Can Atalay: Önce Barış diyen çağrıya dikkat kesilelim

Gezi Davası tutuklusu Can Atalay, Abdullah Öcalan’ın çağrısını destekleyerek, 'Yakılmaya çalışılan barış ateşinin, her yönden esen sert siyaset fırtınalarıyla sönmemesi için çevresini kuşatalım" açıklaması yaptı. Atalay, 'Önce Barış diyen çağrıya dikkat kesilelim' vurgusu yaptı.

Can Atalay: Önce Barış diyen çağrıya dikkat kesilelim

Artı Gerçek - Gezi Davası tutuklusu Can Atalay, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat’ta açıkladığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na dair sosyal medya hesabında paylaşımda bulundu.

Atalay'ın açıklaması şöyle: "Bir an için Anayasa’nın askıda olduğunu unutalım. Bir an için hukukun en dipte, keyfiliğin dorukta olduğunu unutalım. Bir an için her türlü demokratik talep gibi Kürt yurttaşlarımızın demokratik taleplerinin demokratik bir ortam olmadan serpilip gelişemeyeceğini, atılan adımların güvenceye kavuşamayacağını, kalıcı olamayacağını da unutalım. Şimdi, Kürt Sorununun silahların gölgesi olmadan, şiddetsiz bir ortamda konuşulabilmesi için, 'önce barış' diyen, 'şiddetsiz bir siyaset ortamı' için yapılan çağrıya dikkat kesilelim. Yakılmaya çalışılan barış ateşinin, her yönden esen sert siyaset fırtınalarıyla sönmemesi için çevresini kuşatalım. Toplumsallaşması için sahip çıkalım. Kürt Sorunu üzerinden şiddetin gölgesinin kaldırılması çabaları yeni toplumsal ve siyasal mutabakatlar için bir fırsat olabilir.

MECLİSİ İŞLEVLİ KILALIM

Bu çabanın karşılığı verilmelidir. Barışçı bir ortamda bütün görüşlerin özgürce kendini ifade edebilmesi, derinlemesine konuşulup tartışılması ‘fiili durumlar’a, siyasetin hoşgörüsüne bırakılamaz. Önceki yılların ‘fiili durumlar’ının sonuçlarını yaşamaktayız. Şiddetin siyasetten dışlanması adımları siyasetten gelen demokratik adımlarla karşılık bulmalıdır. Sorunun çözümü geniş bir toplumsal mutabakat gerektiriyor. Toplumsal ve siyasal desteği genişletmenin ilk adımı Meclis’i çözüm odağı olarak işlevli kılıp süreci şeffaflaştırmaktır.

EŞİT VE ÖZGÜR TÜRKİYE İÇİN...

Acilen, önceki yıllarda yasal güvencelere bağlanmadan atılmış adımların ceremesini yaşayanları özgürleştirmek, Kürt yurttaşlarımızın seçme iradesini yok eden kayyumluk vesayetine son vermektir. Her ileri adım önemlidir. Dikkate alınmayı hak eder. Ve şimdi başta ‘unutalım’ dediklerimizin hepsini yeniden hatırlayalım. Cumhuriyetimizi demokratikleştirmek için; hukukun, yasaların, kurallı, kurumlu bir işleyişin kazanılması için, Kürt yurttaşlarımızın demokratik talepleri için, eşit ve özgür bir Türkiye için yürüyüşümüze devam edelim." (MA)