Bir yanda açlık, bir yanda israf: Gıda ve ziraat mühendisleri krizi masaya yatırdı
Abidin YAĞMUR
MERSİN - Dünya genelinde her yıl üretilen gıda ürünlerinin yüzde 13’ü tarlardan rafa gelene kadar, yüzde 19’u da raftan sofraya gelen kadar ziyan oluyor. Yani gıda üretiminin üçte biri ziyan oluyor. Bu rakam, Türkiye’nin yıllık gıda üretiminin 6 katı. Bir yanda böyle bir büyük bir israf yaşanırken bir yanda da açlık sorunu var. 3.1 milyar insan sağlıklı bir diyeti karşılayacak maddi güçten yoksun. 780 milyon insan aç. Parası, maddi gücü olanlar ise sağlıksız fast food ve inovatif gıdalar nedeniyle sağlık sorunları yaşıyor. Yani fakir yokluktan, zengin varlıktan dolayı sağlıklı beslenemiyor.
Tarım ve Gıda Etiği Derneği, Gıda Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odasının Mersin Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle düzenlediği 'Dünya Gıda Günü' etkinliğinde insanlığın yaşadığı gıda krizi masaya yatırıldı.
Toplantının açılışında konuşan Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, “2023 yılında dünya genelinde her 11 kişiden biri, Afrika’da her 5 kişiden biri açlıkla karşı karşıya kaldı. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Örgütünün 2030 yılı için sıfır açlık hedefi vardı ama bu hedeften çok uzakta olunduğu aşikar” dedi.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mersin Şube Prof.Dr. Okan Özkaya da “Gıda üretilirken hasattan sofraya kadar geçen süreçte çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Beslenme, açlık, sürdürülebilir tarım insanlık için çok önemli noktalara geldi. Daha iyi bir dünya için, adil, sürdürülebilir gıda politikaları geliştirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
'KÜRESEL GIDA SİSTEMİ EŞİTSİZLİKLERİ ARTIRIYOR'
Tarım ve Gıda Etiği Derneği Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ da “Türkiye ve dünya bir çoklu krizler dönemine doğru gitmeye başladı. Covid 19 ile başladı küresel salgınla, daha önceden başlayan bir iklim krizi nedeniyle heyelanlar, hortum, kuraklık, orman yangınları arka arkaya gelmeye başladı ve 21. Yüzyılda, bilgi çağı diye coşkuyla karşıladığımız 21. Yüzyılda savaşlar hem de bölgemizde savaşlar çıktı. Bu çoklu krizler tarım ve gıdanın değerinin yeniden hatırlamamızı sağladı. Etik değerlere dayalı tarım ve gıda sisteminin önemini gösterdi. Mevcut küresel tarım ve gıda sistemi ne yazık ki eşitsizlikleri derinleştiriyor, doğayı tahrip ediyor, emek sömürüsüne dayanıyor, güçlüyü daha güçlü yapıyor” dedi.
'3.1 MİLYAR İNSAN SAĞLIKLI BİR DİYETİ KARŞILAYACAK MADDİ GÜCE SAHİP DEĞİL'
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Örgütü (FAO) Türkiye temsilciği uzmanlarından Özcan Türkoğlu da gıda güvenliğinde en önemli 3 unsurun gıdanın mevcut olması, erişilebilir olması ve yeterli olması olduğuna dikkat çekti.
Tarım ve gıdadaki göstergelerin iç açıcı olmadığına değinen Türkoğlu şunları söyledi:
“3.1 milyar insanın sağlıklı bir diyeti karşılama gücünden yoksun olduğunu biliyoruz. Bu dünya nüfusunun yüzde 47’sine denk geliyor. 730 milyon ilan 780 milyon arasındaki bir nüfusun açlıkla karşı karşıya olması söz konusu. Bunun 280 milyonu acil açlık sınırında. Yani yarın yaşamak için gıda bulması gereken kişiler. Bunlar 20’ye yakın ülkede toplaşıyor.”
'GIDALARDAN DOLAYI YILDA 600 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ HASTALANIYOR'
“Herkesin gıdayla ilişkisi farklı. Kırılgan gruplar gıdaya erişemiyor, daha ucuz ve sağlıksız gıdaları tüketmek zorunda kalıyorlar. Ama bazı kesimler de fast food gıdalarına, inovatif gıdalara erişerek sağlıklarını tehlikeye atıyorlar. Yani kötü beslenme toplumun her kesimini tehdit ediyor. Gıdalardan dolayı yılda 600 milyondan fazla kişi hastalanıyor, bunlardan 400 bini hayatını kaybediyor.”
'TÜRKİYE’NİN GIDA ÜRETİMİNİN 6 KATI KADAR GIDA ZİYAN OLUYOR'
“Tarladan rafa kadar olan süreçte gıdanın yüzde 13’ünü kaybediyoruz. Raftan çatala kadar olan süreçte de yüzde 19’unu kaybediyoruz. Neredeyse üretilen gıdanın üçte biri yok oluyor. Bu 400 milyar dolarlık bir israf demek. Türkiye’nin tarımsal üretiminin neredeyse 6 katı.”