AYM, VEDAŞ’ı tazminata mahkum etti: 'İfade özgürlüğünün ihlali'
Artı Gerçek-Van Valiliği Olağanüstü Hal Bürosu, 27 Mart 2018 tarihinde, 17 kişinin "örgüt ile irtibatlı olup olmadığına" dair çalıştıkları kurum olan Türkerler Vangölü Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi’ne (VEDAŞ) bilgilendirme yazısı gönderdi. VEDAŞ'ın yazıyı yüklenici firmalara iletmesi üzerine, 17 işçi sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlar gerekçe gösterilerek 7 Ağustos 2018’de işten çıkarıldı.
İşten çıkarılan Kasım Çiftçi, Akif Dağtekin, Ayhan Cin, Bekir Yalçın, Beyar Ova, Cevdet Dağtekin, Ebubekir Keser, Emrah Kumral, Hasan Yalçın, İbrahim Yaşar, Mehmet Kasım Esen, Okay Yakut, Oktay Baydar, Recep Arslan, Sedat Yıldız, Veysi Alataş ve Yasin Tunç, iş fesihlerinin geçersizliğinin tespiti ve işe iadeleri talebiyle 11 Eylül 2019’da Van 1. ve 2. İş mahkemelerine dava açtı.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre mahkemeler, VEDAŞ’ı haklı bularak, iş akitlerinin feshedilmesi kararını da "yerinde" buldu. İşçiler, davanın ret edilmesi üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, Van 1. ve 2. İş mahkemeleri tarafından davanın reddi yönünde verilen kararı "hatalı" bularak, dosyayı iş mahkemelerine geri gönderdi.
İş mahkemeleri, davacı taraflarca yapılan paylaşım ve beğeniler ile "ülkenin bölünmez bütünlüğünün hedef alındığını" iddia ederek, başvuruyu tekrardan ret etti.
Mahkemeler, ayrıca istinaf yolunu da kapattı.
İşçiler, bunun üzerine Bölge Adliye Mahkemesine başvurarak, istinaf yolunun açılması talebinde bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi, işçilerin başvurusunu “taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiği ve alt işverenden iş akdinin devamının beklenemeyecek derecede şüphe meydana geldiği" reddetti.
AYM: YETERLİ GEREKÇE YOK
İşçiler, başvuru yollarının kapatılması üzerine son çare olarak Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. AYM, yapılan paylaşımların “düşünce açıklama ve yayma hürriyetine” kapsamında olduğunu karar verdi.
Kararda, şu tespite yer verildi: "4857 sayılı Kanun'un 18. maddesinde ilkeleri gözetmeyen derece mahkemelerinin kararlarında başvurucunun paylaşımlarıyla ilgili olarak, işçiye somut olarak hangi sözleşme yükümlülüğünün yüklendiği ve işçinin, hangi davranışı ile hangi somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiği eksiksiz olarak tespit edilmemiş. İşverenin zarar gören işletme menfaatlerinin neler olduğu açıklanmamıştır. İlgili ve yeterli gerekçe ortaya konulmadan uygulanan işten çıkarma yaptırımlarının amaçlanan hedeflere ulaşmak için son derece ağır olduğu hususunda şüphe yoktur.”
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ
Başvurucuların ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğini ve ihlalin mahkeme kararından kaynaklandığı belirten AYM, ihlalin ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılanmanın yapılmasına karar verdi. AYM, ayrıca başvuruculara 13 bin 500'er TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.(HABER MERKEZİ)