Cezaevlerinde çifte standart: Annesi ölüm döşeğindeki tutukluya ‘görüntülü görüşme’ engeli

Cezaevlerinde çifte standart: Annesi ölüm döşeğindeki tutukluya ‘görüntülü görüşme’ engeli
Birçok cezaevinde uygulanan görüntülü görüşme hakkı sadece adli tutuklulara uygulanıyor. Ölüm döşeğindeki annesini son kez görmek isteyen tutukluya cezaevi yönetimi ‘müebbet hapis cezası aldın’ gerekçesi ile engel oldu.

Seda TAŞKIN


ANKARA - Adalet Bakanlığı’nın 2020 ‘de duyurduğu, tutuklulara verilen görüntülü görüşme hakkı çifte standarta dönüştü. Adli suçlardan tutuklu olanlara tanınan görüntülü görüşme hakkı siyasi tutuklulara uygulanmıyor. Bunun son örneği, Sincan Cezaevi'nde yaşandı

Artı Gerçek’e konuşan Avukat Hülya Yıldırım, Sincan Cezaevinde bulunan ağır müebbet hapis cezası alan Zerrin Yılmaz’ın ölüm döşeğinde olan annesiyle yapmak istediği görüşme hakkının cezaevi yönetimi tarafından engellendiğini açıkladı.

‘SEN MÜEBBETSİN, SANA BU HAKKI TANIYAMAYIZ’

Bir süredir kanser tedavisi gören Zerrin Yılmaz’ın annesinin durumunun kritik olduğunu belirten doktorlar, kendisini tedavi gördüğü hastaneden evine yolladı. Yılmaz, yurt dışında bulunan annesi ile son bir kez görüntülü görüşmek istediğini belirterek cezaevi yönetimine başvurdu. Cezaevi yönetiminden durumu anlatan belgelerin gönderilmesi gerekti ve bu belgeler geldikten sonra değerlendireceği cevabı geldi. Bunun üzerine Anne Yılmaz’ın durumuna ilişkin belgeler cezaevi yönetimine iletildi ancak bu defa da cezaevi yönetimi “Sen ağırlaştırılmış müebbetten tutuklusun, bu nedenle görüşme hakkı tanıyamayız” yanıtı verdi.

Avukat Hülya Yıldırım, cezaevi yönetimine iletilen belgeleri paylaştı


AVUKAT YILDIRIM: BELLİ KİŞİLER İLE SINIRLANDIRILMASI HUKUKSUZLUKTUR

Yaşananları Artı Gerçek'e değerlendiren Avukat Hülya Yıldırım, görüntülü görüşme hakkının birçok cezaevinde uygulandığını ancak bu haktan sadece adli tutukluların faydalandığının altını çizdi. Bu durumun çok ciddi bir ayrımcılığa neden olduğunu belirten Yıldırım, “Kişinin hastalık ya da ölüm sebebiyle ailesine ve birinci derece yakınına veda ya da görüşme hakkının sadece belli kişilerle sınırlandırılmış olmasının da bir hukuksuzluktur” dedi.

KARAR ORANTILI DEĞİLDİR’

Hülya Yıldırım bu durumun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının da ihlali anlamına geldiğini belirtti. Yüksek mahkemenin "her bireysel davanın özellikleri dikkate alınarak orantılı değerlendirme yapılması gerektiği" yönünde aldığı kararı hatırlatan Yıldırım, yaşananların hak ihlali olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Bu sebeple mahpus Zerrin'in durumunun aciliyeti, aile ile görüşmesinin başka bir olanağının bulunmayışı ve birinci derece yakın hasta ziyaretinin ve veda hakkının herkes için bir hak olduğu da gözetildiğinde idarenin verdiği bu kararın orantılı olmadığı ve temel hakları ihlal ettiği açıktır.”

Avukat Yıldırım, İvedilikle Zerrin Yılmaza görüşme olanağı tanınması gerektiğini de vurguladı.

Öne Çıkanlar