Aleviler büyük kurultaya hazırlanıyor: Kendimiz için istediğimiz her şeyi tüm halklar ve inançlar için de istiyoruz

Aleviler büyük kurultaya hazırlanıyor: Kendimiz için istediğimiz her şeyi tüm halklar ve inançlar için de istiyoruz
25 Aralık'ta yapılacak büyük kurultay öncesinde Alevi kurumlarının temsilcileri, kurultayın amacını, taleplerini ve beklentilerini Artı Gerçek'e anlattı.

Esra ÇİFTÇİ


İSTANBUL - Aleviler 25 Aralık’ta yapacakları büyük kurultaya hazırlanıyor. Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Demokratik Alevi Derneği, Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Alevi Bektaşi Federasyonu’nun çağrısıyla 25 Aralık’ta İstanbul’da Alevi kurultayı gerçekleştirilecek. Kurultayın amacını ve içeriğini, Alevilerin taleplerini ve beklentilerini kurultayın çağrıcıları olan yedi Alevi kurumunun başkanlarıyla konuştuk.

'ÇOCUKLARIMIZI ASİMİLE EDİLMEYE ÇALIŞILMASINA SON VERİLSİN'

Cumhuriyetin birinci yüzyılında birçok katliamlara maruz bırakıldıklarını, ötekileştirildiklerini ve inancın yok edilmeye, asimile edilmeye çalışıldığının altını çizen Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, son olarak cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kurulan Alevi-Bektaşi Kültür Cemevleri Başkanlığı'nın da bu adımların bir devamı olduğunu söyledi.

İktidarın kendi Alevi’sini yaratma arzusu ile yeni federasyonlar kurdurduğunu ve 'böl, parçala, yönet' politikasını uygulamaya başladığını belirten Aslan, kurultayın amacını şöyle anlattı:

“Alevilerin temsilcilerinin burada ve bir arada olduğunu bir kez daha göstermek ve çağrı sloganımızda da olduğu gibi Laik ve Demokratik bir Türkiye özlemi. Çünkü bizim davamız, haktan yana, emekten yana, paylaşımdan yana, dayanışmadan yana, barıştan yana, özgürlükten yana, insan haklarından yana
adaletli bir dünya kurmaktır. Bizim düşüncemiz bellidir, hiç kimseyi kimseden ayırmayız. Biz Aleviler eşit yurttaşlık istiyoruz. İnancımız ayrımcılığına uğramasın istiyoruz. İbadethanelerimiz resmen tanınsın, dergahlarımız geri verilsin. Çocuklarımıza okullarda Sünnilik öğretilmesin, çocuklarımızın asimile edilmeye çalışılmasına son verilsin istiyoruz. Üstelik kendimiz için istediğimiz her şeyi ülkemizde ve dünyada yaşayan tüm halklar ve inançlar için de istiyoruz. Bu bağlamda Cumhuriyetin ikinci yüz yılında yarınlarımıza özgür bir ülke, laik ve demokratik bir cumhuriyeti bırakmak için, dini dili ırkı ne olursa olsun cümle canları 25 Aralık’ta İstanbul Yenikapı’ya bir olmaya davet ediyoruz”

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan ​​​​​​

'LAİKLİK İLKESİ DEVLET İÇİNDE KURUMSALLAŞAMADI'

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe de Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz yıllık dönemi içerisinde laiklik ilkesinin hiçbir zaman tam olarak uygulanmadığını vurguladı. Erce, devletin dini kontrol altında tutabilmek amacıyla oluşturduğu Diyanet İşleri Bakanlığı'nın, laikliğin kurumsallaşamamasının en önemli sebeplerinden birisi olduğunu da belirtti. Özellikle 1950’den sonra dini cemaatlerin etkinliğinin arttığına dikkat çeken Erçe, bu cemaatlerin, tarikatların ve kimi vakıf örgütlenmelerinin devletin kılcal
damarlarına kadar girdiğini ve başta eğitim olmak üzere yaşamın her alanına sirayet ettiğini söyledi.

Tıpkı laiklik gibi demokrasinin de kurumsallaşamadığını söyleyen Erçe, 10 yılda bir gerçekleştirilen darbelerin, muhtıraların ve askeri müdahalelerin demokrasinin atardamarlarını kestiğini söyledi ve şöyle devam etti:

“Kinin, nefretin, kendinden olmayanı düşman sayan anlayışın, ırkçı gerici şoven dünya görüşünün, kutuplaştırıcı dilin ve nefret söylemlerinin ülkemizi getirdiği durum ortada ama hep birlikte yeniden inşa etmek mümkün. Bunun reçetesi de bellidir. Laik ve demokratik cumhuriyet. Bilimin ve sanatın rehberliğinde bir eğitim sistemi. Sosyal adaletin ve paylaşımın esas alındığı bir ekonomik program. Biz Aleviler olarak elbette ki tüm taleplerimizin arkasındayız ancak 25 Aralık’ta gerçekleştireceğimiz büyük Alevi kurultayı bu taleplerimizin üstünde tüm toplumu ilgilendiren bir üst başlıkla toplanacaktır”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe

'ALAVİLER VARDIR, ALEVİLİK HAKTIR, ALEVİLİK TORBAYA SIĞMAZ'

Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat, Alevilerin uzun yıllardır inançlarının tanınması için bir hak mücadelesi yürüttüklerini söyledi. Mücadele ederek haklarının bazılarını hayata geçirmeyi başarsalar da cemevlerinin yasal statüye kavuşmadığını belirten Fırat şunları söyledi:

“Haklarımız iç hukuk ile beraber, AİHM kararlarına rağmen maalesef görünmezden gelindi. Yıllardır buna sessiz kalan AKP hükümeti bugün bir torba yasa ve kararname ile hukuk kararlarının gereğini yerine getiriyormuş gibi bizleri asimile etmeye çalışıyor. Cumhuriyetin birinci yüzyılı eşit yurttaş olarak görülmeyen Aleviler, ikinci yüzyılda tamamen köklerinden koparılarak inançları yok edilmek isteniyor. Cemevlerinin aydınlatma, su ve personel giderleri gibi iktisadi ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik girişimlerle Alevi sorunu çözülemez. Siyasi iktidarlar, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında tekleşmiş yurt ve yurttaşlık ilişkisini, yeniden yorumlamak, yeni bir anayasa ile taçlandırarak güçlü bir iradeyi ortaya koymak zorundadır. Aleviler vardır, Alevilik haktır. Alevilik torbaya sığmaz”

Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat

ALEVİLERİN AYDINLIK DÜNYASINA GÖZ KOYDULAR'

Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan da bir kadın olarak ülkenin gidişatından ciddi kaygılar duyduğunu söyledi. Doğan, Alevi kimliği de eklenince kaygılarının daha da arttığını ifade
etti. Her gün tanık olunan laiklik karşıtı ve inanç özgürlüğünü hiçe sayan uygulamalara bir yenisinin eklendiğini söyleyen Doğan kaygılarını şu sözlerle dile getirdi:

“Afganistan’da kadınlar sosyal yaşamdan uzaklaştırılıp, evlere hapsedildi. Yanında erkek olmadan sokağa çıkamıyor. İran’da kadınları sokakta ahlak polisleri bekliyor. Erkek egemenlerin çizdiği çerçeveyi aşarsa bedeli ölüm. Jina Masha Emini usule uygun kapanmadığı gerekçesiyle gördüğü şiddet ölümüne neden oldu. Şiddet ve ölüm sarmalına idamlar eklendi. Şengal’de Ezidi kadınları esir alan DAİŞ köle pazarları kurdu. Bunlar uzak zaman ve yerlerde yaşanmadı. Şimdi bunları gören bir yerde laiklik ve demokrasinin bizim için ekmek ve sudan daha elzem olduğunu bilmek zorundayız. Alevilerin aydınlık dünyasına da göz koydular. Kayyumlarla ortaya çıkardığı değerlere el koymanın peşindeler. Torba yasa ve KHK’nın anlamı budur. Kendi kayıplarımız ve taleplerimizle birlikte topluma bizimle birlikte kayıplarımızı anlatıyoruz. Demokrasi ile birlikte kazanacağız ya da bir şekilde kaybedeceğiz. Derdimiz ortak, çözümü de ortak. Aleviler bir olurken, yanında dostlarını da görmek istiyor”

Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan

'SİYASİLERE SÖYLEYECEK ÇOK SÖZÜMÜZ VAR'

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı İsmet Kurt da Türkiye vatandaşı kimliğini kim taşıyorsa dili, dini, rengi, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun Anayasa önünde eşit olduğunun altını çizdi. Yapılacak olan genel seçimlerde kim hükümeti kurma çoğunluğunu ve yetkisini alırsa onlara da şimdiden seslendiklerini söyleyen Kurt, herkesin tüm haklarının güvence altına alındığı, inancının yok sayılmadığı, demokratik bir Anayasa düzenlemesi ve Cemevlerine ibadethane statüsünün verilmesini istediklerini belirtti.

Zorunlu din derslerinin seçmeli hale gelmesi ve bu ülkede yaşayan diğer insanların inancının da doğru bir şekilde müfredata konulması gerektiğini söyleyen Kurt, diğer talepleri şöyle sıraladı:

“Kamu kurum ve kuruluşlarına liyakat ve ehli insanların alınması, inancı yaşam şekli ile insanların haklarının gasp edilmemesi. Diyanet İşleri Bakanlığına ayrılan devasa bütçe bu ülkede yaşayan her vatandaşın dolaylı ve dolaysız verdiği vergilerle bir araya gelmektedir. Onun için diyoruz ki Diyanetin lağvedilmesi veya tüm inançlara hakkaniyetli bir şekilde bu bütçeden hakkına düşen payın verilmesi. Alevi dergahlarının müze statüsünden çıkarılıp ibadete açılması”

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı İsmet Kurt

'AİHM'İN KARARLARI UYGULANMIYOR'

Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Türkiye’nin imzalamış olduğu ve meclisinde kabul ettiği uluslararası insan hakları, din, vicdan ve düşünce özgürlüğü ile ilgili anlaşmaları yerine getirmesi için örgütlü bir mücadele verdiklerini söyledi. Bu mücadeleleri nedeniyle haklarında pek çok dava açıldığını belirten Geçmez söyleyen Geçmez, bu konularda değişik tarihlerde davalar açıldığını veya hükümetler tarafından dava edildiklerini ifade etti ve şunlar söyledi:

“Türkiye'deki Alevi örgütleri bu davalar ile ilgili Avrupa Birliği (AB) temsilcileri ve Avrupa Parlamentosu'nda bulunan siyasi partileri ziyaret ederek raporlar sundu. Türkiye'de gerçekleştirilen kurultaylara bütün büyükelçiler davet edilerek Alevilerin yaşamış olduğu hukuksal ve siyasal sorunlar tekrar hatırlatıldı. Türkiye’de Alevilerin temel hak ve özgürlükleri ile ilgi açtığımız davaların ne yazık ki tamamı Alevilerin aleyhine sonuçlandı. Bu davalardan zorunlu din dersleri ile Cemevlerinin elektrik ve su faturalarının devlet tarafından karşılanması AİHM’e götürülmüş ve AİHM Türkiye’nin lehine karar vermesine rağmen kararlar Türkiye tarafından uygulanmamıştır."

Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez

'AVRUPA’NIN BİRÇOK ÜLKESİNDE SAĞLANAN ÖZGÜRLÜK TÜRKİYE'DE DE OLMALI'

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Nevin Kamilağaoğlu, Avrupa’nın birçok ülkesinde Aleviliğin kendine özgü bir inanç olarak kabul edildiğinin altını çizdi. Almanya, İngiltere, Danimarka, İsveç, İsviçre Basel Kantonu ve Avusturya gibi ülkeler başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde de aynı
şekilde Alevilerin insan hakkı olarak inanç özgürlüklerini yaşadığını söyleyen Kamilağaoğlu, buralarda kurdukları cemevlerinde özgürce ibadetlerini yapabildiklerini söyledi. Alevilerin Almanya’da tüzel bir statü kazandıklarını söyleyen Kamilağaoğlu, Avrupa'da sağlanan özgür ortamın Türkiye'de de sağlanması gerektiğini belirtti:

“Yani kendi kreşlerini, okullarını, üniversitelerini, hastanelerini, yaşlı bakım evlerini devlet düzeyinde kendileri açabilecek duruma geldi ve bu hakkı kazandılar. Alevilerin, üniversitelerde kürsüleri var. Alevilerin çocukları okullarda Alevilik dersleri görüyor. Alevilerin yaşadıkları ülkelerde entegrasyon
sorunları yok. Bugün Avrupa parlamentolarında Alevi birçok genç, milletvekili olarak görev yapıyor. Avrupa ülkelerindeki Alevilerin bu önemli kazanımları gönül istiyor ki Türkiye’de yaşayan Alevilerin kazanımına dönüşsün. Laik, demokratik bir düzen kurulmadıkça Alevilerin Türkiye’de verdikleri eşit
yurttaşlık mücadelesi, inanç özgürlüğü ve diğer önemli taleplerinin karşılığı gerçekleşmeyecek”

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Nevin Kamilağaoğlu

Öne Çıkanlar