'Devleti uyarıyoruz'
İHD Kadın Hakları Komisyonu, 'Elleştiri konusu ‘fetva’ların yanlış anlaşıldığını söyleyen ve eleştirileri hedefe koyan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tutumu'na dikkat çekti.
HABER MERKEZİ - İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesinde yer alan ve toplumdan tepki çeken '9 yaşındaki kızlar evlenebilir' ifadelerine ilişkin açıklama yaptı. Komisyon açıklamasında Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş’in bu ifadelere değil, bu ifadeleri eleştirenlere yüklendiğini
'Çocuk yaşta evliliğe izin vermek cinayettir' başlıklı açıklamada şunlara yer verildi:
'ÇOCUKLARI KORUYUCU ACİL ÖNLEMLER ALMASI KONUSUNDA DEVLETİ UYARIYORUZ'
Resmi internet sitesinde yer alan, "Kızlar 9, erkekler 12 yaşında buluğ çağına girer", ‘Buluğ çağına giren kişiler evlenebilir’ şeklindeki ‘fetva’larla, ‘çocuk yaşta evliliğe onay’ verdiği için eleştirilen Diyanet İşleri Başkanlığı yükselen tepkiler üzerine sözlü olarak, ‘Bir kız asgari 17, erkek 18 yaşından önce evlenmemeli’ açıklaması yaptı ama tartışma konusu ‘fetva’ları resmi sitesinden kaldırmadı ve yapılan eleştirileri sert bir dille reddetti. Biliyoruz ki; bu tutum ve eleştirilere karşı verilen sert cevaplar hiçbir soruna çözüm getirmedi aksine sorunu derinleştirdi Diyanetin bu tutumu da çocuk yaşta evliliklerin artarak devam etmesinin zeminini güçlendirmektedir. İnsan hakları savunucuları olarak; çocukların erken yaşta evlendirilmesini, bunun dini inançlar bahane edilerek yapılmasını ve devlet kurumlarının sorunu önlemek yerine destekleyen tutum takınmalarını kabul edilemez buluyor, çocuk yaşta evlilikleri engelleyici ve çocukları koruyucu acil önlemler alması konusunda devleti uyarıyoruz.
Nitekim; Eleştiri konusu ‘fetva’ların yanlış anlaşıldığını söyleyen ve eleştirilere, ‘Bu insanlıkla ahlakla bağdaşmaz’ diyerek söz konusu ‘fetva’ları değil, eleştirileri hedefe koyan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş’in bu tutumu, çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştırmak için kullanılan en önemli araçlardan birinin dini inançlar olduğunu işaret eden eleştiri ve raporları dolaylı olarak doğrulamanın ötesine geçememiş oldu.
11 Ekim 2016 tarihinde "Save the Children" adlı örgütün açıkladığı rapora göre; Dünya genelinde çocuk yaşta evlendirilmiş 700 milyon kişi bulunuyor ve tahminlere göre bu sayı, 2050 yılında bir milyar 200 milyonu bulacak.
'KIZ ÇOCUKLARININ YAŞAM KALİTESİ KONUSUNDA TÜRKİYE 55. SIRADA'
(Müslüman nüfusun yoğunlukta olduğu ve iç çatışmaların hız kesmeden devam ettiği) Afganistan, Yemen, Hindistan, Somali gibi ülkelerde kız çocuklarının 10 yaşında evlendirildiklerine dikkat çekilen raporda, çocuk yaşta evlilik, erken hamilelik, anne ölümleri gibi kriterlere göre dünya genelinde 144 ülkede kız çocuklarının yaşam kalitesi sıralamasında ilk beşte İsveç, Finlandiya, Norveç, Hollanda ve Belçika yer alırken Türkiye 55. sırada bulunuyor. Listenin son üç sırasında ise Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad ve Nijer yer alıyor.
Pakistanlı kadın örgütü Blue Veins Platformu’nun yaptığı açıklamaya göre ise; Yasalarda resmi nikah yaşı kızlarda 16, erkeklerde 18 ama ülkede erken yaşta evlilik yaşı 6’ya düştü ve çocuk yaşta evlilik sayısında yüzde 75 artış var. Yoksulluk arttıkça çocuk yaşta evlilikler de artıyor. Özellikle çatışma ve savaş bölgelerinde ve bu sebeplerle yerinden edilenler arasında bu oran daha yüksek.
Dünyada ve % 97 si Müslüman olan Pakistan’daki tablo ve yapılan tespitler ortadayken, Diyanet’in resmi web sitesinde yer alan ve 9 yaşındaki çocuğa evlilik yolunu açan ‘fetva’ların kaldırılmaması ve eleştirenlerin suçlanması çocuk istismarını, tecavüzü ve kadına yönelik şiddeti tırmandırmaktan başka bir işlev görmeyecektir.
Çocukları ve kadınları koruması gereken siyasi iktidar/ AKP hükümeti ise; bu güne kadar kadınları politikalarının yedek gücü olarak görerek, ucuz iş gücü ve savaşlara gidecek asker yetiştirmek için kadınlara üç çocuk üç de yetmez beş çocuk doğurmalarını söyledi ve buna karşı çıkan kadınları, özellikle feminist kadınları konuşmalarında hedef gösterdi.
Kadınların hangi yöntemle doğum yapacağına bile karar verdi. Sezaryenle doğum yapması gerekirken normal doğuma zorlanan kimi kadınlar ölümle burun buruna geldi. Kürtaj yasaklanmak istendi. Nevin Yıldırım örneğinde olduğu gibi, tecavüz sonucu hamile kalan kadınlar çocuğu doğurmaya zorlandı.
'EĞİTİMDE 4+4+4 UYGULAMASI VE ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK'
Eğitim ve öğretimde 4+4+4 uygulamasıyla; iki milyon çocuğun örgün eğitimin dışında kalmasına ve bunun sonucunda çocuk yaşta evliliklerin, çocuk işçiliğinin, çocuk istismarının hızla artmasına neden oldu.
Bu tabloda, kız çocukları çok daha fazla zarara uğradı. Çocuk yaşta evlilik, çocuk annelik; kadınları kamusal yaşama sokmayan, evin içine anne ve eş olarak hapseden erkek zihniyetin elini güçlendirdi. Cinsiyet ayrımcılığı azalması gerekirken arttı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ortak çalışmaları, müftülüklere nikâh kıyma yetkisinin verilmesi, eğitimin yapılan protokollerle dinci cemaatlere havale edilmesi, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı İmam Hatip Liselerinde Kuran Okumaları dersinde kızların buluğ çağında evlenebileceğine dair anlatımların yer alması ile çocukların erken yaşta evliliğe özendirildiği de bu tabloya eklendiğinde, coğrafyamızda çocukların ve kadınların devlet ve siyasi iktidarın desteklediği büyük bir tehditle karşı karşıya olduklarını göstermektedir.
İnsan hakları savunucuları olarak bizler, çocuk yaşta evliliklerin önünü açarak çocuklara yönelik taciz ve tecavüzü meşrulaştıran, çocukları eğitim mekanlarından uzaklaştırarak ya da eğitimi dini cemaatlere devrederek çocuk yaşta evlilikleri, çocuk istismarını, çocuk işçiliğini meşrulaştıran, kadınları kamusal alanın dışına çeken ve anne ve eş olarak ailenin içine hapseden, bu şekilde kadına yönelik şiddetin artmasına neden olan devlet ve hükümet politikalarına ve uygulamalarına son verilmesi çağrısında bulunuyor, Diyanet’in de bir an önce çocuklardan, kadınlardan elini çekmesini ve aleyhe ‘fetva’ ve açıklamaları web sitesinden ve yazılı kaynaklarından kaldırmasını istiyoruz.
'ELEŞTİRİLERE VERİLEN SERT CEVAPLAR, ÇOCUK YAŞTA EVLİLEİKLERİN ARTARAK DEVAM ETMESİNİ GETİRECEKTİR'
Ve ayrıca çocuk yaşta evlilik tartışması özelinde bir kez daha yineliyoruz ki; Toplumsal alandan gelen eleştirilere karşı devlet ve hükümet yetkililerince verilen sert cevaplar, çocuk yaşta evliliklerin artarak devam etmesinin zeminini güçlendirmektedir. İnsan hakları savunucuları olarak; çocukların erken yaşta evlendirilmesini, bunun dini inançlar bahane edilerek yapılmasını ve devlet kurumlarının sorunu önlemek yerine destekleyen tutum takınmalarını kabul edilemez buluyor, çocuk yaşta evlilikleri engelleyici ve çocukları koruyucu acil önlemler alması konusunda devleti uyarıyoruz.