'AKP'nin uzun süre dokunulmaz kıldığı başörtülü kadın imgesi artık ayaklar altına alınıyor'
Esra Arsan: AKP'nin uzun süre dokunulmaz kıldığı başörtülü kadın imgesinin ayaklar altına alınması AKP'nin toplum içindeki kimliğinin ne kadar zarar gördüğünün de göstergesidir.
ARTI GERÇEK - Akademisyen Esra Arsan, 2000'li yılların başında daha "itibarlı" olan başörtüsü imgesinin günümüzde AKP iktidarıyla birlikte nasıl değişime uğradığını medya örnekleri üzerinden dile getirdi.
ARTI TV'de yayınlanan Söz Sırası programının bugünkü konuğu Akademisyen Esra Arsan'dı.
Başörtüsü imgesindeki "aşınmayı" Müge Anlı'nın televizyon programı örneği üzerinden anlatan Esra Arsan programa çıkarılan başörtülü kadınların aşağılandığını söyledi.
Başörtülü kadınların aşağılanması ile AKP iktidarının yaşadığı düşüş arasında paralellik kuran akademisyen Esra Arsan özetle şöyle konuştu:
"Medyada kimlik temsili üzerine konuşmak istiyorum. Türkiye'de başörtülü kadınların medyada temsili özellikle 80'li ve 90'lı yıllarda ciddi bir problemli alana tekabül eder. Fakat kadınlar medya alanı dışında mücadelelerini sürdürmüşlerdir. Başörtülü kadınların siyasal katılımı ile ilgili ciddi mücadeleler olmuştur. Toplumun düzenini bozmakla suçlanmışlardır. Kadınların başörtüsü mücadelesi medya ile iktidarın bir arada karşı koyuşu ile savaşmakla geçmiştir. Başörtülü kadınların da desteğiyle iktidara gelen AKP döneminde kadınların durumunda ciddi bir değişiklik olmuştur. Başörtülü kadınların 2002 sonrası suç ve suçluyla ilişkilendirilmesi mümkün değildi. Çünkü başörtüsü iktidar tarafından bir kutsiyetle anılmıştır. Başörtülü kadınlar yüksek mevkileri hak eden kadınlar olarak yansıtılmıştır.
2000'li yıllarda Bank Asya çalışanı başörtülü bir memura yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alınırken kelepçe takıldığı için Manisa emniyet müdürü görevden alınmıştı.
Medyanın başörtülü kadının temsilinde mevcut sistem ve ideolojinin bakış açısı dışında bakması pek mümkün değildir... Çocuk evliliğini meşrulaştıran bir takım gazeteciler de görmekteyiz. Müge Anlı ile Tatlı Sert programını özellikle başörtülü kadın imgesini tarif etmek açısından ilginç buluyorum. Bu programa birtakım başörtülü kadınlar çıkarılıyor ve bu kadınlar başı açık, sarı saçlı, mini etekli, modern bir kadın tarafından sürekli dövüyor, aşağılanıyor. Müge Anlı'nın programına katılan kadınların birtakım sosyal medya platformlarında yeniden yeniden canlandırmaları, onların teşhir edilmeleri gerçekten enteresan bir boyut gibi geliyor. Tiktok uygulamasında Müge Anlı tarafından ekrana çıkarılan ve aşağılanan başörtülü kadın imgesinin yeniden üretildiği modellere rastlanacaktır. Ekşi Sözlük Tiktok'u varoşların medyası olarak tanımlamıştır. AKP döneminde her ne kadar başörtüsü kutsallaştırılmışsa da başörtüsünün günümüzde medyada temsili, cinayet işlemek ile komplo kurmakla suçlanan bir simgeye indirgenmiştir. O zaman ne diyebiliriz... Medyada üretilen kimlikler hiçbir zaman durağan değildir, kimlikler temsil biçimlerini her zaman değiştirebilirler. AKP'nin uzun süre dokunulmaz kıldığı başörtülü kadın imgesinin bu derece ayaklar altına alınması AKP'nin toplum içindeki kimliğinin ne kadar zarar gördüğünün de göstergesidir ve partiye inancın yıkıldığının göstergesi diye düşünüyorum."