Der Spiegel dergisi 'örgüt güdümlü' sayıldı

'Terör finansmanı filan üfleriz' ifadesinin yer aldığı davanın iddianamesinde Der Spiegel dergisi için de 'terör örgütü güdümünde, örgüt/örgütlerin yayın organı' deniliyor.

Der Spiegel dergisi 'örgüt güdümlü' sayıldı

Bursa’da 12 kişinin yargılandığı ve polis fezlekesinde "Terör finansmanı filan üfleriz" ifadesinin yer aldığı davanın duruşması görüldü. Dosyada Almanya'da yayınlanan Der Spiegel dergisinin "terör örgütü güdümünde ve örgüt/örgütlerin yayın organı olduğu" şeklinde değerlendirildiği anlaşıldı.

HDP’nin tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile cezaevinde görüştükleri için "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" yaptıkları iddiasıyla haklarında dava açılan avukat Levent Pişkin ve avukat Cahit Kırkazak ile 10 kişinin yargılandığı davanın beşinci duruşması Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada Kırkazak savunmasına devam edildi.

"O FOTOĞRAF BAKANLIK ELİYLE SERVİS EDİLDİ"

HDP’ye yönelik baskılara dikkat çeken Kırkazak, dosyanın ‘üfürme bir dosya’ olduğunu söyledi. Örgütün basın açıklamsına katıldıkları yönündeki suçlamaya ilişkin konuşan Kırkazak, "Örgüt üyeliği bunun neresinde var" diye sordu. 2013’teki çözüm sürecini anlatan Kırkazak, "Arkamda bir pankartın olduğu ve Öcalan’ın resminin olduğu belirtiliyor. O resmi kim yayınladı, Adalet Bakanlığı’nın eliyle Kamu Güvenliği Müsteşarlığı eliyle, topluma servis edildi. Niye topluma servis edildi biliyor musunuz? Bizim kitlemizin ve Türkiye toplumunun hepsinin çözüm sürecine inanması ve bunun etrafında kenetlenmesi için partimizden de talepleri oldu. ‘Kitlenizi ikna edin’ diye. Bak bu 27 Kasım atfı diye söylenen budur. Yalan böyle bir şeydir. Yani bir meslek ahlaki olur. Devlet kendisi yayınladı. Benim sadece orada bulunmam, konuşma yapmam ve bunun benim arkamda bulunuyor olması kabahat. Kabahati de bırakın örgüt üyeliğine ilişkin bir kabahat ve hatta dağa eleman kazandırmaya kadar ilişkin bir kabahat" dedi.

‘10 EKİM KATLİAMI 9 EKİM KOMPLOSU OLDU"

10 Ekim katliamı için Bursa Demokratik Güç Birliği ile ortak bir etkinlik yaptıklarını ifade eden Kırkazak, bunun fezlekeye "9 Ekim Komplosu" olarak geçtiğini söyleyerek, "Biz 10 Ekim için çalışma yapıyorduk. Sayın heyet iddianamede "9 Ekim Öcalan'ın Suriye'den çıkarılış yıldönümü protestosu" diyor. Yani bu yalan değilse, iftira değilse, bu komplo değilse, bu sahtekarlık değilse nedir?" diye sordu.

Selahattin Demirtaş’ın bir mesajını Almanya’da yayınlanan Der Spigel dergisine götürdükleri için de bir suçlamanın olduğunu ifade eden Kırkazak, "Der Spigel dergisi ülke aleyhine yayınlar yapıyormuş. Almanya'da faaliyet gösteren Der Spigel dergisinin hangi terör örgütü güdümünde olduğu ve hangi örgüt/örgütlerin yayın organı olup olmadığının, Türkiye'de yasaklı olup olmadığının Basın Suçları Soruşturma Bürosundan sorulmasını istiyoruz" diye savunma yaptı.

NE OLMUŞTU?

Bursa'da, 7 Kasım 2016 ile 14 Kasım 2016'da yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 12 kişi hakkında hazırlanan iddianame, Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Aralarında HDP Bursa il ve ilçe yöneticileri ile avukatların yargılandığı davanın ilk duruşması 18 Mayıs’ta görülmüş ve ilk duruşmada tutuklu olan 5 kişi serbest bırakılmıştı. 12 kişi hakkında "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" yaptıkları suçlamasıyla hazırlanan iddianamede yer alan polis fezlekesinin 317. sayfasının son paragrafında, "30.10.2016 tarihinde yeni hdp yıldırım ilçede kahvaltı etkinliği yapıldı. Bununla ilgili davetiye sattılar. Ceylan ile birlikte organize ettiler. Kja bursa sayfasından foto paylaşımı var davetiye fotosu var. 10 tl ye sattılar. Örgüte yardım dicez. Ceylan ve Mediha kendi facesinde de paylaştı ortak bir tespit yapacaz ikisine de ekleyecez. İkisininde davetiye satışı ile ilgili görüşmeleri var önemli. Terör finansmanı filan üfleriz gazi abi tabiri ile..." ifadeleri unutulmuştu.

İddianamede yer alan "üfürükten fezlekeyi" hazırlayan polisler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına da karar verilmişti. (MA)

dava HDP fezleke polis örgüt savunma Bursa