Diyarbakırlılar: Evimizi temizliyoruz ama sokakları ne yapacağız?

Remzi BUDANCİR

ARTI GERÇEK- Dünyada ve Türkiye'de yayılımı giderek artan koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Türkiye'de can kaybı yaşanmasının ardından, salgının yayılma riskine karşı önlemler arttırılmaya başlandı.

DİYARBAKIR’DA ÖNLEMLER ARTTI, İHD ŞUBE BİNASINI KAPATTI

Diyarbakır'da koronavirüse karşı önlem her alana yansımış durumda. Siyasi partiler, STK'lar da buna yönelik önlemlerini arttırdı. Diyarbakır'da her yıl yüzbinlerce kişinin katılımı ile kutlanan Newroz bayramı iptal edildi. Basın açıklamaları yazılı olarak yapılmaya başlandı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Koronavirüs nedeniyle, şube binasını geçici bir süreliğine kapatma kararı aldı. İHD, şubeye yapılacak başvuruların online alınacağını açıkladı.

CAMİİ VE ZİYARETLER DOLU

Şeyh Sait (Dağkapı) meydanı başta olmak üzere, bölgede bulunan çay ocakları önlem amaçlı kapatıldı. Kapalı olan sadece kahvehaneler değil, bölgede bulunan kafelerde önlem amaçlı kapatıldı. Dışardan en yoğun turist akımının olduğu Sur içinde yasağın yansımadığı noktalar Camiiler ve ziyaretler oldu. Saray Kapı'da bulunan Hz. Süleyman Camii başta olmak üzere, Ulucami ve çevrede bulunan tarihi yerler hınca hınç doluydu.

'KAFELER KAPALI, LOKANTALAR AÇIK'

Yasaklara uyan ve işletmelerini kapatan kafe sahipleri ise uygulamadan şikayetçi. Bunlardan biri Fis Kaya üzerinde kafesi bulunan Kazım Yayık.

Artı Gerçek’e konuşan Kazım Yayık, işletme kapatma uygulamasının kendileri ile sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, bu yasak kararının neden lokantaları kapsamadığını sordu. Lokantalarda insan trafiğinin daha yoğun olduğunu, yemek yendiğini ifade eden Yayık, "Tamam tedbir amaçlı kapatalım eyvallah. Ya arkadaş bu sadece kafelerden mi bulaşıyor? Lokantalar daha yoğun. Neden onlar için bir önlem alınmıyor" diye konuştu.

'SEÇİMDE KÖMÜR DAĞITANLAR NEDEN MASKE DAĞITMIYOR?'

İşletme kapatmanın kendilerini mağdur ettiğini ifade eden Yayık, işletme sahiplerine destek programlarının uygulanmasını istedi. İşletme kapalı olsa da kira ödediklerini hatırlatan Yayık, "Allah aşkına devlet kira desteği mi veremiyor? En azından işletme sahiplerine bu yönlü destek verilebilir. Sadece işletme sahipleri değil, yurttaşlara da destek verilmeli. Millet maske ve temizlik ürünü bulamıyor. İnanın bunu alacak parası olmayanlar var. Seçimde yiyecek, kömür, makarna hatta beyaz eşya dağıtanlar neden maske ve temizlik ürünü dağıtmıyor? Devletin buna gücü yok mu? Ama yapmıyorlar" dedi.

'TEMİZLİĞİMİZE DİKKAT ETME DIŞINDA BİR HAZIRLIĞIMIZ YOK'

Virüse karşı kullanılan malzemenin başında maske ve temizlik ürünleri geliyor. Maske fiyatları arttığı gibi, maske bulmak ta olukça güç. Maddi durumları iyi olmayan yurttaşlar temizlik ürünü bulsalar bile alacak durumları yok. Bunlardan biri 4 çocuk babası Emrullah Bulmadı.

İnşaat işlerinde çalıştığını ancak şu anda işsiz olduğunu ifade eden Bulmadı, virüse karşı herhangi bir hazırlık yapamadığını söyledi. Önlem olarak sadece temizliğe dikkat ettiklerini belirten Bulmadı, "Benim durumumda olan çok kişi var. Kimsenin hazır olduğunu da düşünmüyorum. Ne iş var ne güç… Ne yapabiliriz? Kolonya dahi alacak gücüm yok. Bayramdan kalma kolonya var evde onu kullanıyoruz. Fakir insanlar nasıl hazırlık yapabilir" diye sitem etti.

'EVLER YETMEZ, SOKAKLAR DA TEMİZLENMELİ'

Sur sakinlerinden 76 yaşındaki Abdülmecit Ütün ise evde önlem almanın salgınla mücadele etmeye yetmeyeceği görüşünde. Bunun için öncelikle sokakların temizlenerek dezenfekte edilmesi gerektiğini ifade eden Ütün, "Evde durup ne yapacağız? Ne yaparsak yapalım yine dışarıya çıkmak zorunda kalıyoruz. Ben yaşlıyım. Benim durumumda olan çok kişi var. Her türlü hastalığımız var. Evimizi temizliyoruz tamamda, sokakları ne yapacağız? Sokaklar çöple dolu pisliğe bakın. Buraların dezenfekte edilmesi gerekiyor. Her yerin ilaçlanması lazım. Bu pislik içinde kendimi nasıl muhafaza edebilirim. Kendimizi geçtik çoluk çocuk ne yapsın" sözleri ile alınan önlemlerin yetersiz olduğunu dile getirdi.