Deprem bölgesinde hipotermi riski: 'Müdahale edilmeyenler donarak ölecek'
Artı Gerçek - Maraş'ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat tarihinde gerçekleşen 7.7'lik deprem Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Antep, Urfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'ı da vururken, binlerce kişi öldü, on binlerce kişi yaralandı. Yıkılan yüzlerce binanın enkazında arama kurtarma çalışmaları devam ederken sıfırın altındaki derecelerde soğukla mücadele eden depremzedeler için hipotermi tehlikesi yükseldi.
Maraş depreminden en çok etkilenen şehirlerden biri de Adıyaman'dı. Depremden 30 saat sonra konuşan Adıyamanlılar Vakfı Ankara Şube Başkanı Hüseyin Duran, "Bu binalarda canlı insanlar var. Şu anda yeterli ekipman olmadığı için çıkarılamıyorlar. Bazı cesetlerin donarak öldüğü tespit edildi." açıklaması yapmıştı.
VÜCUT ISISI 35 DERECENİN ALTINA DÜŞMEMELİ
Hipoterminin acil tıbbi bir durum olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bengi Başer ve Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu vücuttaki ısı kaybı vücudun üretebildiği ısı miktarını geçtiğinde bu durumun (hipotermi) ortaya çıktığı uyarısı yaptı.
Korumasız şekilde vücut soğukla temas ettiğinde tehlikenin başladığını vurgulayan hekimler, normal şartlarda 36.5-37 derecelerde seyreden vücut ısısının 35 derecenin altına inmesinin hayati tehlikesine dikkati çekti.
TIBBİ YARDIM GELENE KADAR KİŞİLERİ ISITIN
Hipotermi başlayan kişilerde titreme, bitkinlik, baygınlık hali, bilinç bulanıklığı, konuşma bozukluğu ve uyuşukluk gibi belirtilerin görülebildiğini aktaran uzmanlar, bu kişilerin tıbbi yardım gelene kadar kişinin battaniyeyle örtülme ya da sıcak bir yere taşınması gibi yollarla ısıtılması ve üzerinde ıslak giysi varsa çıkarılmasının da hayati önem taşıdığını söyledi.
Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, vücut ısısının 36 derecenin altına düşmesi haline "hipotermi" riskinin başladığını, 35 derecede ise durumun ölümle sonuçlanma tehlikesinin arttığını kaydetti.
Bireyler soğukta kaldığında vücudun tüm enerjisini ısısını korumaya çalışırken harcadığını ve harekete geçilmezse bir süre sonra bunu koruyamaz hale geldiğini aktaran Başer, "Bu durum donmanın başlangıcıdır. Kardiyovasküler (kalp damar) sistem ve sinir sitemi başta olmak üzere vücut fonksiyonları çalışamaz hale gelir ve kişi ölür" yorumunu yaptı.
MÜDAHALE EDİLMEYENLER DONARAK ÖLÜR
Vücudun hemen ısıtılmasından başka çarenin bulunmadığını dile getiren Başer, zamanla yarışıldığını vurgulayarak geç kalınması durumunda insanların donarak ölme riskine dikkati çekti.
Deprem bölgesinde hipotermi nedeniyle ölenlerin bulunduğunu da aktaran Başer, "Müdahale edilmezse; battaniye gibi vücudu ısıtacak şeyler sağlanmazsa donarak ölürler. Besin de şarttır. Gıda ve su sağlanmalıdır" şeklinde konuştu.
MÜDAHALELERDE GECİKME VAR
Deprem bölgesinde özellikle ilk gün müdahalenin hayati önem taşıdığına değinen Küçükosmanoğlu, "24 saatten sonra iş çok zorlaşıyor ama kişinin yaşı, genel sağlık durumu ve enkaz altındaki durumuna göre faktörler etkili oluyor. Ama bir kişinin enkaz altında birkaç günden fazla yaşama şansı çok düşük" dedi.
Prof. Dr. Küçükosmanoğlu'na göre organizasyonda eksiklik, müdahalelerde gecikme söz konusu. Arama kurtarma çalışmalarında saniyeler söz konusuyken ulaşım, barınma, ısınma gibi pek çok alanda vakit kaybedildiğini düşünen Küçükosmanoğlu'na göre sahra hastaneleri hızla kurulmalıydı.
'YÜZLERCE GÖNÜLLÜ DOKTOR GİTMEYİ BEKLİYOR, SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN HABER BEKLİYORUZ'
Özellikle Maraş ve Hatay'da sağlık kuruluşlarının zarar görmesi, devlet hastanesinin yıkılmasını da kabul edilemez bulan Osman Küçükosmanoğlu, yüzlerce doktorun gönüllü şekilde deprem bölgesine gitmek istediğini, bu konuda Sağlık Bakanlığı'na başvuru yapıldığını ve haber beklediklerini de sözlerine ekledi. (Kaynak)
Adıyaman'da enkazdan çıkarılan bazı kişilerin donarak öldüğü tespit edildi