'Dosyaya siyaset bulaştırmak istiyorlar'

Bahar KILIÇGEDİK

ARTI GERÇEK- HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in tahliyesine, Cumhuriyet Savcılığı’nın yaptığı itiraz, bir üst mahkeme olan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Üst mahkeme, yargılamayı yapan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu tahliye kararının kaldırılmasını hükmederek, Bilgen’in tutuklanmasına oybirliği ile karar verdi. Ayhan Bilgen hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bilgen, görüldüğü yerde Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hazır edilmesine karar verildi. Bilgen’in, Diyarbakır yargı sınırları içerisinde yakalanmaması durumunda bulunduğu ilde SEGBİS sistemi üzerinden tutuklanmasının sağlanması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzakere gönderildi. Karar kesin olduğu için de avukatların itiraz hakkı bulunmuyor.

İLGİLİ HABER: AYHAN BİLGEN HAKKINDA YENİDEN TUTUKLAMA KARARI

SAVCILIK İTİRAZINA DOSYADA BULUNAN 2 KLASÖRÜ SUNDU

Milletvekili Bilgen’in avukatı Selahattin Çoban, kararın detaylarını Artı Gerçek’e anlattı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın daha önceki tutuklama kararı ile aynı içerikte olduğunu belirten Çoban, kararın içeriğine ilişkin şu bilgileri verdi:

"Daha önceki tutuklama gerekçesini 2 sayfaya sığdırmışlardı. Bu kez 6-7 Ekim olayları, fiziki takip, dinlemeler 2 klasör halinde dosyaya gönderildi. Dosyada bulunan aynı belge ve bilgiler. Tutuklanma yönünde karar veren 6. Ağır Ceza Mahkemesi, daha önceki Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’nin tutuklama gerekçesinin aynısını yazmış. Kararda, "PKK örgüt üyeliği"nden yargılanıyor oluşu, twetlerin toplumda infial yaratarak ölüme sebep olması, iletişim tespit tutanaklarında eylemlerin ‘örgüt üyeliği’ suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği’ ifade ediliyor. Bilgen’in, Öcalan ile ilgili tv programında yaptığı konuşmaların gizli tutulması yönünde karar verilmiş. Bilgen’in, toplumda infial uyandıran eylemleri nedeniyle tutuklanması gerektiği yönünde oy birliği ile verilen kesin bir karar var.

KARAR OY BİRLİĞİ İLE VERİLDİ

Kararın içeriğinde şu ifadeler var; ‘45 sivil vatandaşın ölmesi 769 kişinin yaralanmasına neden olan twetin atılması, sanığın bulunmuş olduğu konum, ayrıca yapılan incelemelerde daha önce tutukluluğun devamına karar verilen sanık hakkında, dosya kapsamını değiştirecek, sanığın hukuki durumunu etkileyecek herhangi bir bilgi belge girmemesine rağmen, celse arasında tutukluluk incelemesi ile yapılan tahliye kararının yerinde olmaması, atılı eylemlerin alt üst sınırları ile sanığın tutuklu kaldığı sürenin bu aşamada orantısız olması, belirtilen gerekçelerle sanığın atılı suçları işlediğine dair kuvvetli somut deliller bulunması haklı görülmüş, gecikmede tehlike, orantılık ilkeleri ele alınarak sanık Ayhan Bilgen hakkında savcılık itirazının kabulü ile sanık hakkında yakalama emri çıkarılmasına oy birliği ile karar verilmiştir’ deniliyor."

DAVADA DELİL NİTELİĞİNDEKİ BELGE DOSYADA YOK

Yargılamayı yapan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi daha önceki ara kararında Bilgen’in tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen HDP MYK toplantı tutanaklarını, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi Partiler Masası’na yazı yazılarak gönderilmesini istemişti. Dosyaya bu belgenin gelip gelmediğine ilişkin soruya Çoban, ""Dosyaya gelmedi, zaten böyle bir karar yok. Bu belgeyi sunamıyorlar. Bizim iddiamızda böyle bir şeyin olmadığı yönündeydi. Belge gelmediği halde yargılamayı yapan mahkeme, ‘Toplantı tutanaklarında imzanız var mıydı, yok muydu’ diye soruyor. Oysa sizin önce belgeyi sunmanız, varlığını ortaya koymanız gerekiyor. Belge sunamadıkları halde sizin olmayan belgede imzanız var mı diye soruyorlar. Bu belge henüz dosyaya ulaşmadı. Bu twete ilişkin HDP MYK’nın yazılı bir kararı yok zaten" diye cevap verdi.

KARAR TOPLUMDA ADALET VE VİCDAN DUYGUSUNU YARALAYACAK NİTELİKTE

Mahkemenin verdiği kararın siyasi olduğunu savunan avukat Çoban, "Öncelikle 5 sayfalık yazılı savunmalarımız dikkate alınmadan, tamamen dosya üzerinden daha önce Sulh Ceza Mahkemesi üzerinden tutuklama sebebi yapılan gerekçeler gösterilerek müvekkilimiz Ayhan Bilgen hakkında yakalama emri çıkarılmıştır. Bizim, dosyadaki yazılı ve sözlü savunmalarımız geçici heyet olduğu için dikkate alınmamıştı.

Gözden geçirme aşamasında asıl heyet geldiğinde savunmalarımızı dikkate almak suretiyle Bilgen’in tahliyesine karar vermişti. Savcılığın buna gün içerisinde jet hızıyla itiraz etmesi kanaatimizce siyasi bir tavır takıldığı hususu ile ilgilidir. Çünkü müvekkilimiz siyasi bir kişiliktir. Dosyaya siyaset bulaştırılmak istenmektedir. Karar hukuki değil, adil değil. Kararın verilmiş olması toplumda adalet ve vicdan duygusunu yaralayacak niteliktedir. Müvekkilimiz tahliye edildiği günden beri Türkiye’de yaşamaktadır, sabit ikametgah sahibidir. Ailesi ile birlikte Ankara’dadır. Meclis çalışmalarına katılmaktadır. Bu şekildeki bir tutum yargıda orantısızlık olduğunu, uyumsuzluk olduğunu ve birbirlerinin kararlarını inkar eder şekilde bir tutum içerisinde olduklarını göstermektedir. Karara hukuki olmaktan uzaktır" diye yorumladı.