Gezi’nin hem hüznünü hem mutluluğunu yaşıyor: Çocuğumu, emri veren Recep Tayyip Erdoğan benden aldı

Yağmur KAYA

+GERÇEK- "İlla ki karşılaşacak. Bize böyle ağır bir bedel ödetti ama en büyük bedeli o ödeyecek. Onlar benden daha çok acı çekecekler. Çocuğu O’nu yargılayacak. Bu hakimler, savcılar… Çocukları yargılayacak. Adaletten bahsedecekler. Çocukları dönüp ‘siz nasıl bir adalet sağladınız?’ diye soracak. En büyük şey budur. Biz onurumuzla yaşıyoruz ama onlar bu onursuzluğun hesabını çocuklarına nasıl verecekler? Hesabı bize vermezler arkasında böyle bir siyaset olduktan sonra ama çocuklarına ne diyecekler.

Hepsi suçlu. Ben bunu defalarca mahkemelerde söyledim. ‘Bunun tek sorumlusu sizsiniz’ dedim hakimlere, savcılara. Övünün adaletinizden! Övünün! Bu mu adalet? Eskinden hakimin, savcının karşısına çıkanlar saygıdan düğmelerini iliklerdi. Şimdi o ağırlıklarını koyamıyorlar. Bu karanlık kendi çocuklarını da yiyor eninde sonunda."

Sözlerin sahibi Gülsüm Elvan. Gezi protestoları sırasında, attığı gaz fişeğiyle 14 yaşındaki Berkin Elvan'ın yaşamını yitirmesine neden olduğuna hükmedilen polis memuru Fatih Dalgalı ve Dalgalı’ya 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptıran hakim ve savcıyı işaret ediyor. Dalgalı'nın "kasten öldürme suçunu işlediğinin sabit olduğuna" hükmedildi. Hala görevinin başında olan Dalgalı tutuklama kararı verilmediği için cezası Yargıtay tarafından onanırsa cezaevine girecek.

Okmeydanı’nda polisin attığı gaz fişeği ile başından vurulan Berkin Elvan, aylarca komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014'de, 15 yaşındayken yaşamını yitirmişti.

Gezi Direnişi’nin üzerinden 9 yıl geçti. Gezi Direnişi'nin sürdüğü dönemde 11 kişi hayatını kaybetti; Mehmet Ayvalıtaş, Berkin Elvan, Hasan Ferit Gedik, Burak Can Karamanoğlu, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım, Mehmet İstif ve Elif Çermik. Olayların başladığı dönemde başbakan olan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yaşanan ölüm ve yaralanmalara dair "Polise talimatı ben verdim" dedi.

"Benim çocuğumu Allah bana verdi Recep Tayyip Erdoğan benden aldı. Emri vererek" diyen Gülsüm Elvan’la Gezi’nin yıldönümü dolayısıyla konuştuk.

‘ORTADA BİR HAKSIZLIK OLDUĞUNU BİLİYORDU’

Gezi’nin toplumsal bir direniş olduğunu söyleyen Elvan, "Gezi bambaşka bir şeydi. O günlerde isyanımız ağaçlarımız kesilmesin, doğa için ve kendi hakları içim isyan ettim" dedi. Gezi Parkına gidemese de oğlu Berkin’in her gün orada olduğunu dile getiren Elvan, "Oğlumu eve getirdim, karnını doyurdum, banyosunu yaptırdım. Yaşı küçüktü ama aklı büyüktü. Çünkü ortada bir haksızlık olduğunu biliyordu. Park çocukların yaşam alanı. Berkin hakkını korumak için çıktı. Ben de onun hakkını savunmak için çıktım.

‘HEM MUTLULUĞUNU HEM HÜZNÜNÜ YAŞIYORUM’

Gezi Direnişi’nde oğlumu kaybettim. Büyük bir umut vardı. Gerçekten kardeşlik vardı. Tanımadığın bir kişiyle yardımlaşma, umudu gördük. Diğer yandan çok ağır geliyor bana. Hem mutluluğunu yaşıyorum hem mutsuzluğunu yaşıyorum. Çünkü yavrumu, ciğer paremi kaybettim. Yavrum çocukluğunu yaşayamadı. Çocukluğunu elinden aldılar. Onun için hem hüznünü yaşıyorum hem mutluluğunu yaşıyorum. Bana kankam, Gule, bizim dilde güle ‘Gule’ diyoruz. Onun sesini duymamak, kokusunu alamamak… Bazen arkadaşlarını görüyorum. Büyümüşler. Kimi kız arkadaşıyla dolaşıyor, kimi arkadaşı evlendi… Berkin’in bu hallerini görmemek kahrediyor beni" diye konuştu.

‘CAN’I BİZİM İÇİN ÇIRPINDI DİYE Mİ İÇERİ ALDILAR?’

Hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla dava açıldığını hatırlatan Elvan, "Ben de eşimde yargılanıyoruz. Adalet ararken adaletsizlikle karşılaşıyoruz. Sözlerimden dolayı yargılanıyorum. ‘Katil’ demişim. Bütün dünya biliyor. Sözümün arkasındayım. Benim çocuğumu Allah bana verdi Recep Tayyip Erdoğan bende aldı. Emri vererek. Oda gelsin mahkemeye" dedi. Gezi Davası kararında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Can Atalay’ın Berkin Elvan davasında büyük bir emek verdiğini söyleyen anne Elvan, "Can Atalay’ın büyük bir emeği var. Can Atalay aynı zamanda bizim içinde çırpındı, çok mücadele etti. Bazen ‘acaba Can’ı bizim için çırpındığı için mi içeri aldılar’ diye soruyorum. Bu hukuksuzluğa şaşırmıyorum. Mücella ablaya, Can Atalay’a, Tayfun’a, Çiğdem’e, Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış cezalar verdiler. Bizim çocuklarımızın katilleri elini kolunu sallayarak geziyor ve görevlerini yapıyorlar. Bu insanlar içerideBu tamamen siyasi" dedi.

Tüm annelere birlik olma çağrısında bulunan Elvan, "Bu acıların son bulması için annelere çok iş düşüyor. Susmasınlar, tekrarlamaması için nerede hak hukuk varsa başvursunlar. Biz bu adaleti sağlayacağız. 9 yıldır söylediğim tel bir şey var: hiçbir çocuk ölmesin hiçbir anne ağlamasın. Ben bunu söylemeye, mücadelesini vermeye devam edeceğim. Ben haklıyım, ben haklıyım. Can da, Tayfun da, Mücella da, Mine de...

Sokaksa sokak, meydansa meydan… Her yerde adalet içim mücadele edeceğim. Gezi de bu kadar karanlık yoktu şimdi daha çok karanlık oldu. Türkiye tam bir zifiri karanlığa girdi. Güneşin üzerimize doğması için mücadele etmeliyiz. Bütün annelere sesleniyorum: ne olursunuz korkmayın. Evlat kolay yetişmiyor. Birisi gelip evladını senin elinden alıyor.

‘KABUL ETMİYORUZ’

Hayır, kabul etmiyoruz. Başka anneler bu acıyı çekmemesi için direnmemiz lazım. Çocuklarımız mezarlarında rahat uyuması için o katilleri yargılayacağız" dedi.