Cemevi Başkanlığı'nın çalıştayına Alevi örgütlerinden tepki: 'Alevi Diyaneti, fetva kurumu istemiyoruz'

Cemevi Başkanlığı'nın çalıştayına Alevi örgütlerinden tepki: 'Alevi Diyaneti, fetva kurumu istemiyoruz'
Alevi dedelerin eğitimi ve istihdamı için düzenlenen çalıştay, Alevi örgütlerinin tepkisine yol açtı. Araştırmacı Ali Yıldırım, Aleviliğin asimile edilmek istendiğini söylerken, Mustafa Aslan ise "Alevi Diyaneti, fetva kurumu istemiyoruz" dedi.

Mehmet MENEKŞE


AMASYA - Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, 'Alevi-Bektaşi İnanç Önderlerinin İstihdamı, Eğitimi, Yol ve Erkânın Gelecek Kuşaklara Aktarılması' başlıklı bir çalıştay düzenledi. 22-25 Temmuz'da dört gün süren çalıştayda Alevi dedelerin eğitimi, istihdamı, maaş bağlanması gibi konular ele alındı. Çalıştaya Cem Vakfı, Alevi Vakıflar Federasyonu ve çeşitli illerden Alevi dedeleri ve dernek başkanları katıldı.

ALEVİ ÖRGÜTLERİ TEPKİLİ

Alevi örgütlerinin büyük çoğunluğu Cemevi Başkanlığına da çalıştaya da tepkili. Cemevi Başkanlığını 'asimilasyon kurumu' olarak nitelendiren Alevi örgütleri, devletin kendi istediği Aleviliği yaratmak istediğini dile getirdi.

denemeler-23.jpg
Ali Yıldırım

'EHLİLEŞTİRİLMİŞ GRİ DEDELER ÜRETMEK İSTİYORLAR'

Artı Gerçek'e konuşan araştırmacı ve yazar Ali Yıldırım, "Yıllar önce devlet eliyle Alevileri 'ehlileştirmek', asimile etmek amacıyla Avrupa’ya ellerine gri hizmet pasaportu verilerek gönderilen şahısları 'gri dede' olarak nitelemiştim. Kavram 'devlet dedesi', 'asimilasyoncu', 'korucu' anlamlarında kullanılır olmuştu. Canlarımız devlet üretimi bu 'gri dedeleri' evlerine, cemevlerine, Alevi kültür merkezlerine sokmamış, yüzlerine dahi bakmamıştı. Şimdi bu 'gri dedeleri' seri halde üretmek için devlet Kültür Bakanlığı Cemevi Başkanlığı eliyle bir proje geliştiriyor. 'Alevilik İslam’ın bir yorumudur, İslam’ın özüdür' temel anlayışıyla gri dede yetiştirmek üzere bir 'dede akademisi' kurulacağı konuşuluyor. Proje elbette devlet projesi ama bir de bunun Alevi ayağı olmak durumunda. İşte bu ayak görevini Cem Vakfı ve Alevi Vakıflar Federasyonu Başkanı Haydar Baki Doğan, Evladı Resül Hüseyin Dedekargınoğlu, Baki Güngör gibi ocaksız kişiler gönüllü olarak üstlenmek üzere devlete biat etmişler. Devletin gönüllü hizmetkârlığına soyunan şahısların Aleviliği İslamla tanımlayarak, Aleviliği kendi özünden ve kadim değerlerinden soyutlayarak, dogmatizmin batağına götürmek için yolda oldukları anlaşılıyor" dedi.

denemeler-24.jpg
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Mustafa Aslan

'ALEVİ DEDELERİNİ EĞİTME GİRİŞİMİ HADSİZLİK'

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Mustafa Aslan da Cemevi Başkanlığını 'Alevi Diyanet'i olarak nitelendirdi.

Artı Gerçek'e konuşan Aslan, "Cemevi Başkanlığı Alevi dedelerine eğitim verme kurumu değil, haddini bilmeli. Alevilerin pirleri, dedeleri, babaları, müşritleri, anaları; ocaklarında ve talipleriyle eğitimini alır. Alevi kurumları dahi dedelere eğitim verme hakkını kendine bulmamışken devletin kurduğu bir kurumun Alevi dedelerini eğitme girişimi hadsizlikten başka bir şey değil. Biz Alevi dedelerinin bir imam gibi devletin bütçesinden maaşı olmasını, devlet personeli olmasını istemeyiz. Bu bizim inancımızın genel yapısına ve özüne ters. Bir Alevi Diyaneti istemiyoruz, fetva kurumu istemiyoruz. AİHM, Alevilerin bu ülkede ayrımcılığa uğradığına verilmiştir, maaş değil. Cemevlerinin de diğer ibadethaneler gibi ibadethane olduğu kararını vermiştir. Diğer ibadethaneler kamudan nasıl faydalanıyorsa cemevleri de bundan faydalanılır kararı vermiştir. Bugün kilisede, sinagogda görev yapan din adamına Türkiye Cumhuriyeti devleti maaş mı veriyor? Biz cemevi dedelerine maaş verilmesini istemiyoruz. Bizim kimliğimiz yok sayılıyor, inkâr ediliyor. Biz kimliğimizin, inancımızın anayasal çerçevede güvence altına alınıp tanınmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'YOLA İHANET EDİYORLAR'

Çalıştaya katılan Alevi temsilcilerine de sert tepki gösteren Aslan, şunları söyledi:

"İyi niyette oraya katıldığını ifade eden arkadaşlar şunu bilmeli ki bu yola en büyük ihaneti onlar yapıyor. Oraya katılarak orayı meşrulaştırıyorlar. Devletin Kültür Bakanlığına bağlı, cemevlerini ibadet ana olarak kabul etmeyen bir kurumun hangi sıfat ve hangi yasa çerçevesinde Alevi dedelerine maaş verecek? İbadethane olarak kabul etmediği bir cemevinin inanç önderliği yapan herhangi bir dedeye hangi sıfatla maaş verecek? Burada yapılmak istenen şu: Alevileri tektipleştirerek kontrol altına alıp Alevilerin kullanacağı dilden tutun, kuracağı söze dahi müdahale etmek isteyen, kontrol altına almak isteyen bir fetva kurumu oluşturmaya çalışıyorlar. Bizim derdimiz Alevilerin hak, inanç, kimlik mücadelesi. Yasal, demokratik bir mücadele veriyoruz. Haklarımızı talep ediyoruz, fetva kurumunu reddediyoruz." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar