Erdoğan katliamların işaretlerini tarif etti
Hükümet ortağı MHP’den gelen "HDP itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür" açıklamasına, gerek atadığı bakanların açıklamaları gerekse de hedef gösterici dili ve nefret söylemleriyle destek olan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yahudi Soykırımı’na ilişkin mesajında, toplumu sarsan katliamların işaretlerinin "nefret dili" ve "ötekileştirme" olduğunu söylemesi dikkat çekti.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, İletişim Başkanlığınca dünyada yaşanan bütün soykırımların kurbanlarını anmak amacıyla hazırlanan weremember.gov.tr adlı internet sitesinde bir video mesaj paylaştı. Bir siyasi partinin il başkanını "militan" diyerek hedef gösteren, şu sıralar devam eden parti kongrelerinde muhalefeti darbecilere destekle itham eden Erdoğan, 27 Ocak Uluslararası Yahudi Soykırımını Anma Günü'nde paylaştığı mesajda "Soykırımlarının işaretleri bu katliamlardan çok önce sistematik ayrımcılık, ötekileştirme ve artan nefret söylemleriyle kendini belli etmiştir" ifadelerini kullandı.
Holokost, Bosna, Ruanda, Kamboçya soykırımlarını hatırlatan Erdoğan, "Bu soykırımlardan her biri uluslararası topluma sorumluluğunu hatırlatan canlı birer örnektir" diye belirtti.
"Bilhassa dijital platformlar ve basın-yayın organlarının etkisiyle artan İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığına artık 'dur' denilmelidir" ifadelerini kullanan Erdoğan’ın mesajı şöyle:
'SALGINLA BİRLİKTE IRKÇILIK VİRÜSÜ DE YAYGINLAŞIYOR'
"İnsanlık olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Salgınla beraber ırkçılık virüsünün de giderek yaygınlaştığını görüyoruz. Cami, sinagog ve kilise gibi ibadethanelere yönelik şiddet eylemlerinde çok ciddi artış yaşanıyor. Geride bıraktığımız asırda meydana gelen elim hadiseler ırkçı ideolojilerin ne tür acılara yol açabileceğini göstermiştir.
Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği Holokost, Bosna, Ruanda ve Kamboçya soykırımlarının işaretleri bu katliamlardan çok önce sistematik ayrımcılık, ötekileştirme ve artan nefret söylemleriyle kendini belli etmiştir. Bu soykırımlardan her biri uluslararası topluma sorumluluğunu hatırlatan canlı birer örnektir. Holokost, Bosna, Ruanda, Kamboçya gibi trajedilerin tekerrür etmemesi için uluslararası toplum harekete geçmelidir. Bilhassa dijital platformlar ve basın-yayın organlarının etkisiyle artan İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığına artık 'dur' denilmelidir."
