'Etki ajanlığı' yeniden Meclis'te ... Hukukçu Cangı: İktidara dikensiz gül bahçesi sunacak

'Etki ajanlığı' yeniden Meclis'te ... Hukukçu Cangı: İktidara dikensiz gül bahçesi sunacak
Geçen yıl yargı paketinden çıkarılan ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi yeniden Meclis gündeminde. Avukat Arif Ali Cangı yasa teklifini Artı Gerçek'e değerlendirdi: İktidara dikensiz gül bahçesi sunacak. Muhalefeti susturmaya yönelik bir teklif

İZMİR - AKP Grup Başkanı Abdullah Güler ile Grup Başkanvekilleri Bahadır Yenişehirlioğlu ve Leyla Şahin Usta, 18 Ekim'de 'Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini' Meclis Başkanlığına sundu. Kanun teklifinde kamuoyunda 'etki ajanlığı düzenlemesi' olarak bilinen madde de yer aldı.

'DEVLETİN YARARINA' KARŞI SUÇLARA YEDİ YILA KADAR HAPİS CEZASI

Teklifin 16'ncı maddesinde 'devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlerin' üç yıldan yedi yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

'HÜKÜMET POLİTİKALARI DEVLETİN İÇ VE DIŞ YARARI SAYILIYOR'

AKP'nin yasa teklifini Artı Gerçek'e değerlendiren avukat Arif Ali Cangı, "Kanun teklfinin gerekçesine baktığımız zaman bu yasa teklifinin hangi amaçla getirildiğini görebiliyoruz. 16’ncı maddenin gerekçesinde devletin iç ve dış siyasal yararının ne olduğu örneklerle anlatılmış. Deniyor ki 'Bu kapsamda iktisadi, askeri, haberleştirme, ulaştırma, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi yararlar da devletin iç ve dış siyasal yararları kapsamı içine girer.' Gerekçeden de anlaşılacağı üzere hükümetin politikalarının uygulandığı alanların tamamı devletin iç ve dış siyasal yararı olarak değerlendirilebilecek" dedi.

whatsapp-gorsel-2024-10-21-saat-13-27-20-196edfc0.jpg
Avukat Arif Ali Cangı

‘AKKUYU’YU, KANAL İSTANBUL'U, İSRAİL İLE TİCARETİ ELEŞTİRENLER CEZA ALABİLECEK’

Yasa teklifinin yaratacağı risklere dikkat çeken Cangı “Gerekçelerde enerji yatırımları diyor. Aklıma ilk gelen Akkuyu Nükleer Santrali oldu. Bu santral Rusya’nın devlet şirketi Rosatom tarafından yapılıyor. Örneğin; ‘Rosatom adı yolsuzluklara karışan bir şirkettir. Onun yaptığı nükleer santral patladı, bu santral da patlar. Patlamasa da ciddi çevresel ve yaşamsal riskler yaratır. Bu santralle Akkuyu, Rusya’nın üssü olacak, ulasal güvenliği tehdit edecek' tarzında yapacağımız bir açıklama, başka bir devletin ya da organizasyonun eleştirisi ile aynı paralelde görülürse bu suç kapsamında değerlendirilebilecektir. Hükümetin 'kritik öneme sahip yatırım' dediği Kanal İstanbul projesine muhalefet ediyoruz. Dışarıdan başka bir organizasyonun Boğazlar ya da Marmara Denizi’ne olacak zararları açısından eleştirmeye kalktığı zaman onunla aynı paralelde görülüp onun stratejisine hizmet ediyormuşuz gibi bu kanunla karşılaşmamız söz konusu olacak. Aynı şekilde hükümetin İsrail ile ya da bir başka ülke ile uyguladığı ticari politikalar eleştirilmesinde de. Örnekler çoğalalabilir" diye konuştu.

YASA CEZA ARTIRIMINA DA KAPI ARALIYOR

Çeşitli suç maddelerinden ceza artırımına da gidilebileceğini dile getiren Cangı, "Üstelik eleştiriniz başka bir suçu oluşturuyorsa ondan da ceza verilebilecek. Örnek olarak TCK 109’uncu maddeyi vermişler. Bu madde de hürriyeti tahdit suçu. Bir yurttaş hürriyeti tahdit suçunu nasıl işleyebilir? Bir fikir açıklarken protesto hakkını kullanmak ve göstermek için grup halinde yola çıkar ve trafiği engeller. O zaman hem bu suçtan hem de diğer suçtan cezalandırılır diye de örnek verilmiş" dedi.

'İKTİDAR YASALARI SOPA OLARAK KULLANIYOR'

İktidarın yasama ve yargı organını araçsallaştırdığını belirten Cangı, "Kendi çıkarları ve siyasi iktidarını koruyabilmek için yasaları bir sopa olarak kullanıyorlar. Bunun için de değişikliğe gidiyorlar. Bunun için barolar çok önemli kurumlar. En başta o kanunun ne getireceği ne götüreceği konusunda toplumun bilgilendirilmesi gerekiyor. Hak ve özgürlükleri sınırlandırmayı doğuracak olan yasal düzenlemelere de müdahale etmesi gerekir. Bu yasa teklifi ifade özgürlüğünü cezalandırma tehdidi ile tamamen ortadan kaldıracak, iktidara dikensiz gül bahçesi sunacak bir yasa teklifidir. Tamamıyla muhalefeti susturmaya yönelik bir tekliftir" diye konuştu.

'BAROLAR VE HAK ÖRGÜTLERİ YASA TEKLİFİNİ GÜNDEM YAPMALI'

Baroların sürece müdahil olması gerektiğini ifade eden Cangı, "Meclis'te ne kadar tartışılırsa tartışılsın parmak sayısına göre yasalar çıkmaktadır. O zaman dışarıda hak ve özgürlüklerin korunmasına ilişkin çalışma yapan barolar gibi kurumların, hak odaklı çalışma yapan kurumların bunu mutlaka gündem yapması ve itiraz etmesi gerekiyor. Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlı bu düzenleme ile TCK 301'in bir başka şekli getirilmeye çalışılıyor. Yani siyasi iktidar istediğinin yargılanmasını sağlayacak, istediğinin de yargılanmaması siyasi pazarlık konusu olacak. Cumhurbaşkanı, 'şunun açıklaması devletin siyasal yararına aykırıdır, savcılarımız gerekeni yapar' dediğinde savcı soruşturma başlatacak. Adalet Bakanlığı soruşturma izni verecek, ondan sonra cezalandırma süreci başlayacak. Düşünce özgürlüğünün önünde önemli bir engel olacak bu yasa teklifine karşı çıkılması gerekiyor. Şimdiden demokrasiden, hak ve özgürlüklerden, hukuk güvenliğinden yana olan herkesi uyarıyorum" dedi.

Öne Çıkanlar