Boğaziçililer: Arkadaşlarımız derhal bırakılsın, haklı direnişimiz büyüyecek

Boğaziçililer: Arkadaşlarımız derhal bırakılsın, haklı direnişimiz büyüyecek
Boğaziçi Üniversitesi önünde açılan sergide 'Kabe fotoğrafının yere serildiği' iddiasıyla gözaltına alınan öğrencilerden 2'si tutuklandı.

Boğaziçi Üniversitesi önünde kayyım rektör Melih Bulu'yu protesto etmek amacıyla açılan sergide "Kabe fotoğrafının yere serildiği" iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan öğrencilerden 2'si hakkında tutuklama kararı verildi.

Tutuklama kararının ardından sosyal medyadaki "Boğaziçi Dayanışması" hesaplarından bir açıklama yayınlayan öğrenciler arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını talep etti.

"Savcılığa sevk edilen iki arkadaşımız tutuklandı. Mücadeleye devam edeceğiz! Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz" ifadeleri yer alan açıklamanın tamamaı şöyle:

300'DEN FAZLA ESER VARDI

"Boğaziçi Üniversitesi'ne antidemokratik biçimde atanan rektöre karşı 4 Ocak tarihinden beri devam ettirdiğimiz protestolar, sürecin başından beri nefret söylemleriyle hedef gösterildi. Şimdi de 26 gündür sürdürdüğümüz protestoların bir parçası olan ve yaklaşık bir haftadır devam eden sergimize direnişimizi bitirmek amacıyla saldırılmaktadır.

Sergi, direnişini sanatla ifade etmek isteyen arkadaşlarımızın emeğiyle üç yüzden fazla eseri herhangi bir kısıtlama gözetmeden kampüsle buluşturdu. Sergiye yapılan saldırılar geçtiğimiz günlerde eserlerin çalınması ile başladı. Suçlamaların odağında olan sergi; hiçbir gruba, inanca, kimliğe yönelik bir saldırı niteliği ve amacı taşımamaktadır.

'SANAT ESERİNİN YARGILANMASI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KISTLANMASIDIR'

Yine de bu serginin beraber mücadele ettiğimiz Müslüman arkadaşlarımızın değerlerini tahkir edici bir eylem olduğu iddiası söz konusudur. Sergiyle ilgili inanç üzerinden dile getirilen hassasiyetlerin farkındayız. Her sanat eseri eleştiriye açıktır. Ancak, sanat eserlerinin yargılanması gibi bir durum en basit haliyle ifade özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Direnişimizi bitirmek isteyen iktidar ve medyası konuyu bilinçli olarak saptırmaya çalışmaktadır.

Bu sergiye emek veren arkadaşlarımızın haksız şekilde gözaltına alınmaları ve süreçte uygulanan şiddet asla kabul edilemez. Boğaziçi Üniversitesinde çok kültürlü, çok sesli, çok inançlı ve çok renkli yaşam pratiğini korumaya çalışarak devam ettirdiğimiz direnişimizi hedef gösteren ve ayrıştıran suçlamalar, beraberliğimizi bozmaya ve mücadelemizi kırmaya yöneliktir. Haklı direnişimizin amacının saptırılmasına ve kriminalize edilmesine bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz.

'POLİS KAMPÜSÜ TERK ETMELİDİR'

Okulumuzdaki farklı toplulukların ve kimliklerin yapılan saldırılarla hedef gösterilmesi meşru kılınamaz. Sosyal medyada yer alan LGBTİ+fobik söylemlerin hiçbirini kabul etmiyoruz. Öğrencilerin başlattığı haklı direniş, yine öğrenci dayanışmasıyla büyümeye devam edecektir.

Arkadaşlarımız açıkça hedef gösterilirken Kayyum Melih Bulu’nun sosyal medyadaki nefret söylemlerine katılarak yaptığı paylaşımlar ve rektörlük tarafından açılan soruşturma gösteriyor ki kayyum atamaları üniversitelerin fikir hürriyetine vurulan en büyük kelepçedir.

Okulumuzdaki barışçıl eylemlere, düzenledikleri sergiyle destek veren sanatçı arkadaşlarımız yalnız değildir. Biz Boğaziçili öğrenciler olarak, hiçbir hukuki zemini olmayan bu gözaltıların son bulmasını talep ediyoruz.

1. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.

2. Polis, kampüsü ve çevresini bir an önce terk etmelidir.

3. Nefret söylemleri ve hedef göstermelerle öğrencileri ayrıştıran, kampüsü güvensizleştiren kayyum Melih Bulu derhal istifa etmelidir!

4. Rektörlük seçimleri, üniversitelerin tüm bileşenlerinin katılımıyla demokratik bir biçimde yapılmalıdır." (HABER MERKEZİ) 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar