DİTAM’dan 'Kürtlerin Medya Algısı' raporu: AKP seçmeni televizyon, HDP seçmeni ise interneti tercih ediyor
DİTAM, uzun zamandır üzerinde çalıştığı ‘Kürt Sorunu Bağlamında Kürtlerin Medya Algısı’ araştırmasını tamamladı. Rapor Diyarbakır'da düzenlenen toplantıda açıklandı.
Remzi BUDANCİR
+GERÇEK- Dicle Toplumsal Araştırma Merkezi, (DİTAM) ‘Kürt Sorunu Bağlamında Kürtlerin Medya Algısı’ çalışmasını tamamladı. Kürtlerin medya algısına odaklanan çalışmada katılımcılara medyanın Kürt meselesine bakışı, hangi yayın organlarının tercih edildiği, haberi hangi mecradan takip ettikleri, internet yayını başta olmak üzere basının güvenirliği ile ilgili sorular yöneltildi. Kürtçe, Türkçe ve İngilizce hazırlanan rapor Diyarbakır’da aralarında gazeteci, yazar, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin olduğu çok sayıda kişinin katıldığı toplantıda açıklandı.
'TÜRKİYE MEDYASI ÖTEKİLEŞTİRİCİ DİL KULLANDI'
Toplantının açılış konuşmasını yapan DİTAM Başkanı Mehmet Vural, basının algısının Kürt meselesi ile bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Kürt meselesinde Türkiye medyasının kullandığı dile, verdiği içeriklere dikkat çeken Vural, "Kürt sorununun barışçıl yöntemle çözülmesi yönünde medyanın olumlu rolünün olduğunu biliyoruz, ancak son zamanlarda olumsuz rolünü gözlüyoruz. 2013-2014 yılları arasında zaman zaman Türkiye medyası olumlu roller oynadı bunu gördük. Ama son yıllarda çok daha olumsuz, çok daha karamsar, itici ve ötekileştitici bir rol oynuyor. Bunun da son bulması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle yandaş basın aracılığıyla özgür basın hedef alınıyor. Özgür, bağımsız basına ciddi yönelimler ve cezalar var, meclisteki torba yasa bunu daha da ağırlaştıracaktır" dedi. Ana akım medya olarak tanımlanan yaygın basının 1990’lı yıllarda yaptığı yayınları da eleştiren Vural, Kürt meselesinde basının daha farklı bir yol izleyebileceğine işaret etti. O tarihte işlenen cinayetlerin medya tarafından irdelenmediğini ifade etti.
'KÜRTLERİN TÜRKİYE MEDYASINA YÖNELİK ALGISININ ÇÖZÜM ARAYIŞI'
‘Kürt Sorunu Bağlamında Kürtlerin Medya Algısı’ araştırmasının danışmanlığını yürüten akademisyen Sevilay Çelenk, yapılan çalışma ile ilgili bilgiler verdi. Raporun Kürtlerin Türkiye medyasına yönelik algısının çözüm arayışı olduğunu ifade eden Çelenk, "Kürtlerin Türkiye medyası algısı bir çözüm arayışıdır. Bugüne kadar hep bakışın öbür tarafında olmuş, nesnesi olmuş bir kesim Türkiye medyasına nasıl bakıyor? Aslında bu soru sanki hiç sorulmamış gibi bugüne kadar. Bu ikincilleştirilen durum sadece Kürtlere özgü de değil. Kürtler, Aleviler, LGBTİ’ler, kadınlar… Hep görme rejimi diye bir şey vardır. Bakma, bakılma, tanıma ve tanımlama rejimi. Birileri iktidar sahibidir, bakarlar ve tarif ederler. Hep Türkiye medyası onlara baktı" dedi.
TÜRKİYE MEDYASININ KÜRTLERE BAKIŞI
Araştırmacılar ve akademisyenler olarak Türkiye medyasının Kürtlere nasıl baktıklarına baktıklarını ifade eden Çelenk, "Bu araştırmanın en güzel sorusunun Kürtler ne düşündü? Bütün bu seneler boyunca kendilerine bakan bu medyaya nasıl baktılar? Nefretle mi baktılar, öfkeyle mi baktılar. Uzun süren bir bekleyiş, hiçbir cevap almamış bir bekleyişle mi baktılar? Bu araştırmayla Türkiye medyasının ötekileştirilenlere nasıl baktığına baktık. Çok kıymetli bir çalışma çıktı ortaya. Araştırmamız esas olarak 2 kısımdan oluşuyor. Gazeteci, sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle yapılmış 40 görüşme var. Derinlemesine görüşmeler yapıldı. 600 kişiye anket uygulandı. 3 çalıştay yapıldı, bu veriler doğrultusunda ortaya bu rapor çıktı" diye konuştu.
YÜZDE 90 DİJİTAL ARAÇLARI KULLANIYOR
Çelenk’in ardından Proje Koordinatörü Halil Bayhan, rapora yansıyan verileri paylaştı. Kürtlerin Türkiye medyasında bakışı, en çok hangi yayınları takip ettikleri ve medyanın güvenirliği ile ilgili verilerin olduğu araştırmada katılımcıların yüzde 90’ı bilgisayar olmak üzere yeni iletişim teknolojilerini daha çok kullandığını ifade ediyor. Araştırmaya göre, katılımcılar temel medya tüketim tercihleri olarak yeni iletişim teknolojilerini kullanıyor. Her üç katılımcıdan ikisi, sık sık akıllı telefon ve tablet yoluyla internete girdiğini ifade ediyor. Sık sık gerçekleştirilen aktivitelerde yüzde 35 ile televizyon ikinci sırada. Katılımcıların yüzde 90’ı ise, bilgisayar, tablet veya telefon ile dijital olarak habere ulaştığını ifade ediyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 39’u en çok takip ettikleri medya mecrasının bağımsız ve tarafsız olduğunu ifade ederken, yüzde 27’si AKP, yüzde 26’sı ise takip ettiği medyanın HDP’ye yakın olduğu kanaatinde. Katılımcılara "Haberi en çok hangi kaynaktan alıyorsunuz" sorusu da yöneltildi. Katılımcıların yüzde 58’i "internet", yüzde 36,7 ise televizyon cevabını verdi.
AKP SEÇMENİ TELEVİZYON, HDP SEÇMENİ İSE İNTERNETİ TERCİH EDİYOR
Araştırmanın öne çıkan başlıkları ise şunlar:
-Siyasi görüşlere göre bakıldığında katılımcıların genelinde en sık haber alma aracı %55,8 ile internet. AK Parti seçmeni katılımcıların en sık haber alma aracı %61,7 ile televizyon iken HDP seçmeni katılımcılar %68,8 ile en çok internetten haber almaktadır. HDP seçmeni, %68,8’i haberleri internetten alırken %28,3’i televizyondan alıyor. Bu durum HDP seçmeninin kendi dünyası ve sorunlarıyla ilgili haberleri televizyonda ve ana akım medyada bulamıyor olmasından dolayı alternatif medya aracı kullanma ihtiyacı olarak görülebilir. Bir yandan da HDP seçmeninin siyasete ve dış dünyaya ilgisi yüksek, politik bir kitle olması da bu seçmeni interneti daha fazla tercih etmeye yöneltiyor olabilir.
KÜRTLER İNTERNETTEN HABERLERİ TAKİP EDİYOR
-Oy kullanmamış Kürtler, %70,8 ile ve ilk defa oy kullanacak Kürt seçmenler %55 ile internetten haber alıyor. Radyo ve gazete haber alma aracı olarak siyasi görüşe bağlı olarak pek değişmemekle beraber düşük, %1-6 oranlarında seyrediyor. Katılımcılar haber alma kaynakları arasında sırasıyla %12,8 ile en çok internete, %11,2 ile sosyal medyaya ve %8,6 ile internet gazetelerine güveniyor. En az güvendikleri haber kaynakları ise %66,6 ile radyo, %63,6 ile basılı gazeteler ve %60,7 ile televizyon. 15 Temmuz sonrası kapatılan Kürt televizyonları ve muhalif kanallarda kendilerini bulamayan Kürtlerin haber alma kaynaklarına olan güveninin düşük olduğu görülüyor.
MEDYAYI BAĞIMSIZ GÖRMÜYOR
-Katılımcıların %71’i Türkiye'de medyanın bağımsız olduğunu düşünmezken, medyanın bağımsız olduğunu düşünenlerin oranı %29 civarında. Araştırmada ortaya çıkan bu durum medyanın katılımcıların kahir ekseriyeti tarafından yanlı olduğunu düşündüklerini ortaya koyuyor.
KÜRTLER TÜRKİYE MEDYASINA GÜVENMİYOR
-Bu düşünceyi besleyen birçok unsur vardır. Her şeyden evvel, Kürt coğrafyasında Türkiye medyası ile olan tecrübenin bir güven ilişkisine pek imkan vermediği söylenmelidir. Kürtlerin tarihsel olarak yaşadıkları baskı ve hak ihlalleri, inkâr ve asimilasyon önemli ölçüde de medyada bir dışlama ve yok sayma ile birlikte ilerlemiştir. Dolayısıyla Türkiye medyasına ilişkin güven duygusu hiçbir zaman çok güçlü olmamıştır. Çözüm sürecinde medyanın olumlu rolüne dikkat çekiliyor olmasına rağmen en nihayetinde medyanın partizanlığı ve bilhassa AK Parti döneminde Kürt sorunu söz konusu olduğunda medyanın bağımsız tercihler oluşturmadığı da altı çizilen konular arasındadır.