Çerkezoğlu: Emekle ve bilimle kurulacak yeni toplumsal düzen için 1 Mayıs'ta buluşuyoruz
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu yıl ki 1 Mayıs'ın, virüsle birlikte daha da görünür olan sisteme karşı verilecek yeni bir toplumsal mücadelenin başlangıç tarihi olacağını söyledi.
ARTI GERÇEK - Yeni tip koronavirüs (Covid-19) pandemisi nedeniyle bu yıl 1 mayıs alanlarda kutlanamayacak. Sömürünün en görünün duruma geldiği koronavirüs günlerinde 1 Mayıs'ın alanlarda kutlanamasa da talepler ve içerik olarak tarihi bir kutlama olacağu belirtilen bu yıl ki 1 Mayıs'ın 'Emekle ve bilimle kurulacak yeni bir toplumsal düzen' için önemli bir adım olacağını belirten DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Başkanı Arzu Çerkezoğlu Kısa Dalga Podcast’ten DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren’le yaptığı söyleşide, tarihi bir 1 Mayıs'a hazırlandıklarını söyledi.
'KORONAVİRÜSE YAKALANAN DİSK ÜYESİ İŞÇİLERİN ORANI TÜRKİYE ORTALAMASININ 3 KATI'
DİSK üyesi işçilerde koronavirüs sonuçlarının pozitif olanların sayısı Türkiye ortalamasının 3 katı olduğunu belirten Çerkezoğlu, siyasi iktidarın, zorunlu işler dışındaki işleri durdurmayarak, salgının işçiler arasında yaygınlaşmasına neden olduğuna dikkat çekti:
"17 Nisan Cuma günü gelen bilgilere göre DİSK üyesi işçilerde korona pozitif olanların sayısı Türkiye ortalamasının 3 katı. İktidar zorunlu işler dışındaki işleri durdurmayarak, bu işyerlerinin çalışmasına izin vererek salgının işçiler arasında yaygınlaşmasına neden oluyor. İşçilerin hayatlarını kaybetmesine neden oluyor.
Çok sayıda işçi arkadaşımız bu virüse maruz kalıyor. Bu aynı zamanda salgınla toplumsal mücadeleyi zayıflatan bir unsur. Ortak kullanım alanlarının olduğu, servisler ve toplu taşıma araçları olduğunu düşünürsek virüs çok hızlı yayılıyor ve ailelere, evlere taşınıyor. İktidarın sermayeyi koruma kaygısı toplumu da korumasız bırakıyor. Sağlık Bakanı, bu virüsün hızla yayıldığını, bir kişinin en az 16 kişiye bulaştırdığını, izolasyonun ve sosyal mesafenin çok önemli olduğunu söylüyor ve evde kal çağrıları yapıyor ama işçiler bu çağrılardan muaf tutuluyor. "Toplum evde kalsın ama işçiler hariç" deniliyor."
'AKP'NİN BÜTÜN POLİTİKALARI SERMAYEYİ KORUMAYA YÖNELİK'
Ekonomik istikrar kalkanındaki 19 maddenin tamamının krize karşı sadece sermayeye kalkan olduğunu söyleyen DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, virüsün ayrım yapmadığını ama Türkiye'de emekçiler, yoksullar ve ezilenlerin daha korumasız olduğunu söyledi:
"Ekonomik istikrar kalkanındaki 19 madde de tümüyle yaşanan krize karşı işçi sınıfına değil sermayeye kalkan olan politikalardı. Tümüyle sermayeye kolaylık sağlamaya yönelik pakette işçi yoktu, işsiz yoktu, halk yoktu kısacası. İktidarın bütün politikaları sermayeye kalkan olmaya, hatta sermayeye bu salgın sürecinde bile fırsat yaratmaya yönelik politikalar oldu. Virüs ayrım yapmaz ama bütün krizlerin muhakkak sınıfsal karakteri vardır. Emekçiler, yoksullar, ezilenler daha zayıftır ve korumasızdır. Siyasi iktidar bütün politikalarıyla sınıf ayrımcılığı yapılmaktadır. Bütün topluma evde kal çağrıları yapılırken işçilerin bunun dışında tutulması kabul edilemez.
Şu anda 20 yaş altındaki gençlere sokağa çıkma yasağı var. Ama 18-20 yaş arasındaki 811 bin işçi çalışmaları için bu yasaktan muaf tutuldu. 811 bin gence 3 ay asgari ücret sağlanamaz mıydı? Bunun toplam maliyeti 5,6 milyar lira. Bu ülkenin kaynakları bunu sağlamaya yeterli, yeter ki bu kaynaklar işçilerden yana kullanılsın."
'SİSTEMİN VAAT EDECEĞİ HİÇ BİR ŞEY KALMADI'
Bugün Dünya'da ve Türkiye'de sistemin işçi sınıfına, kadınlara, gençlere, halka vaat edeceği hiçbir şeyin kalmadığını söyleyen Çerkezoğlu, tüm baskı ve zorluklara rağmen 'üretenlerin yöneten olduğu' bir Türkiye'yi yaratmak için mücadele vermeye devam edeceklerini ifade etti:
"Bugün DİSK’in geçmişteki kadar gücü yok ama DİSK’in gücü, söylediği sözün karşılığının sadece DİSK üyesi işçilerle sınırlı olmamasında. DİSK üyesi olsun olmasın işçilerin gözü kulağı DİSK’tedir. Biz bu sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz.
Bugün mevcut sistemin Dünya’da da Türkiye’de de işçi sınıfına, kadınlara, gençlere, halka vaat edeceği hiçbir şeyin kalmadığı bir dönemdeyiz. Tüm zorluklara ve baskılara rağmen yaşanabilir bir ülke yaratmak için mücadele etmek yani emeğin haklarının verildiği, yarattığımız toplam değerlerin hakça paylaşıldığı bir emeğin Türkiye’sini, üretenlerin yöneten olduğu bir Türkiye’yi yaratmak için mücadele veriyoruz."
'TARİHİ BİR 1 MAYIS OLACAK'
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle bu yıl 1 Mayıs'ın alanlarda kutlanamayacağını belirten DİSK Genel Başkanı, bu yıl ki 1 Mayıs'ın alanlarda kutlanamasa da talepler ve içerik olarak tarihi bir kutlama olacağı, emekle ve bilimle kurulacak yeni bir toplumsal düzen için önemli bir adım olacağını söyledi. 27 Nisan Pazartesi günü başlayan haftayı, 1 Mayıs'a kadar kutlama haftası olarak ilan ettiklerini belirten Çerkezoğlu 1 Mayıs'a kadar yapacakları etkinlikleri de açıkladı:
"Tarihte ilk kez 1 Mayıs meydanlarda kutlanmayacak. 2. Dünya Savaşı sırasında bile meydanlarda kutlama yapıldığını göz önüne alırsak bu 1 Mayıs gerçekten tarihi bir 1 Mayıs olacak. Dünya’da ve Türkiye’de işçilerin, halkın sokağa çıkmasını bırakın, yan yana gelmesinin sınırlı olduğu koşullarda 1 Mayıs’ı kutlayacağız. Biz 27 Nisan Pazartesi günü başlayan hafta, 1 Mayıs’a kadar kutlama haftası olarak ilan ettik.
Sosyal medya kampanyalarından, bütün toplumsal kesimlerin, aydın, yazar ve sanatçıların mesajlarını, işyerlerinde çalışan arkadaşların mesajlarını insanlarla buluşturacağız. Kazancı, Şişhane ve Kadıköy’de yitirdiğimiz arkadaşlar için anmalarımızı yapacağız. Taksim’de temsili biçimde sosyal mesafeyi kullanarak temsili bir kutlama yapılacak. Balkonlardan 1 Mayıs Marşı çalmak, pankart asmak gibi etkinliklerimiz olacak. Televizyonlardan canlı yayınlanacak bir 1 Mayıs buluşması düzenleyeceğiz.
'YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN ŞART'
1 Mayıs'ın tarihsel bir 1 Mayıs olmasının nedeninin sadece salgın nedeniyle değil, aynı zamanda virüsle birlikte daha da görünür olan sisteme karşı, yeni bir toplumsal mücadelenin başlangıç tarihi olduğuna dikkat çekti:
"2020 tarihsel bir 1 Mayıs olacaktır. Sadece korona nedeniyle değil biçimsel açıdan değil talepler açısından tarihsel bir kutlama olacak. Sistemin bir virüsle birlikte görünür olduğu bir süreçten geçiyoruz. Biz yeni bir toplumsal düzen şarttır diyoruz. Bu salgından sonra yeni bir sürecin başlayacağı açık. Bu neoliberal ve kapitalist tahribattan sonra, emeğin haklarını koruyan yeni bir toplumsal düzen için de yeni bir mücadele süreci olacak. Bu süreçte yeni dönemin kurucu unsuru olmak için de yeni dönemin içinde olacağız. Emekle ve bilimle kurulacak yeni bir toplumsal düzen için 1 Mayıs'ta buluşuyoruz."