Çorlu Tren Katliamı Davası'nda duruşma yine ertelendi: 23 Kasım'da görülecek

Çorlu'da 2018’de 25 kişinin öldüğü, 318 kişinin yaralandığı Çorlu Tren Katliamı'nın 16'ncı duruşması 23 Kasım'a ertelendi. Mahkeme heyeti, yeniden bilirkişi ve keşif taleplerini reddetti.

Artı Gerçek - Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve yedisi çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu Tren Katliamı davasının 16'ncı duruşması bugün Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde görüldü.

Çerkezköy’de kısım şefliği görevi yapan Gürel Yaprak, en son 2018 yılının mayıs ayında kazanın meydana geldiği menfezin 400 metre yakınlarında ot temizleme işlemi yaptıklarını söyledi. Yaprak, “Önceki kontrollerde menfezde bir sıkıntıyla karşılaşmadım. Dolgu temizliği yapılıp yapılmadığına ilişkin bir şey görmedim. Kazanın meydana geldiği yerdeki menfezlerin içinin temizlenip temizlenmediğini hatırlamıyorum” diye konuştu.

'HAVA DURUMUNU TAKİP ETMEMİZ İÇİN RESMİ BİR EMİR YOK'

Davada sanık olarak yargılanan Özkan Polat’ın altında, Celaleddin Çabuk’un da üst görevinde çalıştığını belirten Yaprak, hava durumunu telefona indirdikleri bir uygulamadan takip ettiklerini anlattı. Yaprak, “Telefona indirdiğimiz radar programını takip etmemiz ile ilgili yazılı-sözlü bir emir verilmiyor, ben kendim istersem kontrol ediyorum” dedi. Yaprak, işçi yetersizliği olup olmadığına ilişkin de üst şeflerine bir talepte bulunmadığını belirtti ancak “Kendi aramızda ‘Olsa iyi olur’ diye konuştuk. Benim talepte bulunmak gibi bir görevim yok” ifadesini kullandı.

'KAZANIN OLDUĞU MINTIKADA SADECE ÜST YAPI DEĞİŞTİ'

Tanık Gürel Yaprak, yenileme çalışmalarıyla ilgili de “2012’de geldiğimde Çerkezköy Edirne üst yapı yenilenmişti, ondan sonra Çerkezköy-Halkalı altyapı ile beraber yenilendi. Kazanın olduğu mıntıkada sadece üst yapı değişti. Platform genişliği de yapılmadı” bilgisini verdi.

AVUKAT ŞAHİNKAYA’DAN BAKAN TUNÇ’A: TCDD’NİN BELGELERİNİ BİZE ULAŞTIRSIN

Bir kısım katılan avukatı Onur Şahinkaya, yeni adli yılın başlamasına ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yargı mensuplarına gönderdiği mesaja değinerek “Katkı sunmak istiyorsa TCDD’nin belgelerini bize, mahkemeye ulaştırsın” dedi.

Bir kısım katılan avukatı Akçay Taşçı da “Yargılananlardan hiçbirinin bir menfezi yapıp tadilatını ortaya çıkarabilecek, katliamdan 3 saat sonra başlatılan tadilatı başlatmaya yetkisi yok” dedi. TCDD Genel Müdürlüğü yetkilileri hakkında hakimden suç duyurusunda bulunmasını talep eden Şahinkaya, “Sizin suç duyurusunda bulunmanız ile bizim suç duyurusunda bulunmamız arasında fark var. İster politik, ister hukuki, ister psikolojik deyin fark var. Sayın Başkan, Genel Müdürlük seviyesindeki sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyoruz. TCDD Genel Müdürlüğü nezdinde ismi dışında her şeyi ortaya konulmuş kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ederiz” diye konuştu.

TALEPLER REDDEDİLDİ, DURUŞMA ERTELENDİ

Ara kararını veren mahkeme, yeniden bilirkişi ve keşif taleplerinin reddine; dosyanın esas hakkında mütalaa için savcıya verilmesine hükmetti. Duruşma yine ertelendi. Bir sonraki duruşma 23 Kasım'da saat 09.30'da görülecek.

DURUŞMA ÖNCESİ AİLELERDEN YÜRÜYÜŞ

Çorlu Tren Katliamı'nda yakınları ölen aileler, bugün görülecek dava öncesi dayanışma çağrısı yaptı. Aileler, dava öncesinde Çorlu Santral’dan başlayarak “Adalet istiyoruz” yazılı pankartla ve “Gün gelecek, devran dönecek. Katiller halka hesap verecek” sloganlarıyla duruşmanın yapılacağı salona kadar yürüdü.

CHP Tekirdağ milletvekilleri İlhami Özcan Aygun ve Nurten Yontar ile CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Candan Yüceer’in de katıldığı yürüyüşün ardından duruşmanın yapılacağı yere ulaşan aileler, katliamda yaşamını yitirenlerin isimlerini okuyarak hep bir ağızdan “Burada” ve “Adalet istiyoruz” dedi.

'İÇERİDEKİLER ARTIK STAJ YAPMAYI BIRAKSINLAR'

Katliamda eski eşi Hakan Sel ile birlikte oğlu Oğuz Arda Sel’i yitiren Mısra Öz, duruşma öncesinde “Biz bugün 15. duruşmada bugüne kadar gelmeyen adaletin, biten adli tatil döneminin ilk gününde olarak içeridekilere iyi tatiller dileyip bizim davamız için ne yaptıklarını soracağız. Adalet rayların altında kalmasın diyoruz. Hak, hukuk, adalet diyoruz ve biz adalet bekliyoruz. İçeridekiler de artık staj yapmayı bıraksınlar" diye konuştu.

'BU YOLDA BİR USULSÜZLÜK VAR, BUNUN ORTAYA ÇIKMASINI İSTİYORUZ'

Oğuz Arda Sel'in dedesi Mehmet Öz de şöyle konuştu:

“Geçen mahkemede Mümin Karasu'nun söylemiş olduğu bir söz var; bu tren yolu atık malzeme ile yapılmıştır. Bunun üzerine savcılık makamı hiç gitmiyor. Bizim talebimiz bu tren yolunun yapılış şekli nedir, ne değildir, bunun üzerine gidilmesi ve savcılık makamının üst makamlara taleplerimiz doğrultusunda ret kararı vermemesi. Bu yolda bir usulsüzlük var bu usulsüzlüğün ortaya çıkmasını istiyoruz.”

'GENEL MÜDÜRÜN, BAKANIN ADALET ÖNÜNE ÇIKMASINI İSTİYORUM'

Tren katliamında oğlu Hakan Sel ile torunu Oğuz Arda Sel'i kaybeden Necmettin Sel de şunları dile getirdi:

“Tek kelimeyle ceza alsınlar talebindeyim. Üst düzeydeki genel müdürün, o dönemin bakanının adaletin önüne çıkmasını talep ediyorum. Mümin Karasu'nun alt düzeyi işaret etmesiyle olmaz. Mümin Karasu yanındaki genel müdürü vermiyor, alt düzeydeki adamı veriyor. Genel müdür emir vermeden alttaki adam görev yapabilir mi, mümkün mü yani? Lütfen genel müdürün, bakanın adalet önüne çıkmasını ve onların yakasına yapışmak istiyorum. Benim oğlumla torunumu ne yaptınız? onun hesabını versinler bana, ondan sonra ben de rahat uyuyayım. Onların çocukları öyle olsaydı bu adalet bu kadar uzun sürer miydi?”

SON DURUŞMADA NE OLMUŞTU?

Duruşmada, daha önce oluşturulan bilirkişi heyetinin ek raporu okunmuştu. Raporun ulaştırma ve yapı mühendisliği bölümünde kaza nedenleri şöyle sıralanmıştı:

"Kaza yerindeki menfezin hidrolik ve kanat duvarları açısından yetersizliği. Balast tabakası altındaki koruma tabakasının yetersizliği. Balast tutucu duvarların eksikliği. Hat üst yapısının yürüyerek gözleme olanak tanıyacak kadar geniş olmaması. Dolgu şevi boyunca gelişmiş olan yabani bitkilerin şevi zayıflatması. Ray kırığı konusunda uyarıda bulunacak elektronik sistem eksikliği.”

TCDD'NİN KUSURU BİLİRKİŞİ RAPORUNA YANSIMIŞTI

Raporun sonuç kısmında asli kusurlulara yer verilerek, şöyle denilmişti:

“Demiryolu altyapısı ve sanat yapılarında olağanüstü hava koşulları ile ilgili gerekli önlemleri (balast tutucu duvar dahil) almayan ve meteorolojik durum ile hava koşulları hakkında gerekli koordinasyonu sağlamayan; TCDD Genel Müdürlüğü AR-GE Birimi, Merkez ve 1’inci Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetimi Müdürlükleri ve diğer ilgili müdürlüklerin asli kusurlu oldukları görüş ve kanaatine varılmıştır.

Demiryolu altyapısı ve sanat yapılarını üstyapıda yapılan yenilemelere uygun hale getirmeyen; TCDD Genel Müdürlüğü'nün altyapı ve sanat yapılarını yenilemeden sorumlu Başkanlığı'nın asli kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Mevcut durumda, demiryolu altyapısı ve üstyapısının, olası problemlere karşı her gün düzenli olarak kontrol edilmesi için sorumlu personel olan Yol ve Geçit Kontrol memurlarını yeterli sayıda istihdam etmeyen; TCDD Genel Müdürlüğü'nün Yol ve Geçit Kontrol Memuru istihdam etmekle sorumlu başkanlığının asli kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.”

SANIKLARIN TUTUKLANMASI İSTENMİŞTİ

Çorlu ailelerinin avukatlarından Onur Şahinkaya beyanlarında Anayasa Mahkemesinin Çorlu davasına dair yaşam hakkı ihlali yönündeki kararı, dosyaya sunulan ek rapor ve kaza gününe dair nöbet çizelgesi yeni delil olduğundan TCDD üst yönetimi ile ilgili verilen takipsizlik kararının kaldırılması için söz konusu belgelerin savcılığa gönderilmesini talep etmişti.

Av. Selvi Yüzbaşıoğlu da ek rapordaki eksikliklere dikkat çekerek yeniden keşif yapılarak yeni bir rapor hazırlanmasını istemişti. Av. Zübeyde Arslan benzer kaza ve raporlardaki karşılaştırmalara yer vererek Celalettin Çabuk dışındaki tüm sanıkların tutuklanmasını talep etmişti.

Ardından mahkeme sanıklara çeşitli sorular yöneltmişti. Sanıklardan TCDD 1. Bölge Müdür Nihat Aslan yine tüm sorulara "O konuyu bilmiyorum, 5 yıl geçti hatırlamıyorum" şeklinde cevaplar vermişti.

Bilirkişi raporuna beyanda bulunmak için gelecek celseye kadar süre verilmişti.. Bir sonraki duruşma 1 Eylül'e ertelenmişti.

NE OLMUŞTU?

Edirne'nin Uzunköprü ilçesinden İstanbul Halkalı'ya gitmek için hareket eden, 362 yolcu ve 6 personelin bulunduğu tren, 8 Temmuz 2018'de Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkarak devrildi. Kazada yedisi çocuk 25 kişi öldü, 328 kişi de yaralandı.

Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunan TCDD 1'inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14'üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü'nde müdür olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği'nde çalışan Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği'nde Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında 'taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olmak' suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

HUKUKİ SÜREÇ

•8 Ekim 2018: Kaza günü olay yerinde inceleme yapan bilirkişi heyetinin raporu savcılığa sunuldu. Yanlı rapor eleştirildi.

•16 Kasım 2018: Aileler, avukatları aracılığıyla ilk incelemeyi yapan bilirkişilerin taraflı olduğunu belirterek rapora itiraz etti.

•28 Şubat 2019: Başsavcılık; siyasetçiler, bürokratlar, TCDD’nin üst yönetimi yer alan kişiler hakkında da “kovuşturmaya yer olmadığı” kararını verdi.

•5 Mart 2019: Hazırlanan iddianamede TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Bakım Müdürü Turgut Kurt, Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk hakkında ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istendi.

•25 Nisan 2019: Siyasetçiler, bürokratlar, TCDD’nin üst yönetimi hakkında ‘kovuşturmaya yer yok’ kararına yapılan itiraz reddedildi.

•30 Mayıs 2019: Dosyada gerçeğe aykırı rapor hazırlayan bilirkişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

•12 Haziran 2019: Çorlu tren kazası ailelerinin AYM önünde yapmak istedikleri basın açıklamasına polis müdahale etti.

•3 Temmuz 2019: Davanın ilk duruşmasında mahkeme heyeti protesto edildi. Mahkemenin davadan çekilme kararı Çorlu 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı.

•4 Kasım 2020: 6’ncı duruşmada, bilirkişi raporunun incelenmesi ve genişletilmesi için Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığında devam eden dosyaya ilave edilmesi ve TCDD’deki sorumluların belirlenmesi istendi.

•9 Mart 2021: Dava dosyasına giren bilirkişi raporuna göre TCDD’nin üst düzey sorumluları ‘asli kusurlu’ bulundu.

•16 Mart 2021: Davanın son duruşmasında, mahkeme tüm yetkililer ve tüm sorumlular hakkında tetkik etmekte olan, yürütülmekte olan savcılık dosyasına ihbarda bulunma kararı verdi.

•4 Ekim 2022: Davanın 11’inci duruşması öncesi açıklama yapan avukatlar savcılıktan istenilen bilgi, belge ve isimlerin TCDD tarafından gizlendiğini söyledi.

•10 Ekim 2022: Davada hakkında yakalama kararı verilen dönemin TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu tutuklandı.

•25 Kasım 2022: TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, tutuklanmasının ardından geçen bir ay sonunda tahliye edildi. Davada tutuklu sanık kalmadı. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar