Cumartesi Anneleri, 1022’inci haftada Bahri Kağanaslan'ın akıbetini sordu: 'Barış süreci hepimizin sorumluluğudur'
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 1022’incisini gerçekleştirdi.
Galatasaray Meydanı’nda yapılan bu haftaki eylemde 30 yıldır kayıp olan Bahri Kağanaslan'ın akıbeti soruldu.
‘BARIŞ SÜRECİNİ İLERLETMEK HEPİMİZİN SORUMLULUĞU’
Cumartesi İnsanlarından Oya Ersoy burada yaptığı açıklamada bugüne kadar uygulanan sorunları şiddet yoluyla bastırarak yok etme yönteminin sonuç vermediğine dikkat çekti, “Aksine ülkeyi demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, huzur ve refahtan da uzaklaştırdı. Barış için bir fırsat olasılığından söz edildiği bugünlerde geçmişin hatalarından ders alarak bu fırsatı değerlendirmek, çoğulcu, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anlayışla barış sürecini ilerletmek hepimizin sorumluluğudur” dedi.
‘ARACA BİNDİRİP GÖTÜRDÜLER, BİR DAHA HABER ALINAMADI’
Açıklamada 29 Ekim 1993 yılında Diyarbakır merkeze bağlı Baroğlu Köyü'ndeki evinden ayrıldıktan sonra bir daha izine rastlanmayan Bahri Kağanaslan'ın hikayesini anlatan Ersoy, şunları söyledi:
“O gece Kağanaslan Ailesi’nin kapısı çalındı. Kapıyı açtıklarında iki kadın ve bir erkekle karşılaştılar.Kendilerini örgüt militanı olarak tanıtan bu kişiler yiyecek istiyordu. Üzerlerinde kot pantolon ve deri ceket, ellerinde de uzun namlulu silahlar vardı. Köye iki otomobille gelmişlerdi. Araçlarına giderken kendilerini köyün köpeklerinden koruması için Bahri’nin de kendilerine eşlik etmesini istediler. Aracın yanına geldiklerinde Bahri’yi araca bindirip götürdüler. Bahri’den haber alamayan ailesi OHAL Valiliğine, DGM savcılığına, Merkez Komutanlığına, Alay Komutanlığına ve Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulundu ancak sonuç alamadı.”
‘AİLENİN TÜM GİRİŞİMLERİNE RAĞMEN KAĞANASLAN’DAN HABER ALINAMADI’
Bahri Kağanaslan'ın kaybedilmesinin ardından, 20 gün sonra Kuşlukbağı köyü korucularından Nafiz Çelik’in aileye Bahri’yi jandarmada gördüğünü, ailenin de para karşılığında yardımcı olabileceğini söylediğini ifade eden Ersoy şöyle konuştu:
“Yüzbaşı Mithat Gül’ün de dahil olduğu 4 kişilik bir ekip olduklarını söyledi. Kardeşini arayan Naif Kağanaslan Diyarbakır Merkez Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Mithat Gül ile görüştü. Mithat Gül ona “sen korucu olmadıkça ve köyü koruculaştırmadıkça Bahri’yi göremeyeceksin” dedi. Ailesinin tüm girişimlerine rağmen Bahri Kağanaslan’dan bir daha haber alınamadı. Artık yeter 30 yıldır süren cezasızlık son bulsun: Baki Kağanaslan’ın akıbeti etkin bir biçimde soruşturulsun, failleri yargılanarak cezalandırılsın. Kaç yıl geçerse geçsin; Baki Kağanaslan için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
(ARTI GERÇEK)
Cumartesi Anneleri 1021'inci haftada: Fehmi Tosun'a ne yaptınız?