Antep Şehir Hastanesi'nde 600 sağlık çalışanı dilekçe verdi: Bu koşullar altında çalışmak istemiyoruz

Antep Şehir Hastanesi'nde 600 sağlık çalışanı dilekçe verdi: Bu koşullar altında çalışmak istemiyoruz
Antep Şehir Hastanesi'nde 600 sağlık çalışanı daha önce görev yaptıkları hastanelere geri dönmek için dilekçe verdi. Artı Gerçek'e konuşan çalışanlar psikolojik baskı gördüklerini, ekipman eksikliklerinin giderilmediğini, hak kaybına uğradıklarını söyledi

Sinan Şahin


ANTEP - Temeli atıldıktan 10 yıl sonra 6 Ekim'de hizmete alınan, personel ve ekipman eksiklikleri tamamlanmadan açılan Antep Şehir Hastanesi'ne sorunların ardı arkası kesilmiyor. Bin 875 yataklı hastane için depremde ağır hasar alan ve yıkılan Doktor Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yanı sıra Şehitkamil Devlet Hastanesi, 25 Aralık Devlet Hastanesi ve Abdülkadir Yüksel Devlet Hastanesi'nden toplam bin 800 sağlık personeli 30 Kasım'a kadar Antep Şehir Hastanesi'nde görevlendirildi. Ancak hastanedeki sorunlar sağlık emekçilerini işlerini yapamaz hale getirdi.

600 SAĞLIK ÇALIŞANI DİLEKÇE VERDİ

600 sağlık çalışanı daha önce görev yaptıkları hastaneler geri dönmek için Şehir Hastanesi Başhekimliğine dilekçe verdi. Sağlık çalışanları dilekçelerinde şirket çalışanları tarafından psikolojik baskı altında tutulduklarını, çalışma şartlarının kötü olduğunu, personel ve ekipman eksikliklerinin giderilmediğini, acil servis ve yoğun bakımda nöbet ücretlerinin eksik ödendiğini vurguladı.

'BASKI ALTINDA TUTULUYORUZ'

Artı Gerçek'e konuşan bir sağlık çalışanı gönüllü olarak Şehir Hastanesi'ne geldiğini belirterek, yaşadığı sorunları şöyle anlattı:

"5 Ekim'de geçti görevlendirme ile gönüllü olarak geldim. Bir aylık süreçte ihtiyaç duyulan ekipmanlar eksikti. Talep ettiğimiz halde bu eksikler giderilmedi ve bize 'mevcut imkânlarla çalışacaksınız' denildi. Bizler burada işimizi yapmak isterken sürekli önümüze engeller getiriliyor. Dinleme odalarımız yok. Dört saatlik yasal dinlenme süresi içerisinde şirket çalışanları tarafından sürekli baskı altında tutuluyoruz. Bu şartlar altında işe motive olmamız mümkün olmadığı gibi gelen hastaya fayda sağlayamayız."

'HAK GASPINA UĞRUYORUZ'

Artı Gerçek'e konuşan başka bir sağlık çalışanı da şunları söyledi:

"Buraya gönüllü olarak geldim ancak bir çok arkadaşım gibi benim de çalışma şevkim kırıldı. Psikolojik baskı altında çalışıyoruz. Vardiyalı çalıştığımız için aradaki boş zamanlarımızı mesai ile doldurmaya çalışıyorlar çünkü iş yükü fazla, personel sayısı yetersiz. Burada şu an herkes her işi yapmak zorunda kalıyor. Riski birimlerde nöbet ücreti daha yüksek oluyor ancak riskli birimlerde çalışan birçok arkadaşımız servis üzerinden mesai ücreti alıyor. Hem hak gaspına uğruyoruz hem de baskı altında çalışıyoruz."

'AMELİYATA GİRMEK İÇİN ELDİVEN YOK'

Artı Gerçek'e konuşan Genel Sağlık İş Antep İl Temsilcisi Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu ise şu sorunlara dikkat çekti:

"Burada sağlık çalışmalarının fedakarlığı olmasaydı sorunlar iki kat daha fazla olacaktı. Arkadaşlarımızdan sürekli bilgi alıyoruz. İşler tamamen personelin sırtına yığılmış durumda. Bu kadar büyük bir hastaneyi çevirmek çok zor. Özel şirket mantığıyla yapıldığı için sorunlar ordan kaynaklanıyor. Bakıyorsunuz personel ameliyata girecek ama eldiven yok. Öbür yandan oradaki doktor, 'Poliklinikte hasta bakıyorum, oradan yoğun bakıma gitmek için 15 dakika yürümüyorum' diyor. Bunlar bir hastane için ciddi sorunlar."

'ŞARTLAR ÇALIŞMAYA UYGUN HALE GETİRİLMELİ'

Hastanedeki şartların bir an önce iyileştirilmesi gerektiğini dile getiren Küçükosmanoğlu, şunları söyledi:

"Burası nüfusu 3 milyona yakın bir kent. Burada sağlık hizmeti vermek kolay değil. Bütün bunların en başından beri düşünülmesi gerekiyordu. Şimdi bakıyoruz kentteki tüm kamu hastanelerinde aciller dolu, sağlık hizmetleri aksıyor. Sağlık çalışanlarının temsilcileriyle, sendikalarla mutlaka görüşmeleri gerekiyor. Bu şartlarda çalışan sağlık personelinin ücreti de farklı olmalı. Şehir Hastanelerinde çalışanlar başka hastaneye kaçmasın diye maaşlar biraz yüksek tutuluyor. Şu an buradaki maaş durumlarını bilmiyoruz ama ayın 15'inde göreceğiz. Ama tabii bu da yeterli değil. Orada şartlar da çalışmaya uygun hale getirilmeli." (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar