'Ben hayali olarak koronavirüs ile bir söyleşi yaptım'
Rahmi Turan: Koronavirüsle bir söyleşi yaptım ve ona 'Senin de bir cevap hakkın olmalı' dedim.
Sözcü yazarı Rahmi Turan, koronavirüs ile ilgili kaleme aldığı yazısında 'koronavirüsle söyleşi yaptığını' söyledi. Turan, "Koronavirüs olarak senin de bir cevap hakkın olmalı' dedim" ifadelerini kullandı.
Rahmi Turan, "Hikâyelerde, masallarda kuşlar, atlar, eşekler, bitkiler, böcekler konuşurlar. O zaman virüsler de öykülerde konuşabilir" diyerek koronavirüsle "hayali bir söyleşi" yaptığını açıkladığı bugünkü yazı şöyle:
Virüs dile geldi ve dedi ki:
"Tüm dünyayı dize getirdim. Pandemi yaratıp ülkeleri, kıtaları sardım. Ama uzun süre Türkiye'ye giremedim. Ülkeniz bana kapılarını kapattı ve bunda da başarılı oldu.
Zar zor, kıyıdan köşeden sızarak birkaç kişiyi yakalayıp etki alanıma aldım ama yetersizdi!
Üzülerek seyrediyordum. Okullar kapatılıyor, maçlara seyirci yasağı konuluyor, toplum taşıtlarına spreyli hijyenik ortam yaratılıyor, konserler, tiyatrolar, sinemalar, halkın bir araya geleceği her yer kontrol altına alınıyordu… Eee, ben ne yapacağım?Türkiye'den tekmeyi yemiştim, tam pes etmek üzereydim ki, bakın imdadıma kim yetişti?"
"Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı ‘Din İşleri Yüksek Kurulu' cuma namazı hususunda bir açıklama yaptı. Özetle şunu söyledi:
"Cuma namazı mutlaka cemaatla kılınır. Hasta olanlar, ateşi olanlar, virus taşıma oranı yüksek olanlar varsa, bu kişilerin namaza gelmeleri caiz değildir. Bu bakımdan cuma namazını sağlıklı kişilerle ifa edeceğiz.''Bu benim için fırsattır, virüslere tanınan imkândır!
Camilerin içinde havalandırma sistemi yok. Omuz omuza saf tutulurken, kimin kime ne bulaştıracağı belli olmaz! Tüm Türkiye'de bana bütün kapılar kapatılırken, Din İşleri Yüksek Kurulu'na, bana yaşama fırsatı ve virus bulaştırma imkânı tanıdığı için teşekkürlerimi sunuyorum.
Siz bundan sonra görün beni, yani Koronavirüs'ü!"
Dinci takıntılar ve umreden dönenler!
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray tıp doktorudur. Koronavirüs salgınını bir tıp adamı gözüyle inceleyerek "dinci takıntıların" virüsle mücadeleye zarar verdiğini belirten Aytun Çıray'a göre:"Sağlık Bakanlığı iyi bir halkla ilişkiler yürüttü. Ama ne yazık ki, bir aşamadan sonra ideolojik takıntıları yeniden devreye girdi. Virüsün yayılma hızı açıkça görülmesine rağmen 21 bin insanımızın ‘umreye' gitmesine izin verildi. Şu anda Arabistan'da vaka sayısı 80'i geçti. Bu yetmiyormuş gibi umreden dönen yurttaşlarımıza karantina uygulanmadı, üçte ikisi Türkiye'ye dağıldı. Şimdi son gelen 5 bin kişiye gözlem uygulanıyor.
Dahası var. En üst seviyede riskli yurttaşlarımız cuma namazına teşvik edildiler.
Ne yazık ki, virüsün bize geç ulaşmasının avantajını kullanamadık. Üstelik Suriye belâsını başımıza açan dinci takıntılar, şimdi de Koronavirüsle mücadeleye zarar veriyor.
Din ile devlet işlerini birbirine karıştırmasaydılar bunlar başımıza gelmezdi.
Kızılay Başkanı tıp doktoru, bilimsel bilgi vereceğine hadis okuyor. Hadisi de biri okuyacak ama onlar imamlar olmalı, doktorlar değil!"