'Almanya ile kriz için beni tutukladılar'
Cezaevinde tutuklu bulunan gazetecilerden Deniz Yücel, 'Referandum için rehin alındım. Almanya ile kriz çıkarmak için beni tutukladılar' mesajı gönderdi
GÜNCEL- CHP milletvekillerinden oluşan bir heyet, tutuklu bulunan gazeteci, aydın ve yazarlarla görüşerek giderek ağırlaşan baskı ve tecrit ortamını raporlaştırdı.
Silivri'de bulunan bir grup gazeteci ve yazarı ziyaret eden heyetin raporunda, cezaevlerinde sıkıyönetim uygulandığı, tutuklulara yönelik baskının yoğunlaştığı ve tecrit uygulanarak tutukluların haklarının ihlal edildiği belirtildi.
Ziyaret edilen tutuklu gazetecilerden Deniz Yücel, Almanya ile kriz çıkartmak için kendisinin "rehin alındığı"nı söyledi.
Evrensel gazetesinden Cansu Pişkin'in haberine göre, CHP'li vekiller Veli Ağbaba, Nurettin Demir, Şenal Sarıhan ve Necati Yılmaz'dan oluşan heyetin raporunda aynı zamanda, 28 gazetecinin yargılandığı ve 21'inin tahliye edilmesine karar verilen davanın hakim ve savcılarının açığa alındığına, bu yolla bir politik partinin çıkarlarına uygun bir ortam yaratıldığına yer verildi.
Ziyaret edilenlerden gazeteci-yazar Ahmet Altan, hakkında hazırlanan iddianamenin tutarsızlıklarla doldu olduğu ve 15 Nisan referandumundan çıkan sonucun korku iklimini dağıttığı mesajı verirken, tutuklu kardeşi Prof. Mehmet Altan da savcıların delil yerine niyet okuyarak iş yaptığı ve suç ürettikleri mesajını yolladı.
Ziyaret edilenlerden biri de 'Hayır' videosu yayınlayan ve Erdoğan'a hakaretle suçlanan hukuk fakültesi öğrencisi Muhammet Ali Gül. Gül, yaşadıklarının okulda hocaları tarafından kendisine öğretilenlerle zıtlık taşıdığını, eline silah almadığını sadece fikrini ifade eden bir video hazırladığını söyledi.
Die Welt gazetesi Türkiye Muhabiri Deniz Yücel cezaevindeki tecrit altında tutulduğunu belirterek şu şekilde konuştu: "Referandum için rehin alındım. Almanya ile kriz çıkarmak için beni tutukladılar. Referanduma iki gün kala Cumhurbaşkanı, ‘Ben olduğum sürece iade edilemez’ dedi. Benim iade talebim yok. Benim üzerimden bir pazarlık yapıyorlar, ben gazeteciyim. Şimdi kanun devleti var, belki kanun da yok. Yalnız kalıyorum, konuşacak kimse yok. Mektupların gitmiyor, mektuplarım gelmiyor."
Gazeteci Ali Bulaç cezaevi koşullarını şu sözlerle heyete anlattı: "Neye itiraz etsek OHAL var deniliyor. Kendim teslim oldum, kaçma şüphesiyle buradayım. 10 kitap sınırı var, 15 gün içinde okumazsan geri alıyorlar. Sağlık sorunlarım var, şeker hastalığım var."
