Cumhuriyet iddianamesinde bir gariplik daha
Fenerbahçe davasında avukatlık yapan Faik Işık, ne sanık ne de müşteki olduğu halde bir çok dosyaya adı sokuldu. Şimdi de Cumhuriyet iddianamesinde. Işık, 'Fethullahçıları' suçluyor.

GÜNCEL- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatlığını da yapmış olan Faik Işık'ın adı 'FETÖ'den Cumhuriyet Gazetesi iddianamesine girdi.
OdaTV yazarlarından Barış Pehlivan, 'Erdoğan'ın ve Yıldırım'ın avukatıydı... Onun da adını 'FETÖ’den( Cumhuriyet davasına soktular' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Pehlivan, daha önce 'Fethullahçıların hedefinde' olduğunu söyleyen avukat Faik Işık'ın ismi üzerinden Cumhuriyet iddianamesindeki garipliklere dikkat çekiyor.
İşte yazının ilgili bölümü:
Kısacası, Cumhuriyet çalışanlarına "Fethullahçılarla iletişimdeler" diyebilmek için "kanıt" toplanmaya çalışılıyordu.
6 aydır tutuklu olan Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'ın da FETÖ şüphelisiyle iletişimde olduğu iddia ediliyordu.
İddianamede kodlanarak yer alan o bölüm şöyleydi:
"(...) Şüpheli Akın ATALAY Şüpheli adına kayıtlı/kullanımında bulunan;
...7626 nolu hattın; F.I. adına kayıtlı/kullanımında bulunan ......5335 ve ......2436 nolu hat ile irtibatının bulunduğu, F.I isimli şahsın AVUKAT olduğu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2013/134*** sayılı soruşturması dosyasında ŞÜPHELİ olduğu (...)"
ADI YOK, AMA ŞÜPHELİ!
Kimdi bu F.I. kodlu avukat?
Tensip zaptında Akın Atalay'a dair istenen dosyalarda adı açıkça yazıyordu: Faik Işık.
Yani, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fenerbahçe Başkanı Yıldırım'ın eski avukatı.
Tutanağa göre; Avukat Işık'ın şüpheli olduğu soruşturmanın numarası ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2013 / 134184 sayılı dosyasıydı.
Avukat Faik Işık'ı aradım, "FETÖ şüphelisiymişsiniz" dedim. Gülmeye başladı. Yurtdışındaydı, döndüğünde "şüpheli" olduğu iddia edilen soruşturmayı araştıracaktı.
2 gün sonra döndü ve şunu söyledi:
"Cumhuriyet iddianamesinde geçen 2013/134184 no'lu dosya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/55422 no'lu dosyasının içine girmiş ve bu soruşturmanın da geçen sene davası açılmış. Konusu da 17-25 Aralık operasyonunda görev alan Fethullahçı polislerin yargılanması."
Çok garip bir durum vardı.
Keza, yine Cumhuriyet iddianamesinde Kadri Gürsel'in de eski İstanbul Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu ile iletişimde olduğu iddia ediliyordu.
Bu, şunun için önemliydi:
Cumhuriyet iddianamesinde, 17-25 Aralık kumpas davasında sanık olan eski İstanbul Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu'nun da 2013/134184 no'lu soruşturmadan tutuklu olduğu bilgisi vardı.
Yani, gerçekten de Faik Işık ile Yasin Topçu aynı dosyanın "şüphelisi" gibiydi.
"Ne ilginiz var bu dosyayla, anlamadım" dedim Faik Işık'a, şu yanıtı aldım:
"Hiçbir ilgim yok ki. Ne sanığım, ne müştekiyim. Bu Fethullahçılar Fenerbahçe davasında avukat olduğum için yapmadıklarını bırakmadılar. Telefonlarımı dinlediler, kaç tane dosyaya adımı sokuşturdular. Şimdi de bu çıktı!"
Yani Faik Işık, adının geçmediği bir dosyada "şüpheli" gibi gösterildiğini söylüyordu.
"ATALAY BENİ TANIK GÖSTERSİN"
Cumhuriyet davası sanığı Akın Atalay da tıpkı Faik Işık gibi avukattı. "Tanışıyor musunuz" diye sordum.
Işık şöyle yanıtladı:
"20 yıldır tanırım. Gözaltına alındığı gün, 'Akın Ağabey, bir ihtiyacınız var mı' diye de mesaj attım. Belli ki, oradan kurmuşlar bağlantı. Saçma sapan bir şey. Akın Atalay beni tanık gösterirse, gider anlatırım."
Son söz olarak şunu ekliyordu Faik Işık:
"Siyasi iktidar FETÖ'cülerin yaptıklarına nasıl zamanında göz yumduysa ve kimlerin neler yapabileceğini görmemişse, ileride de bugünlerde nelere göz yumulduğu ortaya çıkacaktır."