'Bu protestolar 6 ayda biter' diyen kayyım rektör Melih Bulu 7. ayında görevden alındı
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bir gece yarısı atanan AKP'li Melih Bulu, yine bir gece yarısı kararnamesiyle Cumhurbaşkanlığı kararıyla görevden alındı.
Erdoğan'ın imzasını taşıyan görevden alma kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kararnameyle, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu görevinden alındı. Bulu'nun yerine herhangi bir atama gerçekleşmedi.
Melih Bulu, 2 Ocak 2021'de Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmış, aylardır üniversitenin akademisyenleri ve öğrencileri tarafından protesto ediliyordu.
BOĞAZİÇİ DİRENİŞİ
Kuruluşundan bu yana AKP'de çeşitli görevler alan Prof. Dr. Melih Bulu, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atandı. Karar, gece yarısı Resmi Gazete'de yayımlandı.
Bulu'nun atamı kararı tüm Türkiye'de tepkiyle karşılandı. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!" derken, üniversitede yüzlerce öğrencinin katılımıyla söz konusu atama protesto edildi.
Protestolara yönelik sert polis müdahalesi sonrası 5 Ocak’tan itibaren çok sayıda öğrencinin evi özel harekat polisleriyle birlikte basıldı, öğrencilerin evlerinin kapıları, duvarları kırıldı, görüntüler büyük tepki çekti.
Öğrencilere yönelik sert polis saldırısını protesto edenlere de vahşi şekilde müdahale edildi, çok sayıda kişi gözaltına alındı, tutuklandı ve eve hapsedildi.
Atamayı yapan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan,tüm polis saldırıları, gözaltı ve tutuklama operasyonlarına rağmen akademisyenlerin direnişinin ve öğrencilerin eylemlerinin sürdüğü Boğaziçi Üniversitesi’ne ilişkin öğrencileri hedef alarak "Rutin bir atamayı üniversitelerimizi karıştırmak için fırsata çevirenleri takip ediyoruz. Terör örgütü iltisaklı kişilerin en ön safta yer aldığı bu tür eylemlerin demokrasiyle hak arayışıyla, fikir ve ifade özgürlüğüyle ilgilisi yoktur" ifadelerini kullandı.
Protestoların devam ettiği günlerde Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen sergide yandaş medyanın iddiasıyla Kabe fotoğrafı üzerinde LGBTİ+ bayrağı ve Şahmeran figürü yer alan bir eserin yere konduğu ileri sürüldü, hemen ardından jet hızıyla soruşturma başlatıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da aralarında olduğu iktidar mensupları tarafından hedef alınan öğrencilerden 4'ü gözaltına alındı, gözaltına alınan öğrencilerden ikisi jet hızıyla tutuklandı.
Demokratik kitle örgütleri ve topluluklar tarafından Boğaziçi Üniversitesi önünde toplanma çağrısı yapıldı. Polis ve Özel Harekat ekipleri, 17:00’da başlayacak eylem öncesinde Güney Kapısı önünde konuşlandı. Eylem öncesi öğrencilerin kampüsten çıkışına izin verilmedi, kampüs önünde toplananlara müdahale edildi, çok sayıda öğrenci gözaltına alındı.
Polisin eyleme katılan öğrencilere müdahale ederken sarf ettiği söze tepki olarak geliştirilen "Aşağı bakmıyoruz" sloganı da direnişin sembolü oldu.
Gözaltılara rağmen protestoların devam etmesi üzerine Erdoğan yine Boğaziçi’ndeki direnişi hedef alarak "Yürekleri yetse Cumhurbaşkanı istifa etsin de diyecekler" dedi. Öğrenciler bunun üzerine Erdoğan'a "12. Cumhurbaşkanına Açık Mektup" başlıklı bir mektup yayınlayarak "Siz padişah biz de tebaanız değiliz" diyerek yanıt verdi.
Yaşananlara ilişkin "Bu protestolar 6 ay içinde biter" diyerek kendisini istemeyen ve sırtlarını rektörlük binasına dönerek protesto eden üniversitenin akademisyen kadrosuna ve öğrencilerin eylemlerine kulak tıkayan kayyım rektör Melih Bulu, protestoların sürdüğü 6 ayın ardından rektörlük koltuğunda 7. ayını tamamlayamadan Erdoğan tarafından görevden alındı.
Öte yandan Bulu’nun yüksek lisans ve doktora tezlerinde yerli ve yabancı basında ortaya atılan intihal iddiaları üzerine bir rapor hazırlanarak Yükseköğretim Kurulu Etik İnceleme ve Soruşturma Komisyonu’na iletilmişti.
Bulu’nun yüksek lisans ve doktora tezlerinde tırnak işareti kullanılmadan doğrudan, düzgün referanslama yapılmadan alıntılanan bölümleri, orijinal metinlerle karşılaştırarak ortaya çıkaran Boğaziçi Üniversitesi mezunları, her iki tezde de intihalin birkaç arızi hatadan ibaret olmadığını, yanıltıcı referansların hacminin çok büyük olduğunu ve sistematik bir intihal olduğu kaydedilmişti.
ÜNİVERSİTEYE KELEPÇE TAKILMASINI SAVUNAN 'REKTÖR'
Protestolar sırasında üniversitenin asıl bileşeni olan öğrencilerin okullarına girmesine izin vermeyen polis, kampüsün giriş kapısına kelepçe takması Türkiye’nin gündemine oturmuştu.
Rektörlüğü sırasında akademi tarihine kara leke olarak geçen bu görüntüyü savunmasıyla kayıtlara geçen Prof. Dr. Melih Bulu, "Kapı kırıkmış, kapıyı tutturmak için kelepçe takılmış. Öyle bir pratik çözüm bulunmuş" demişti.(HABER MERKEZİ)