tartışılırken bir taraftan da AKP lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kullandığı lobi, bu lobinin örgütlenme biçimi de son dönemde Almanya'da sıkça gündeme geliyor. Amerikan Yahudi Komitesi (AJC) Berlin Direktörlüğünün Köln Uluslararası Yüksek Okulu öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Bozay'a yaptırdığı araştırmada, ülkücüler, yaklaşık 18 bin 500 üye ile Almanya'daki en güçlü aşırı sağcı akımlardan biri olarak nitelendiriliyor. Öyle ki  neo-Nazilerin örgütlendiği parti NPD'den bile daha güçlüler. Araştırmada, ülkücü ideolojinin "Yahudi düşmanlığı, ırkçılık ve azınlıklara duyulan nefret temelinde şekillendiği" kaydedilirken, Yahudiler, Kürtler, Aleviler, Hristiyanlar ve diğer azınlık grupları için de tehlike teşkil ettiği belirtiliyor. Prof. Dr. Kemal Bozay ile Ülkücülerin Almanya'daki örgütlenme biçimini, Türk lobisini, Ülkücü Hareket yasaklanıp yasaklanamayacağını, toplumsal hayata, göçmenlerin uyumuna nasıl yansıdığını anlattı:

ÜLKÜCÜ HAREKET ALMANYA'DA NASIL ÖRGÜTLENDİ?

Prof. Dr. Kemal Bozay göç hareketi sadece işçi göçü demek değildir. Göçle birlikte birlikte değişik düşünce, fikir, kültürler, ideolojiler de göç ettiğini ifade ederek 60'lardan bu yana Türkiyede'ki siyasal modellere, eğilimlere bağlı olarak oraaki siyasi düşünceler yurt dışında da örgütlenmeye başladılar dedi.  İlk yapılanmayı dini cenahtan Süleymancılar teşkilatı oluşturduğunu ardından da Ülkücü yapılanmanın 70'li yıllarda MHP yurt dışı örgütlenmesiyle başladığını ifade etti.  1977'de Türkiye'de çıkan bir kararname ile Türkiye'deki siyasi partilerin yurt dışında örgütlenmesi yasaklandığı için MHP de kendi teşkilatlarını lağvetti diyen Bozay "Böyle olunca da tüm siyasi oluşumlar dernekleştiler. O dönemde çatı örgütleri federasyonlar oluştu. Yurt dışında Türk Federasyonu olarak 1978'de yeniden reorganizasyona girdi" dedi.

YASAKLANMA TARTIŞMALARI NEDEN ŞİMDİ BAŞLADI?

Almanya ve Avrupa'da aşırı sağın yükselmesi siyasetteki elit çevreyi rahatsız etmeye başladı diyen Bozay, "Türk milliyetçilerinin Almanya'daki muhalif gazetecilere saldırması, onları tehdit etmeleri, Almanya'daki Türkiye kökenli politikacıları tehdit etmeleri bir hassasiyet yarattı" şeklinde ifade etti. Bu tartışmanın ilk adımının Avusturya'da atıldığını, Avusturya'nın ülkücü sembol ve işaretlerini yasaklamasının hatırlatan Bozay, bunu Fransa'nın takip ettiğini vurguladı. Sonra bu zincirin bir diğer halkası da Almanya oldu diyen Bozay, aynı tartışmalar Hollanda ve Belçika'da da başladığını, bu durumun bir bütün olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Ancak Bozay, asıl sorunun bu derneklerin bir bütün oluşturmadığı, tek bir isim altında örgütlenme olmadığı için yasaklanmalarının da çok zor olduğunu vurguladı. Çatı örgütleri kapatılsa da derneklerin kapatılmasının mümkün olamayabileceğini ifade etti.

"ALMANYA İLE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ BOZULMASIN DİYE ÜLKÜCÜ TEHDİTLERE GÖZ YUMULUYOR"

Almanya ve Türkiye arasındaki tarihsel ilişkilerin çok eski olduğunu vurgulayan Bozay, Ermeni Soykırımı'nda, Dersim Soykırımı'nda Almanya'nın rolünü, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi yönetimindeki Almanya'ya silah yapımı için Türkiye'nin krom madeni ihraç ettiğini hatırlatarak bu tarihi ilişki zarar görmesin diye ülkücü hareketin tehditlerine gözünü kapatan bir çevrenin de olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Kemal Bozay, Türkiye Almanya ilişkilerini Osmanlı döneminden itibaren ele almak gerektiğini ifade etti.

'SOSYAL MEDYA VE MEDYA ÜZERİNDEN TÜRKİYE GÜNDEMİNİ ALMANYA'YA TAŞIYORLAR'

Türkiye'deki politik gerginlikler medya aracılığyla buraya taşınıyor diyen Bozay, "Burada otomatik olarak değişik mobilizasyonlar ve örgütlenmeler meydana geliyor. Lobi örgütlenmeleri de yapılıyor. Özellikle AKP bu lobi örgütlenmesini daha başka bir boyuta taşıdı. Bu lobi örgütlemeleri geniş çevreleri içine alarak Türk milliyetçi, şovenist, Erdoğancı çizgiyi burada daha çok yaygınlaştırmanın zeminini oluşturma üzerine oturuyor. Türk lobisinin en önemli görevi Türkiye'deki politik gündemi buraya taşımak ve bu gündem üzerinden bir mobilizasyon oluşturmaktrı. Buna bağlı olarak da AKP karşıtı kişi ve kuluşlar hedef gösterilir hale geldi." dedi.

'ALMANYA'DAKİ AYRIMCILIK VE IRKÇILIK GENÇLERİ SUNİ KİMLİKLERE YÖNLENDİRİYOR'

Bozay birçok gencin Almanya'daki ayrımcılık, ırkçılık nedeniyle kendisini ifade edemediğine, toplumun onlarla bütünleşmediğine, iş yerinde sosya hayatta uğradıkları ayrımcılığın Alman toplumuna güvenlerini sarstığına dikkat çekerek bunun gençlerde kimlik arayışını güçlendirdiğini bu arayışın sonucunda da suni dinci, milliyetçi kimlikler gençlere yedek kimlik olarak empoze edildiğini vurguladı.  

 

Öne Çıkanlar