Sezin Öney: Macaristan çok homojen, bizdeki gibi Aleviler, Kürtler yok

Sezin Öney: Macaristan çok homojen, bizdeki gibi Aleviler, Kürtler yok
Yaşamının bir bölümünü Budapeşte’de geçiren siyaset bilimci Sezin Öney ile Macaristan seçimlerini ve Türkiye’ye benzerliklerini ele aldık.

Bilgehan UÇAK


+GERÇEK - Macaristan seçimlerini iki ülke çok ciddiye aldı: Biri Macaristan, öteki de Türkiye. Macaristan’ın başındaki popülist otoriter Viktor Orban’ın karşısına muhalefetin altı partisi birleşip ortak aday gösterince, "bu kadar tevafuk olmaz!" diyen Türkiyeli siyaset heveskarları hemen Macaristan’daki seçimi takip etmeye başladılar.

Budapeşte’nin bir süre sonra muhalefete geçmesi, Budapeşte Belediye Başkanı Karaczony’nin ortak aday olacağına dair beklentiler… Bu seçim adeta Türkiye için bir önseçim, bir prova niteliği aldı. 

Otoriter lider, karşısında altı parti, seneler sonra muhalefete geçen en büyük şehir ve onun popüler belediye başkanı! Derken, o belediye başkanı bir de Ekrem İmamoğlu’nu ziyarete gelmesin mi! Sanki gökten bir el indi ve "hadi bakalım, Macaristan’ı iyi takip edin, işte böyle olacak," deyiverdi. 

Tek kelime Macarca bilmeyen, Macar edebiyatıyla bağları Pal Sokağı Çocukları ile sınırlı analistlerimiz canhıraş Macaristan iç siyasetinin dinamiklerinin dehlizlerinde yitip gittiler. Benzerlikler olabilir ama tabii ki her toplumun kendi iç dinamikleri var ve belirleyici olan da toplumların içsel kültürleri. Macaristan, Türkiye’ye fikir verebilir ama örnek olamaz -vice versa.

Sezin Öney de şöyle dedi: "Türkiye çok daha büyük ve dinamik. Öte yandan, Macaristan bir AB üyesi. Ama en büyük fark Kürt sorununun varlığı. Macaristan’da bunun benzeri yok. Oradaki seçmen çok homojen. Bizdeki gibi Kürtler, Aleviler gibi gruplar yok."

Yaşamının bir bölümünü Budapeşte’de geçiren siyaset bilimci Sezin Öney ile Macaristan seçimlerini ele aldık. Sezin Öney, Karaczony ile İmamoğlu kıyaslamasını, daha doğrusu yakıştırmasını yapanın aslında biz değil onlar olduğunu söyledi. Yani, İstanbul’un 25 sene sonra muhalefete geçmesini çok merak etmişler. Nasıl oldu, ne yapıldı…

Gelelim, Orban’ın muhalefetin ortak adayı Marki Zay karşısındaki büyük zaferine… Orban’ın kazanması zaten kesin gibiydi. Anketler öyle söylüyordu. Ekonomi fena değildi, işsizlik düşüktü -hâlâ Türkiye’yle bire bir örtüştürenler var! 

Orban, seçim kampanyasını muhalefetin arkasında eski başbakan Gyurcsany’nin (benim yazarken zorlandığım bu kelimelerin telaffuzunu siz Sezin Öney’den dinleyin) olduğunu iddia etti ve seçimi bunun üstüne bina etti. 

Başarılı da oldu. "Denenmişi denemekten vazgeçmek" değildi sadece Macaristan’ın tercihi. "Halkı nasıl kandırdığına" dair ses kayıtları çıkan Gyurcsany’yi siyasetin tamamen dışına itmişlerdi. Gene de, partinin başında karısının olduğunu varsayarsak ne kadar itilip itilmediği tartışılabilir.

Otoriterlik ile nasıl mücadele edeceğimize dair çok kafa yormamız gerektiği kesin. Kesin olan bir başka şey de, Macaristan’ın Macaristan olduğu, oradaki seçim sonuçlarını Macarlardan çok ciddiye alıp ahlanıp vahlanmamamız gerektiği.

Macaristan seçimleri ve muhalefeti Türkiye'ye benziyor mu? Orban "yeni dünya" düzeninin neresinde? Bu soruların cevabını merak ediyorsanız, Sezin Öney ile sohbetimizi seyredin!

 

Öne Çıkanlar