Deprem sonrası tartışılan iki kurum: AFAD'ın özerkliği, Kızılay'ın yetkisi yok
Mühdan SAĞLAM
ANKARA - Maraş’ta yaşan depremlerin ardından 10 gün geçti. Geride bıraktığımız 10 günde enkaz kaldırma ve yardım çalışmalarındaki aksaklıklar çok konuşuldu ve konuşulmaya devam ediyor. İlk akla gelen iki kurum da afetlerde tek yetkili kılınan AFAD ve kuruluşundan itibaren afetlerdeki yardımları organize etme yükümlülüğü olan Kızılay oldu. Yaşanan koordinasyonsuzluk nedeniyle AFAD eleştirilere hedef olurken, Kızılay'ın depremde çok az görülmesi soru işaretleri yarattı. Kızılay ve AFAD bu süreçte neden başarısız oldu, bütçe ve personel sayısı ile görev tanımları yaşanan sorunlara nasıl yansıdı? Afet Uzmanı Kubilay Kaptan, Artı Gerçek'e değerlendirdi.
ÇATI ÖRGÜT OLARAK AFAD
Tartışmaların odağındaki AFAD'ın kuruluşuna dönük ilk adım 1999 depremi sonrasında farklı bakanlıklara bağlı afetle ilgili birimlerin birleştirilmesine dayanıyor. Buna göre afetlerle ilgili olarak görev yapan İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık’a bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kapatılarak 2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı kuruldu. Böylelikle yetki ve sorumluluklar tek bir çatı altında toplandı. Yardımlardan, yapılan bağışlara kadar her noktada AFAD’ın adının çıkmasının nedeni de kurumun bir çatı örgüt olarak yapılandırılmış olması.
AFAD’ın sitesinde bu durum şöyle aktarılıyor: Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, afet ve acil durumlara ilişkin tek yetkili kurum olup, bir şemsiye kurum anlayışıyla afet ve acil durumun niteliği ve büyüklüğüne göre gerek Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri, Sağlık, Ulaştırma ve Altyapı vb. ilgili diğer bakanlıklar ile gerekse sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içerisinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
AFAD Bütçesi İçişleri Bakanlığı’na bağlı olup, kuruma 2023 için ayrılan bütçe 8,1 milyar lira. Bir önceki yıl. Kurumda çalışan personel sayısı, 2021 rakamlarına dayanıyor. Buna göre AFAD’ın merkezde çalışan personel 699 kişi da dahil olmak üzere 7 bin 81.
AFAD NEDEN BAŞARISIZ OLDU?
Afet Uzmanı Kubilay Kaptan’a göre son depremde AFAD'ın koordinasyon ve yardım çalışmalarında etkisiz kalması, kuruluş döneminden bugüne uzanan yönetim ve örgütlenme becerisindeki sorunlar ile ilişkili. Kaptan bu durumu şöyle özetledi:
"AFAD 1999 depremindeki koordinasyon sorunları nedeniyle tek bir çatı kurum olarak ortaya çıktı. Ben de dahil uzmanlar AFAD’ın hükümete bağlı olmadan kriz ve afet durumunda devreye gireceğini düşünerek, özellikle özerk olacağını, siyasetten bağımsız olacağını düşündüğümüz için bu karar destek verdik. Ancak yıllar içinde AFAD, adım adım hükümete bağlandı. Özerk yapısı kalmadı. Son olarak 2018’de zaten İçişleri Bakanlığı’na bağlandı. Yani bir alt kurum haline geldi özerkliği kalmadı."
"Başarısızlığının çok basit nedeni her şey kâğıt üstünde bırakıp uygulamada bunların hiçbirisini karşılığı olmaması, yani 'mış gibi yapmak', 'olmamış gibi göstermek', 'hazırmış gibi görünmek'. Buna karşın sahada ve uygulamada kesinlikle hazır olmamayla alakalı."
KIZILAY: SAHADA GÖRÜLMEYEN EV KURULUŞ
AFAD, afet konusunda çatı örgüt olarak belirlenirken önceki dönemde afetlerdeki yarım çalışmalarında ilk akla gelen kuruluş olan Kızılay, son depremde de olduğu gibi sahada neredeyse görülmez oldu. Yardım kuruluşu denildiğinde akla gelen Kızılay’ın tarihi 1868’e kadar uzanıyor. 1947’de Türkiye Kızılay Derneği adını alan kurum son dönemde afet bölgelerinde fazla görülmese de hem bütçesi hem de tesisleriyle ön gelen bir yardım derneği. 2021 Dernek Beyannamesine göre geliri 2021’deki geliri 7 milyar 935 milyon lira, gideriyse 7 milyar 889 milyon lira. Bünyesinde 10 binin üzerinde kişinin çalıştığı Kızılay'ın maddi varlıkları ve yatırım amaçlı gayri menkullerinin toplam değeri 2 milyar 671 milyon lirayı buluyor.
KIZILAY'IN GÖREVİ BESLENME İLE SINIRLANDI
Geçtiğimiz yıllarda afetlerde ilk akla gelen kurum olmasına rağmen Kızılay'ın bugünkü görev tanımı beslenme rolü ile sınırlandırılmış. Bununla ilgili yönetmelikte "Türk Kızılay, yurt içinde meydana gelen doğal afetler sonrasında afetzedelere acil beslenme hizmeti verir. Acil barınma konusunda ise devletin ilgili kurumlarının yanında yardımcı rol üstlenir." deniyor. Kızılay’ın bu tanımlısıyla AFAD yönetmeliği uyumlu. AFAD’ mevzuatı incelendiğinde işbirliği yapması gereken kuruluşlar listesinde beslenme hizmetleri için Kızılay Derneği ismi işaret ediliyor. Yani Kızılay’ın afetlerdeki varlığı acil gıda/yemek hizmetinin sağlanması, görevi bununla sınırlı. Peki bu konumlandırma doğru mu?
'KIZILAY’IN AFETLERDE YALNIZDA SADECE BESLENME HİZMETİ VERMESİ SORUNLU'
Afet Uzmanı Kubilay Kaptan’a göre Kızılay’ın bu şekilde konumlandırılması sorunlu bir durum. Kızılay’ın görevinin yalnızca gıda/beslenmeyle sınırlandırılmasının doğru olmadığını belirten Kaptan, yaşanan depremde Kızılay’ın bunu gerçekleştirmekte de ciddi sorun yaşadığını hatırlattı. Kaptan yapılan düzenlemelerle Kızılay’ın siyasete kurban edildiğini ve sadece yardım toplayan bir kuruluş haline getirildiğini vurguladı.
ÇADIRLARDA NEDEN KIZILAY DEĞİL AFAD YAZIYOR?
Bununla beraber Kızılay’ın en etkin olduğu alanlardan biri çadır üretimi. Kızılay’ın Ankara, Malatya ve Erzincan’da toplam üç üretim tesisi var. Yalnızca Ankara’daki fabrikada günlük 250 çadır üretilebiliyor. Bu işletmelerin çalışma modeli işletme esasına dayanıyor. Kızılay Çadır ve Tekstil ismiyle faaliyet yürütüyor.
Örneğin afet durumlarında gerektiğinde AFAD’da burada çadır yaptırıyor. Deprem bölgesinde görülen çadırlarda önceden farklı olarak Kızılay yerine AFAD yazmasının nedeni de bu.