Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal: Mesele sadece algı değil, Türkiye bu kaosu hak ediyor mu?

Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal: Mesele sadece algı değil, Türkiye bu kaosu hak ediyor mu?
Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal, Yeni Şafak'taki köşesinde 'muhalif medyanın karamsarlık pompaladığını' savundu. Ünal bununla birlikte, "... ama devletin, hükümetin kusurunu da görmezden gelmeyelim" dedi.

Artı Gerçek - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal, Türkiye'de son dönemde peş peşe yaşanan Narin Güran cinayeti, etlerinde domuz eti bulunan Köfteci Yusuf'un adının bir gizlenmesi, yenidoğan çetesi kaynaklı ölümler ve artan şiddet konusunda "muhalif medyanın haber filtrelediğini" savunmakla beraber, "Türkiye bu kaosu hak ediyor mu? Süreci böyle yöneten bir devlete güven kalır mı?" diye sordu.

Ünal, iktidara yakın Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan yazısında, "Taşra kıraathanesinde bir bardak çay içimi sürede muhalif mi muhalif televizyon kanalının akşam haber bültenine maruz kaldım; sunucu her haberi “çivisi çıktı” başlığıyla veriyordu" diyerek şöyle devam etti: "Bebek cinayetleri, yolsuzluk, rüşvet, usulsüzlük iddiaları, hâkimlerin, savcıların, polisin, jandarmanın dâhil olduğu suç örgütleri, şiddet gören, öldürülen kadınlar, sokak kavgaları, trafik tartışmaları, uyuşturucu halleri, mafya, istismar, tecavüz…"

Ünal, "Son günlerde koyulaşan ve atmosferi kaplayan kara bulutların kısmen bir “haber filtreleme” operasyonundan kaynaklandığına şüphe yok" ifadelerini kullansa da, şu eleştiriyi getirdi:

"İğneyi muhalefete, muhalif medyaya, algı operasyonlarına, algıda seçiciliğe, haber filtrelemeye batıralım tamam ama devletin, hükümetin kusurunu da görmezden gelmeyelim. “Çivinin çıktığı”, “şirazenin dağıldığı”, “kontrolün elden gittiği” algısıyla mücadele edecek, güveni tesis edecek, pompalanan karamsarlığa karşı umut ve iyimserlik yayacak olan, gündem belirleme ipini eline alması gereken devlettir, hükümettir. Polisi, yargısı, bürokratı, siyasetçisi her gün şamar oğlanına dönüştürülürken susan devlet ayakta kalabilir mi?

'KÖFTECİNİN HEMEN KAPATILMASI GEREKİRDİ'

Kuşkusuz mesele sadece algı değil: Örneğin bir firma vatandaşa domuz eti/mamulü yediriyorsa, bunun öğrenildiği gece firmanın, yetkililerin evlerinin özel birliklerce basılması, sorumluların gözaltına alınması, en ağır cezalarla yargılanmaları, o dükkânların hemen o anda kapatılmaları gerekmez mi? Haftalardır, “vardı-yoktu” tartışması yapılıyor, dükkânlar açık, ya firmalara operasyon yapılıyor ya da Müslüman halka, ama ne olduğu hala tam olarak bilinmiyor. Türkiye bu kaosu hak ediyor mu? Süreci böyle yöneten bir devlete güven kalır mı?

Muhalif medya dün de vardı; güvenilirliği de hep zayıftı. Bugün muhalif medyaya güven artmıyor; devlet ve iktidarın güvenilirliği zafiyet gösteriyor. Karamsarlık bulaşıcıdır ve çok hızlı yayılır; gecikmeden önlem alınmazsa, işte o zaman “çivi çıkar”, “şiraze dağılır”. Türkiye’nin esas beka meselesi de budur." (Kaynak)

Öne Çıkanlar