Alternatif bir Cumhuriyet tarihi ansiklopedisi: 100 Sene 100 Nesne

Alternatif bir Cumhuriyet tarihi ansiklopedisi: 100 Sene 100 Nesne
100 Sene 100 Nesne projesi, Cumhuriyet’in 100 yıllık tarihini, 100 nesneyle anlatan alternatif tarih ansiklopedisi. Barış akademisyenlerinin öncülüğünde hazırlanan ansiklopedide nesnelerin etrafında toplumsal bir tarih anlatısı yapılıyor.

Artı Gerçek - Türkiye’nin birçok yerinde resmi ve özel programlarla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları düzenlenirken, KHK ile ihraç edilen barış akademisyenlerinin öncülüğünde, Cumhuriyet'in 100 yıllık tarihini alternatif bir şekilde anlatmayı hedefleyen çalışma yayında.

100 Sene 100 Nesne adlı projede, kronolojik veya tematik bir dizim yerine, 100 nesne belirlenerek onların etrafında toplumsal bir tarih anlatısı yapılıyor. 2021 yılında başlayan porje, gerek yürütücü ekibiyle gerekse de yazar kadrosuyla büyük ölçüde barış akademisyenlerinin bir eseri. Proje İsveç Konsolosluğu ve EED (European Endowment for Democracy) desteğiyle, CDPR (Center for Democracy and Peace Research) ve Kültürhane tarafından yürütüldü.

Çalışmada Tanıl Bora, Dinçer Demirkent, Süreyya Karacabey, Sevilay Çelenk, Göksel Aymaz, Funda Şenol, Aslı Odman, Ayhan Yalçınkaya ve daha birçok akademisyen ve yazar yer alıyor.

'EZİLENLERİN KAMUSAL ALANDA DUYURAMADIĞI ANLATILAR'

Çalışmanın yayınlandığı sitede şöyle deniliyor:

"Bu ansiklopedide anlatının odağına, toplumsal hayatın her anını betimleyen, biçimlendiren, anlamlandıran nesneleri koyduk. Onları, geçirdikleri dönüşüm ve taşıdıkları süreklilikler açısından inceleyerek farklı zamanları, mekânları ve olayları çok daha derinlikli bir şekilde anlamaya çalıştık. Bu anlamda, çalışma kapsamında nesneler birer mercek görevini görüyor; özneleri veya tarihi olayları anlatının merkezine yerleştiren klasik tarih yaklaşımının yerine merkeze nesne geldiğinde, anlatının da anlatıcının da dili ve bakışı ister istemez değişiyor. Birbiriyle hiç ilgisi yokmuş gibi görünen olaylar bağlanıyor, farklı dönemlerden kişiler aynı hikâyede yer alabiliyor. Kişisel ve kolektif hafızalar, özel ile kamusal tarih birbirine eklemleniyor. Resmi tarihin görmezden geldiği, sesi duyulmayanların, ezilenlerin yahut dışlananların kamusal alanda duyuramadığı anlatılar dile geliyor." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar