Gazeteciler Ermenistan’a göç eden Karabağlıları anlattı: 'Çocuklar mutlu, yetişkinler duygusaldı'
Ezgi YILDIZ
İSTANBUL - Agos Gazetesi yazarı Pakrat Estukyan ve foto muhabiri Berge Arabian, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan Dağlık Karabağ çatışmalarının ardından Dağlık Karabağ’dan Ermenistan’a göçen halkın yaşadıklarını aktarmak amacıyla Ermenistan’a gitti. Pakrat Estukyan ve Berge Arabian 16 Ekim tarihinde başlayan ve 6 gün süren Ermenistan ziyaretlerinde göçmenlerin hikayelerini ve şu an içinde bulundukları koşulları gazetecilerle paylaştı.
Dağlık Karabağ’dan Ermenistan’a göçmek zorunda kalan Ermeni halkının çoğunun kalacak yer sorununun olmadığını ifade eden Estukyan özellikle çocukların eğitimlerine devam edebildiğine dikkat çekti ve orada şahit olduğu hikayeleri aktardı.
YEDİ YAŞINDAKİ BİR ÇOCUĞUN GÖÇ HİKAYESİ: BEN BURADA YAŞADIM
Estukyan, konuşmasına Dağlık Karabağ’da 9 ay süren ablukadan söz ederek başladı. Bunun bir gıda ve iş krizine döndüğünü ifade etti. Pakrat Estukyan kaldıkları bir otele çoğunlukla göçmenlerin yerleştirildiğini belirtirken orada kendilerine anlatılan yedi yaşındaki bir çocuğun hikayesinden söz etti. Estukyan, “Anlatılana göre; çocuk göç sırasında bir taş görüp üzerindeki tozu silip üzerine ‘Ben burda yaşadım’ yazmış. Fakat bu çocuğa kimse böyle bir şey yap dememiş ama düşünün
bir çocuk orada yaşadığını söylemek istiyor ve iz bırakmak istiyor” dedi.
ARABİAN: ÇOCUKLAR MUTLU, YETİŞKİNLER İSE DUYGUSALDI
Foto muhabir Berge Arabian ise izlenimlerini “ben bir fotoğrafçıyım ve size bir fotoğrafçının bakış açısından söz edebilirim sadece” diyerek gitmeden önce çok uzun süreli ve çok fazla görüntü çekeceğini düşündüğünden yanına fazla ekipman aldığını fakat sürecin beklediği gibi ilerlemediğini söyledi.
Arabian sözlerine şöyle devam etti:
“Giderken aklımda gece gündüz çalışacağım vardı. Sonuçta binlerce Ermeni göç etmişti. Kamplara gideceğimi düşündüm. Fakat öyle bir şey olmadı. Kim Karabağlı kim değil anlamıyordum. Hatta bu bende bir moral bozukluğuna sebep oldu, dönmeyi düşündüm. Bir trajedi yokken melodram varmış gibi çekmekten hoşlanmıyorum. Çocuklar mutluydu çünkü bunu ifade ettiler bana. 16 bin çocuk okullara devam ediyor. Bu benim için umut vericiydi. Yetişkinler ise biraz duygusaldı. Nasıl gösterebileceğimi hep düşündüm. Anlatılanları dinleyip izledim. Ben fotoğrafçıyım ve bunu fotoğraflarla göstermeye çalıştım. Bir koleksiyon hazırladım ama elbette her şey içinde değil. Çokça fotoğraf çekmemizi istemediler. Belki bu fotoğraflar gerçekliği yüze tam olarak vurmuyor ama oradaki yapı böyleydi”
ESTUKYAN, TÜRKİYE’DEKİ GAZZE VE KARABAĞ YAKLAŞIMLARINI DEĞERLENDİRDİ
Arabian’ın ardından tekrar söz alan Pakrat Estukyan Gazze'deki kuşatmaya karşı Türkiye'de gösterilen çok haklı ve doğal tepkinin onda birinin 9 ay süren Karabağ kuşatmasına karşı gösterilmediğine dikkat çekti. Estukyan, "Bu kuşatmada Karabağ'da benzin girmedi, doğal gaz girmedi, internet kesildi. Bunların hepsi Bakü'nün elindeydi çünkü. Ermenistan'la 2020 yılında 44 gün süren savaşlarından sonra Ermenistan'da bütün temaslar kesildi. 120 bin kişi 9 ay boyunca bu kuşatma altında kaldı. Ya da doğal gazı istedikleri anda kapatıyorlar ve kışın ortasında insanlar ısınma imkanında mahkum kalıyorlardı veya aydınlanmadan, haberleşmeden mahrum kalıyorlardı" ifadelerini kullandı.
Göç eden kişilerin sınırdaki konutlara yerleşmekten kaçındıklarını ifade eden Estukyan, konut sorununda ise sınıfsal boyuta dikkat çekti. Dağlık Karabağ’dan gelen orta sınıf Ermeni’lerin Ermenistan’da daha önce aldıkları ve boş olan evlerine yerleştiklerini ifade etti.
NE OLMUŞTU?
Dağlık Karabağ, Sovyetler Birliği'nin dağılması sürecinde Azerbaycan ve Ermenistan arasında tartışma konusu olmuş, 1990'ların başındaki savaşla Azerbaycan'dan kopmuştu. Azerbaycan, 2020'de Rusya'nın arabuluculuğunda ateşkesle sonuçlanan ikinci Karabağ Savaşı'nın ardından enklavın içindeki ve çevresindeki toprakları geri aldı. Ateşkes anlaşması, Rusya'nın Ermenistan ile Karabağ arasındaki karayolu ulaşımının açık kalmasını sağlamasını gerektiriyordu. Ancak, Ermenistan ve Karabağ arasındaki karayolu bağlantısını sağlayan Laçın Koridoru, aralık ayında kendilerini ekolojik hak savunucuları olarak tanımlayan Azeri siviller tarafından ablukaya alındı.
Rus barış güçleri duruma müdahale etmezken nisan ayında Azerbaycan sınır muhafızları güzergaha bir kontrol noktası kurarak ablukayı sıkılaştırmıştı. Son olarak, Dağlık Karabağ'dan Bakü'ye yapılan saldırılarda sivil ve polislerin öldürüldüğü gerekçesiyle Azerbaycan Dağlık Karabağ'a karşı askeri operasyon başlatmış, Ermeni güçlerinin silah bırakmayı kabul etmesi üzerine ateşkes sağlanmıştı. Ateşkesin ardından Dağlık Karabağ'daki Ermeni yönetimi kendini feshettiğini açıklamış ve 120 bin nüfuslu bölgede yaşayan 100 bini aşkın Ermeni Ermenistan'a göç etmişti.
30 yıl sonra bir ilk: Ermenilerin göçü devam ederken BM misyonu Dağlık Karabağ'a ulaştı