Bahçeli faturalardan dert yandı, 'Kılıçdaroğlu'nun elektriği kesilmeli' dedi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık olağan Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan sınır gerilimi üzerinden ABD'nin 'işgal' iddialarını değerlendiren Bahçeli, Rusya ve Ukrayna arasında gerilim istemediklerini söyledi. Dünya barışının tehdit altında olduğunu ifade eden Bahçeli şunları söyledi:
"Dünya nefesini tutmuş Rusya-Ukrayna arasında nükseden yüksek tansiyonun ağır sonuçlarına odaklanmıştır. Korkunç senaryolar havalarda uçuşmaktadır. Bu ülkenin çatışmaya girmesi risk ve tehdittir. Biden'ın dünya savaşını ifade etmesi krizin sınırlı bir alanda kalmayıp geniş bir coğrafyaya yayılabileceğinin ön haberidir. Böylesi bir cinayete kimse kalkışmamalıdır.
Rusya Dışişleri Bakanı'nın dün yaptığı açıklama derin karamsarlık ortamında iyimserliği besleyen bir çıkış olarak değerlendirilmelidir. Bir yandan krizin artışını tahrik eden, kışkırtan ülkeler varken diğer yanda gerginliğin yatışmasını arzulayan ülkeler bulunmaktadır. Türkiye bu ikinci seçenekte yer almaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın arabuluculuk görevi değerlidir. Elbette hayırlı sonuçlara vesile olması yegane dileğimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi bu sıkıntılı günlerde devletimizin sonuna kadar yanındadır. Tarafı da barıştır, sağ duyudur."
‘ABD KRİZİ SOĞUTMAKTAN ÇOK CANLI TUTUYOR’
Bahçeli, ABD'nin 'işgal' iddialarına ilişkin şunları dile getirdi:
"Biden'ın 'Rusya işgal ederse Almanya'ya birlikte müdahale ederiz' açıklaması, ABD'nin Polonya'ya askeri birlik göndermesi, Ukrayna'ya silah yüklü 14'üncü uçağı indirmesi krizi soğutmaktan çok canlı tutmaya yönelik adımlardır. Ortamı geren ABD, büyükelçiliğini boşaltmanın yanı sıra ülkedeki vatandaşlarını çağırmıştır.
12 Şubat'taki Biden-Putin görüşmesinden bir uzlaşma çıkmamasına rağmen temasların sürmesi için fikir birliği kısmi bir gelişmedir. Savaşın çıkma ihtimalinden bahsedilmesi çatışmaların bahanesini oluşturmakta, ortamı kızıştırmaktadır. ABD yönetiminin istihbaratını delil gösterip, iddialarının doğru olup olmadığı kısa süre içinde açıklık kazanacaktır."
ENFLASYON TEPKİSİ
Stokçuların üzerine gidilmesi için hükümete çağrı yapan Bahçeli "Milli Mücadele yıllarında millet istiklalinin peşinde rantiyeciler, stokçular ise varlıklarına varlık ekleme peşindeydi. Aynı şeyleri 2. Dünya Savaşı döneminde de söylemek yanlış olmayacaktır. Nimette en ön saflara geçenler sırayı külfet alınca her zaman geri planda durmuşlardır" dedi. Bahçeli şöyle devam etti:
"Bugün döviz kuru artınca fiyatları kabartanlar döviz kuru indiğinde aynı ihtimamı göstermemiştir. Fırsatçılara, stokçulara göz açtırılmamalıdır. Devlet üzerine düşeni yapmış, sorumluluk sırası ekonomik aktörlere gelmiştir. Sektör indirimleriyle temel gıdadaki düşüşler vatandaşlara can suyu olacaktır. Nimet külfet dengesinin kurulabilmesi için her sektörün taşın altına elini koyması acil bir ihtiyaçtır. Enflasyonla savaş milli seferberlik ruhu refakatinde yapılmalıdır. Hiçbir şart altında vatandaşlarımızın enflasyona ezdirilmesine tahammül edemeyiz."
'ÜRÜNLER YÜZDE 7 UCUZLADI'
KDV'deki indirime dikkat çeken MHP lideri "Ürünler yüzde 7 ucuzlamıştır. Alınan bu karar inanıyorum ki vatandaşlarımıza nefes aldıracaktır" dedi.
AKP iktidarının yeni yıla zam yağmuruyla girmesi sonrası gelen yüksek elektrik ve doğal gaz faturalarını eleştiren Bahçeli enflasyona 'canavar' benzetmesi yaparak "Vatandaşlarımızın hayat pahalılı altında ezilmesine, haksızlığa uğramalarına göz yumamamayız. Yüksek faturaların önüne geçmeliyiz. Milletimiz neyden şikayet ediyorsa onun karşısında yerimizi alacağız. Son günlerde elektrik faturalarındaki yüksek tutarlar vatandaşlarımızı çok fazla rahatsız etmiş, sanayi kuruluşlarımız da bu rahatsızlığa ortak olmuşlardır" dedi.
YÜKSEK FATURALARDAN DERT YANDI, 'KILIÇDAROĞLU'NUN ELEKTRİĞİ KESİLMELİ' DEDİ
Elektriğin 'stratejik' bir hizmet olduğunu kaydeden Bahçeli, üretiminden dağıtımına kadar her aşamasının takip edilmesi gerektiğini ifade ederken, yüksek faturaları gelmesi sonrası bunları ödemeyeceğini ilan eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun elektriğinin kesilmesini istedi.
Bahçeli "Elektrik faturalarındaki artışla ilgili CHP'nin iddiaları asılsızdır, cahilcedir. Şirketlerin faturaya zam yapması mümkün değildir. Bu faturaların istismar edilmesi sancılı bir siyaset aymazlığıdr. CHP Genel Başkanının 'fatura ödemeyeceğim' eylemi de sivil itaatsizliktir. Ödemezse elektriği kesilmelidir. Kılıçdaroğlu'nun 'fatura ödemem' çıkışı bir protesto değil, bir provakasyondur" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin elektrik faturaları ve Isparta'ya büyük mağduriyet yaşatan kesintiye ilişkin açıklaması şöyle:
"Özel dağıtım şirketleri karlılıklarını artırabilmek için kestirme yollara tevessül etmektedir. Yetersiz ve niteliksiz personel çalıştırılması, bakım işlemlerinin yapılmaması gözümüze çarpan bazı aksaklıklardır. Isparta'da yaşanan kesintilerinin sebebi burada aranmalıdır. Bize göre denetim yetkisi TEDAŞ'a verilmelidir. 2036 yılında kamuya dönecek olan dağıtım şirketlerinin içinin boşaltılmasına müsaade edilmemelidir. Kamuya elektrik dağıtımının devlet eliyle, vergi yükünün azaltılması sorunları hafifletecektir. Elektrik üretimi ve dağıtımı milli bir konudur. İnsanlarımızı elektrik faturalarının ablukasından çekip çıkarmak ortak mükellefiyettir."
6 MUHALEFET LİDERİNİN ZİRVESİ: DİŞE DOKUNUR HİÇBİR ŞEY YOK
Konuşmasının devamında güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışması yapan 6 muhalefet partisi liderini hedef alan Bahçeli, "Masa kare ya da dikdörtgen olsa dört ayağı olur. Ama bu yuvarlak masa, ayağı da bir tane, gizli ayak, HDP" diyerek bir çizim gösterdi.
Bahçeli şöyle konuştu: "Bunların tek işi toplanıp toplanıp dağılmak. Hedefleri, politikaları yok, cumhurbaşkanı adayları yok. Eskiye dönmek, revizyonit bir mantık çabasıdır. Zillet ittifakı havlu atmıştır, boşuna uğraşmıştır. Zorlaya zorlaya 12 Şubat akşamında 6+1 formatında buluştular. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme amacından başka hedefi olmayanların bir dağılma içinde oldukları belli olmuştur. Zillet ittifakı havlu atmıştır. 5,5 saatlik görüşmenin ardından yapılan açıklamada yeni hiçbir şey yoktur. Ortak açıklamada yeni ve dişe dokunur hiçbir şey yoktur. Sona kalan dona kalır. Bunlara ne söylesek azdır. Bir koyundan iki posta çıkmayacaktır. Henüz güçlendirilmiş parlamenter sistemine nasıl geçeceklerini bilmediklerini ortak açıklamada itiraf etmişlerdir.
Türkiye'de eşitliğin ihmal edildiği ne zaman görülmüştür? Düşünce, fikir ve siyasi özgürlüklerin önü ne zaman kesilmiştir? Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili mutabakat metnini de 28 Şubat'ta açıklayacaklarmış. Bu tesadüfi değildir. Millet İttifakı FETÖ ittifakıdır, nifak ittifakıdır, Türkiye düşmanlarının gözetimi altındadır."