Diyarbakır Barosu’ndan Sezen Aksu'nun hedef alınmasına tepki: İfade özgürlüğüne saygı gösterin

Diyarbakır Barosu’ndan Sezen Aksu'nun hedef alınmasına tepki: İfade özgürlüğüne saygı gösterin
Sanatçıyı ve sanatsal faaliyetleri korumanın devletin görevi olduğunu hatırlatan Diyarbakır Barosu, sorumluluk makamındakilerin kutuplaştırıcı dilden uzak durmasını istedi.

Diyarbakır Barosu, 2017 yılında yayınlanan bir şarkı sözü nedeniyle başta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli olmak üzere, iktidar ve yandaşları tarafından linç kampanyası yürütülerek hedef alınan pop müzik sanatçısı Sezen Aksu’ya ilişkin açıklama yaptı. Baro, ‘ifade özgürlüğüne saygı’ çağrısında bulundu. Erdoğan, "Şahane Bir Şey Yaşamak" isimli şarkısında geçen "Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e" sözleri nedeniyle Sezen Aksu'yu isim vermeden hedef göstermiş, camide yaptığı açıklamada "Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yer geldiğinde koparmak bizim görevimizdir. Havva validemize kimsenin dili uzanamaz. Onlara da had bildirmek bizim görevimizdir" diyerek sanatçıyı hedef göstermişti.

Erdoğan’ın açıklamaları sonrası sosyal medya ve yandaş medya kuruluşları yoluyla yayılan söz konusu lince, sorumluluk makamında bulunanların da eleştiri sınırlarını aşan ve hedef gösterici söylemlerle dahil olmalarının endişe verici olduğunu ifade eden Diyarbakır Barosu, ‘kutuplaşma’ uyarısında bulunarak "Toplumsal hassasiyetlerin sorumluluk mevkiinde olan kişi ve kurumlarca görmezden gelinmesi ile bu ve benzeri konuların siyasi gündem içerisine çekilerek "milli ve manevi" değerler üzerinden tartışılması, şüphesiz toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir" diye belirtti.

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BAZI KESİMLER İÇİN RAHATSIZ EDİCİ BİLE OLSA TOPLUMSAL İLERLEYİŞ İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR’

 "Eserleri ve sanatçı kimliğiyle toplumda saygın konuma sahip bir sanatçının, hukuk sınırlarının dışına çıkılarak ifade ve sanatsal ifade özgürlüğüne saygı gösterilmeyerek hedef haline getirilmesi demokratik bir düzende kabul edilemez" ifadelerini kullanan Diyarbakır Barosu, açıklamanın devamında şunları kaydetti:

"İfade özgürlüğünün demokratik toplumun vazgeçilmez bir unsuru olduğunu, toplumun ilerlemesi ve her insanın gelişmesi için esaslı koşullardan olduğunu hatırlatmak isteriz. Gerek uluslararası gerekse yerel yargı makamlarının kararlarında da ifade özgürlüğü; yalnızca lehte olduğu kabul edilen, zararsız ya da ilgilenmeye değmez görülen bilgi veya düşünceler için değil, aynı zamanda devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgi ve düşünceler için de uygulanacağı kabul edilmiştir. İfade özgürlüğüne yönelik bu kabul; çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gereği olup bunlar olmaksızın demokratik toplumdan bahsetmek de mümkün değildir."

‘SANATÇIYI VE SANATSAL FAALİYETLERİ KORUMAK DEVLETİN GÖREVİ’

"Sanatçının; özgürce düşünmesi, tasarlaması, eserlerini ortaya koyması veya yaygınlaştırması ve bunun devlet veyahut başkaları tarafından müdahaleye uğramaması sanatçının sanatsal ifade özgürlüğünün gereğidir. Nitekim Türkiye'nin de taraf olduğu Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesiyle taraf devletler 'yaratıcı faaliyetler için zorunlu olan özgürlüğe saygı göstermeyi' taahhüt etmişlerdir. Aynı şekilde Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10 ve Anayasanın 26. maddeleri ifade özgürlüğünü, Anayasanın 27. maddesi ise sanat hürriyetini güvence altına almıştır. Anayasa'nın 64. maddesiyle de devletin, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korumak ve bunun için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu hatırlatmak isteriz."

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE SAYGI VE SORUMLULUK’ ÇAĞRISI

Baro, açıklamasının sonunda tüm topluma şu çağrıyı yaptı: "Bu çerçevede herkesi; sanatsal ifade özgürlüğü hakkına saygı duymaya, hukuk içinde kalacak bir sorumluluk bilinciyle hareket etmeye ve söylemlerde bulunmaya davet ediyoruz."

(HABER MERKEZİ)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar