'Gökçek'le mahkemede hesaplaşacağız'

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan kendisini canlı yayında tartışmaya çağıran Melih Gökçek'e yanıt verdi.

'Gökçek'le mahkemede hesaplaşacağız'

ANKARA - TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Artı Tv Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş’ın sorularını yanıtladı. Ankara Gündemi programına katılan Candan, kendisini canlı yayında tartışmaya çağıran Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e, "Seninle mahkemede hesaplaşacağız" yanıtını verdi. Tezcan Karakuş Candan’ın değerlendirmeleri şöyle:

GOOGLE EARTH’E "İLLEGAL PALAS" YAZIN

Kaçak Saray dediniz öyle kaldı… Onlarca dava açtınız. Şu andaki durum ne?

Geçen günlerde fark ettik ki Google Earth’a ‘illegal palas’ ya da 'kaçak saray' yazdığınızda direk sizi Cumhurbaşkanlığı Külliyesine götürüyor. Dünyada bir tane kaçak saray var onun için herhalde. Mimarlar Odası’nın kaçak saray ile mücadelesi devam ediyor. Şu an 100’ü aşkın davamız var. Kaçak saray ile ilgili mahkeme kararlarının uygulanmamasına ilişkin olarak AİHM’e de başvurduk. Bu süreç devam ediyor.

ABD ELÇİLİĞİ’Nİ PROTESTO EDECEĞİZ

AOÇ arazisinin ABD Elçiliğine devri de gündemde. Bununla ilgili ne yapmayı düşünüyor Mimarlar Odası?

AOÇ arazisiyken hülle yoluyla Amerika Büyükelçiliği’ne satılan arazi ile ilgili de bir davamız açıldı. Bu arazinin hikayesi şöyle: 12 Eylül askeri darbesi ile AOÇ’nin bir bölümü, Gazi Üniversitesi’ne Tıp Fakültesi yapılması için devrediyor. Gazi Üniversitesi bu araziyi 2010 yılında TOKİ’ye satıyor. TOKİ bu alanı özel eğitim alanı statüsü yapıyor sonra plan değişikliğine giderek, konut ve ticaret alanına dönüştürüyor. Normalde AOÇ arazisinde konut yapılamaz diyor. Çünkü Atatürk’ün 1937’de halka emanet ettiği ve orada ne yapılacağını bariz biçimde gösterdiği bir araziden bahsediyoruz. TOKİ daha sonra 37 bin metrekarelik araziyi ABD Büyükelçiliğine sattı. Şimdi ABD Büyükelçiliği inşaatına başlandı. Mimarlar Odası amacı dışında kullanılan bu alanın Tıp Fakültesi yapılması gerekirken bir anda ABD Büyükelçiliği’ne satılabilecek bir noktaya gelmesini kamuoyunun gündemine taşıdı ve korkunç bir tepki oldu. 22 Ağustos’ta saat 12:30’da ABD Büyükelçiliğinin inşaatının olduğu alanda demokratik kitle örgütlerinin ‘ AOÇ arazisi emperyalistlere peşkeş çekilemez’ diye bir basın açıklaması olacak.

ANKARA YIKIMLARI REJİMLE HESAPLAŞMANIN MEKANSAL YANSIMASI

Ankara’nın şöyle bir önemi var. Ankara başkent, dolayısıyla rejimle hesaplaşmanın çok yoğun yaşandığı süreçte rejimin temsiliyet mekanı. Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte Cumhuriyetin modern bakış açısının yansıdığı bir kentten bahsediyoruz. Onun için de biz her sabah kalktığımızda bir olayla karşılaştığımızda bu rejimle karşılaşmanın mekânsal yansıması olarak değerlendiriyoruz. Ankara’da olan bir olay da gündeme taşındığında herhangi bir yerel bir kentin haberi gibi işlem görmüyor, ulusal habere çıkıyor. Çünkü burada her dokunduğunuz şey rejimi temsil ediyor.

SARAÇOĞLU MAHALLESİ’NİN YIKIMI

Saraçoğlu Mahallesi için de karar geldi bugün. Saraçoğlu Mahallesi’nin önemi nedir?

Saraçoğlu Mahallesi de Cumhuriyetin ilk toplu konutu. Güvenpark’ın arkasında, ağaçları ve yapıları kültür varlığı olarak tescillenmiş bir alan burası. Saraçoğlu Mahallesi’nin Kaymakamlık binası ve Adnan Ötüken Kütüphanesi hariç tüm yapıların hepsi Emlak Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı’na verildi. Bu kabul edilemez, tamamen bir kıyım ve katliamla karşı karşıyayız. Burası Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı, kültürel bir peyzaj alanı. Mahalle dokusunu, devlet bürokrasisinin nasıl konutlarda yaşayacağını, nasıl ilişki kuracağını, kentin toprakla kurduğu ilişki, orada üst düzey bürokratların yaşadığını düşündüğümüzde bir anı değerinin varlığı da söz konusu. Tüm bunlarıüst üste koyduğunuzda bir değeri barındırıyor. Şimdi tüm bunlar yokmuş gibi oraya bir katliam kararı alınıyor. Bu çok ciddi bir kültür kıyımı ve yönetenlerin de ne kadar kültürsüz ve yoz olduğunu da gösteriyor. Siz elinizdeki bu değeri Emlak Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı’na vermek ne demek? Bayramda her şey olabilir. Tatillerde oluyor. Şimdi yine neresi kurban edilecek Kurban Bayramı’nda belli değil.

CUMHURİYET’İN TÜM TEMSİL MEKANLARI YIKILIYOR

Rejimle hesaplaşmanın mekânsal yansıması dediniz Ankara yıkımları için. Anıtkabir’e ilişkin imar planı değişikliğini de bu kapsamda mı ele almak gerekir?

Cumhuriyetin tüm temsil mekanları bir bir yıkılıyor. İller Bankası, AOÇ, Marmara Köşkü, Maltepe Hava Gazı Fabrikası, Eti Bank binası, Danıştay binasının yıkılması tüm bunlara baktığımızda Cumhuriyet’in ideolojisini yansıtan tüm mekanlar bir bir yıkılıyor. Bu sistematik bir yıkım. Ulus’tan Çankaya’ya uzanan temsil aksı dediğimiz bu alanda ciddi bir tehdit süreci yaşanıyor. Tüm bu yıkımların bir hedef noktası var. Rejimi yıkmak üzerinden şekillenen bir bakış açısının adım adım yapılı mekandaki yıkılışını görüyoruz biz. Bu nereyi hedef alacak, tabi ki Anıtkabir’i. Bu ülkenin kurucusunu. Çünkü onun değerlerini onun kurduğu rejimin simgelerini yıkmaya başlarken en son yer Anıtkabir’e kadar gidecek.

ANITKABİR’E DOKUNMAYIN

Bunun tabiki etap etap denediklerini de görüyoruz. Geçen yıl Anıtkabir’e bir çocuk oyun parkı koydular, tepkiyi görünce vaz geçtiler. Anıtkabir’in bakımsızlığı konuşuldu. Halı saha yapıldı. Ama bir itibarsızlaştırma ile karşı karşıya. Orası bir saygı mekanı. Şimdi Anıtkabir içinde yapılaşma getiriyorlar. Biz yapılaşma istemiyoruz. Bunu kabul etmiyoruz. Planlar değişmek için vardır. Anıtkabir’e dokunmayın. Anıtkabir sadece anıt bloktan ibaret bir alan değil. Onun etkileşim alanı var. Yani etrafındaki yapılaşmayı belirleyen, yüksekliğini belirleyen, peyzajını belirleyen, aşağıdan yukarıya doğru öyle gelir ki anıtın görünürlüğünü kapatmaz. Tüm bunların hepsi anıtsal yapının simgeleşmesi anlamındadır. Tüm bu Ankara’daki Cumhuriyetle hesaplaşmanın mekânsal yansımasını gördüğünüzde, arka arkaya yıkımları gördüğünüzde Anıtkabir üzerinde hiçbir tehdit yok diyemezsiniz. Karşımızda artık örgütlü bir kötü niyet varsa Anıtkabir’in her bir kararı ile ilgili detaylı bir şekilde tavır konulması gerektiğini düşünüyoruz.

MELİH GÖKÇEK’LE MAHKEMEDE HESAPLAŞACAĞIZ

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sık sık sizi televizyonda karşılıkla tartışmaya çağırıyor bir de… Çıkacak mısınız?

AKP Hükümeti tüm sermaye birikimini yapılı çevre ve inşaat piyasası üzerinden sürdürdüğü için bu ülkenin meralarını, ormanlarını, kültür varlıklarını bir kaynak olarak görüp onları maddi bir rant ilişkisi içinde değerlendirdiği için, biz de meslek odaları olarak buna karşı çıkıyoruz. Topluma bunları anlatarak, duyarlılık geliştiriyoruz. Bunun karşılığında da uzun süredir meslek odalarının yetkilerinin elinden alınması gibi arka arkaya gelen uygulamalar var. Bizim öngörümüz bir hazırlığın yapıldığı.

Ama ne Melih Gökçek’in hedef göstermesi ne hükümetin hedef göstermesi bizi bu işten vazgeçirmeyecek. Üst üste bu kadar yoğunluklu saldırı gelince şunu da düşünüyorsunuz. Özellikle Ankara ölçeğinde, muhtemelen çok sıkışmışlar ki Mimarlar Odası’na yönelik saldırılar üzerinden kendilerini var etmeye çalışıyorlar. Melih Gökçek bizi televizyonda tartışmaya çağırıyor. Bir kere İller Bankası gibi bir kültür varlığını yıkarak üzerinde fotoğraf çektiren bir insanı karşınıza alıp meşrulaştıramazsınız.

Mimarlık meslek ortamında meslek etiği açısından benim böyle bir insanla masaya oturuyor olmam benim buradan ayrılmam anlamına gelir. Çünkü karşınızdaki insan bilimden, etikten, üsluptan anlayacak. Konuşma tarzından anlayacak. Böyle biriyle oturmak benim örgütüm açısından mümkün değil. Hakikaten öyle birisiyle aynı ortamda nefes almak bizim örgütümüz açısından bir zul. Mahkemede hesaplaşacağız. Mahkemede Ankara’ya yaptıklarına dair hesap verecek. Biz de orada davacı olarak bulunacağız. Ve hep birlikte bu ülkenin başkentine yapılan haksızlığın sonucunu göreceğiz.

Artı Tv melih gökçek Tezcan Karakuş Candan