Erkan Baş'tan Gezi açıklaması: Sekiz arkadaşımızın katilleri ve halka saldıranlar yargılanmalı

Erkan Baş'tan Gezi açıklaması: Sekiz arkadaşımızın katilleri ve halka saldıranlar yargılanmalı
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Gezi Direnişi'nin 11 yıldönümüne dair açıklamasında, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Osman Kavala'nın bırakılması çağrısı yaptı: "Yapılması gereken, halka saldırı emrini verenlerin yargılanmasıdır."

Artı Gerçek - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Gezi Direnişi'nin 11. yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Gezi tutuklularının derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı. "O iddianamedeki bütün saçmalıkları ve hukuk dışılıkları reddediyoruz" diyen Baş, "Bugün yapılması gereken şey, orada hayatını kaybeden sekiz arkadaşımızın katillerinin, halka saldıranların, halka saldırı emrini verenlerin yargılanmasıdır" çıkışı yaptı.

'O GÜNKÜ TABLO İLE BUGÜNKÜ TABLO İLİŞKİLİ'

TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Baş, Gezi Direnişi'nin 11. yıl dönümüne ilişkin şunları söyledi:

"11 yıl önce Türkiye tarihinin en önemli halk isyanlarından, bir haysiyet ayaklanmasından bu yana, geride kalan döneme baktığımız zaman, bir kişinin iki dudağından çıkanın kanun yerine geçmesi girişimine karşı Türkiye’nin dört bir yanında yurttaşların dayanışmasını, onurlarını birleştirdikleri büyük bir isyanı görüyoruz. 11 yıl sonra altını çizmek istediğimiz konu, aslında hep birlikte karşı çıktığımız, yıkıma sürüklenmek isteyen politikalara karşı birlikte durduğumuz tabloyla, bugünkü Türkiye tablosu arasındaki ilişkidir."

'GEZİ, İSTEDİĞİMİ YAPARIM ANLAYIŞINA KARŞI BİR DURUŞTUR'

"Gezi, bugün Türkiye’nin temel sorunları olarak görebileceğimiz tüm meselelere ilişkin yurttaşın haklı bir tepkisidir" diyen Baş, şöyle devam etti:

"Tek adam sisteminin ‘İstediğimi yaparım’ anlayışına karşı bir duruştur. Bugün yaşadıklarımızı yaşamayalım diye yurttaşın bir güç birliği oluşturmasıdır. Doğanın katledilmesine, ağacın kesilmesine dur diyenlerin, adaletin katledilmesine, mahkeme kararlarının yok sayılmasına karşı bir isyanı, rantın değil doğanın, halkın temel alındığı bir yaşam mücadelesinin, hayvan hakları için direnişin, kadınların özgürlük mücadelesinin bir simgesi. Gezi’yi ülke tarihinin en önemli ve haklı direnişi olarak hatırlıyoruz."

'SEKİZ ARKADAŞIMIZIN KATİLLERİ YARGILANMALI'

"Bugün, 11 yıl sonra yine hepimiz buradayız" diyen Baş, Gezi Davası tutuklularının serbest bırakılması çağrısını yineledi:

"Başta Hatay Milletvekilimiz Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Osman Kavala olmak üzere haksız biçimde cezaevinde tutulan arkadaşlarımızın derhal salıverilmeli. O iddianamedeki bütün saçmalıkları ve hukuk dışılıkları reddediyoruz. Ben ve bu ülkedeki milyonlarca yurttaş, arkadaşlarımızın çağrısıyla değil, kendi yurttaşlık bilincimizin gereği olarak sokaklara çıktık. O gün ne söylüyorsak bugün de söylemeye devam ediyoruz. Biz TOMA’lara, iktidarın baskısına karşı yüreğiyle direnen bu ülkenin milyonlarca insanıydık. Bugün yapılması gereken şey, orada hayatını kaybeden 8 arkadaşımızın katillerinin, halka saldıranların, halka saldırı emrini verenlerin yargılanmasıdır. Bu hukuksuzluğa, zalimliğe karşı 11 yıl önce haklıydık. Bugün hala haklıyız. Arkadaşlarımız bu haklılığın temsilcisi olarak cezaevinde tutuluyor."

'SEÇİMDEN SEÇİME EMEKLİLERE ULUFE DAĞITILMASININ PEŞİNDE DEĞİLİZ'

Türkiye'de halkın en büyük sorununun açlık ve yoksulluk olduğunu vurgulayan Baş, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi:

"Bunun somutlandığı başlıklar asgari ücrettir, kira zamlarıdır. Bunların, vergide adaletsizliğin, emeklilerin sorunlarının konuşulmadığı bir Meclis, halkın sorunlarına çare üretmesi mümkün olmayan bir Meclis’tir. Bizim temel derdimiz ve gündemimiz budur. Gerisi de tümüyle hikayedir. Bu asgari ücretle, emekli maaşlarıyla yaşanmaz. Bizi mahkum etmek isteyenler, sadece nefes alıp vermemizi ve kendilerine hizmet etmemizi istiyorlar. Biz bu yaşamı reddediyoruz.

AKP, açlık ve yoksulluk programı uyguluyor. Bu açlık ve yoksulluk programının birinciliğini de emeklilere verdiler. Hepimiz her gün yoksullaşırken emekliler açlığa mahkum ediliyorlar. Emeklilerin yoksulluk sorununun çözümü için ilk yapılması gereken şey aylık bağlanma oranlarının derhal arttırılmasıdır. Emeklilerin bu talebinin sadaka olarak değerlendirilmesini kabul etmiyoruz. Seçimden seçime emeklilere ulufe dağıtılmasının peşinde değiliz."

'EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE ÇIKARTILMALIDIR'

Baş, açlık ve yoksulluğa karşı çözüm önerilerini şöyle sıraladı: En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkartılması; asgari emekli maaşı uygulamasının kaldırılması; kök ücretlerin asgari ücret düzeyine çekilmesi; aylık bağlanma oranlarında derhal 2008’e geri dönülmesi; yıllık ikramiye tutarlarının keyfi olmaktan çıkartılarak en az bir maaş olarak belirlenmesi; EYT Kanunu’nda 5 bin 900’e çıkarılan prim gün sayısının 1999 öncesi geçerli olan 5 bin güne çekilmesi.

TİP Genel Başkanı, "Bunların, emeklilerin bütün sorunlarını çözeceğini iddia etmiyoruz. Doğrudan bu iktidar tarafından gasp edilen hakların iadesi gerekiyor. Emekliler yük falan değildir. Emekliler, lütuf veya sadaka beklemiyor, haklarını istiyorlar" diye konuştu.

'TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRETLE ALABİLECEĞİNİZ YEGANE ŞEY BORÇTUR'

Bu asgari ücretle ev kiralamanın, sağlıklı koşullarda yaşamanın mümkün olmadığına işaret eden Baş, "Asgari bir yaşam sürdürebilmeniz için beslenebilmeniz lazım. Bu asgari ücretle beslenebilmek mümkün değil. Türkiye’de asgari ücretle alabileceğiniz yegane şey borçtur. Asgari ücretin yetersizliği ortadadır. Türkiye’de hiç kimse asgari ücretle geçinilebileceğini iddia edemez" dedi.

AKP'nin son iki yıldır enflasyona karşı iki kez asgari ücret açıkladığını anımsatan Baş, bazı bakanların asgari ücrete ara zam yapılmayacağını açıkladıklarını hatırlattı. Baş, şöyle konuştu:

"Yıl sonuna kadar beyzadeler zam yapmayacaklarmış. Asgari ücret yarıya düşecek. Bunu asla kabul etmiyoruz. En güçlü şekilde sesimizi yükselteceğiz. Enflasyonun nedeni asgari ücret değildir. Enflasyonun nedeni kar ve rant düzenidir. Siz daha fazla para kazanacaksınız diye biz açlığa, sefalete mahkum olamayız. Kamuda tasarruf tedbirleri alınıyormuş. İnsanların boğazındaki son lokmayı alarak mı tasarruf edeceksiniz? Merkez Bankası raporunda açık açık yazmış. ‘Asgari ücret artışı enflasyona neden oluyormuş.’ Bunu kabul etmiyoruz. Asgari ücret, talep enflasyonu yaratmaz. Asgari ücret, bu ülkede artık genel bir ücrettir. Asgari ücret, genel ücret olmaktan çıkartılmalıdır.” (ANKA)

Öne Çıkanlar