Mızraklı: Bu kayyım rezaletini perdeleme çalışmasıdır

Mızraklı: Bu kayyım rezaletini perdeleme çalışmasıdır
Diyarbakır Belediye Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın yargılandığını davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmaya katılan itirafçı, ifadesinde ısrar etti.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK- İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılarak yerine kayyım atanan Diyarbakır Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı, 21 Ekim’de evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Kayseri Bünyan T2 Ceza İnfaz Kurumu'na gönderilen Mızraklı hakkında 'Örgüt üyesi olmak' iddiasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Mızraklı’nın yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

DURUŞMAYA YOĞUN İLGİ

Duruşmaya ilgi oldukça yoğundu. Meslektaşları, kendisi de bir doktor olan, bir dönem Diyarbakır Tabip Odası Başkanlığı yapan Adnan Selçuk Mızraklı ile dayanışma için 'Hekimler Başkanlarını İstiyor' sloganı ile etkinlik başlattı. Mızraklı’nın meslektaşları olan HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, Saadet Partisi Milletvekili Cihangir İslam, Prf. Dr. Onur Hamzaoğlu’da duruşmayı takip etti.

SINIRLI SAYIDA AVUKAT SALONA GİREBİLDİ

Duruşmayı çok sayıda kişi takip ediyordu. Duruşmanın yapıldığı salonun küçük olmasından dolayı çok sayıda kişi salona alınmadı. Duruşmaya sınırlı sayıda avukat katılabildi. Duruşmaya katılmak isteyen çok sayıda avukat koridorda beklemek zorunda kaldı.

İTİRAFÇININ İFADESİYLE TUTUKLANMIŞTI

Mızraklı’nın tutuklanmasına gerekçe edilen suçlamaların başında 3 yıl önce tutuklanarak pişmanlık yasasından yaralanıp itirafçı olan Hicran Berna Ayverdi’nin anlatımlarıydı. 26 Mayıs 2016 tarihinde Mardin’in Nusaybin İlçesinde teslim olan itirafçı Ayverdi, 31 Mart seçimlerine 11 gün kala Mızraklı hakkında ifade verdi. Ayverdi İfadesinde Mızrakalı’lın bir örgüt üyesini bağırsaklarından ameliyat ettikten bir gün sonra taburcu ettiğini iddia etmişti.

MIZRAKLI: HAKİKAT ORTAYA ÇIKACAKTIR

Mızraklı duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla kaldığı Kayseri Bünyan T2 Ceza İnfaz Kurumu’ndan katılarak savuma yaptı. Kendisine yönelik suçlamaları 'mesnetsiz' diye tanımlanan Mızraklı, "Kovuşturmanın neresi doğru? Bilgi ve belge yok. 700 km uzaktan savunma yapıyorum. Kayyım tehdidine karşı demokrasiye ilan inancımızla seçimlere girdik. Bu kayyım rezaletini perdeleme çalışmasıdır. Kürt yurttaşların iradesi hiçe sayılmıştır" dedi. Davanın hukuki değil, siyasal olduğunu ifade eden Mızraklı, HDP’yi karalamanın iktidarın politikasına dönüştüğünü söyledi. İtirafçının kedisine yönelik suçlamalara değinen Mızraklı, "Tereyağından kıl çeker gibi ameliyat yapılmış gibi anlatılıyor. İtirafçı benim aleyhime ifade verip serbest bırakılıyor. Gizli dosyanın bilgileri basına sızdırılmış. Acılan dava siyasidir. Hakikat ortaya çıkacaktır" diye konuştu.

'SARMAŞIK DERNEĞİ BU KENTİN EN BÜYÜK NÜFUSLU AİLESİDİR'

Mızraklı’ya yöneltilen suçlamalar arasında 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Sarmaşık Derneği'nde 6 yıl Genel Başkanlık yapması da vardı. Sarmaşık Derneği’nde yoksullukla mücadele eden sivil örgütlere rehberlik ettiklerini belirten Mızraklı, "İçişleri Bakanlığı tarafından denetlenmiş, takdir edilmiştir. Yoksullar rencide edilmeden bir kentli çalışmasıdır. Sarmaşık Derneği bu kentin en büyük nüfuslu ailesidir" sözleri ile suçlamaları ret etti.

DURUŞMAYA SEGBİS İLE KATILAN İTİRAFÇI İFADESİNDE ISRARLI

Duruşmaya SEGBİS sistemi ile görüntüsü karartılarak katılan itirafçı Hicran A, Mızraklı ile aynı hastanede çalıştıklarını söyledi. Mızraklı’nın örgüt üyesini ameliyat ettiğine ilişkin ifadesini tekrarlayan Hicran A, "Kendisi yurtsever bir insan. DTK olsun, ameliyathane de olsun kendisi ideolojik olarak konuşurdu. Örgüt üyesi yoğun bakımdaydı. Mızraklı tarafından ameliyat edilmiş sabahında gönderilmişti" dedi. Avukatların sorularını yanıtlamak istemediğini söyleyen Hicran A, "Hedef gösterildim. Birçok defa ifade verdim. İfade vermeye devam edeceğim. Ben bu ifadeleri kendi özgür irademle verdim. Ne fiziki ne psikolojik şiddete maruz kalmadım" diye konuştu.

BARO BAŞKANI AYDIN İTİRAFÇIYA SORU SORDU

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Hicran A’ya soru sorarak başladı. Aydın’ın avukatlarının olup olmadığına ilişkin sorusuna yanıt vermeyen Hicran A, 'Kaç defa ifade verip vermediğine' ilişkin soruya 'Avukat ve savcı eşliğinde ifade verdim' cevabını vererek, ifade vermek için Kayseri’den Diyarbakır’a geldiğini söyledi.

'HEPİNİZ ÖRGÜTE ÇALIŞIYORSUNUZ'

Baro başkanı Aydın, 'Sanığa soru sorduğumda fısıltılar geldi. Bunu tutanağa geçmesini istiyorum' diyerek Hicran A’ya soru sormaya devam etti. Aydın’ın nerede çalıştığını sorması üzerine Hicran A, 'Örgüte mi şikâyet edeceksiniz çalıştığım yeri' diyerek, Aydın'a yönelik 'hepiniz örgüte çalışıyorsunuz. KCK Türkiye koordinasyonu üyesiydim' dedi.

ANESTEZİ UZAMANI: KAYIT DIŞI HASTA ALMAK MÜMKÜN DEĞİL

İtirafçı Hicran A, Mızraklı’nın örgüt üyesini ameliyat ederek taburcu ettiğini iddia etmişti. O tarihte hastanede çalışan doktorlar tanık sıfatıyla ifade verdi. Selçuk Mızraklı ile ayni dönemde hastanede çalışan Anestezi Uzmanı Uzman Dr. Ahmet Anaç, tanık sıfatıyla ifade verdi. Mızraklı ile 10 yıl aynı hastanede birlikte çalıştıklarını anlatan Anaç, hastanın kayıt altına alınmadan hastaneye kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Ameliyata hazırlık yapılmadan, bizzat kendisin kontrolünden geçmeden hastanın ameliyata alınmayacağını anlatan Anaç, "Kayıt dışı hastanın alınması mümkün değil. Hastane giriş şekli ya acil, ya poliklinikten yapılır. Prosedürü atlamak mümkün değil. Bunu 20 kişi ayarlayarak yapmak lazım. Bu mümkün değil. Bir sivilce işlemi dahi kayıtsız alınamaz" dedi.

'BAĞIRSAK AMELİYATI OLAN BİRİNİN TABURCU OLMASI İMKÂNSIZ'

Ameliyata hazırlık yapılmadan, bizzat kendisin kontrolünden geçmeden hastanın ameliyata alınmayacağını anlatan tanık Anaç, Mızraklı’nın yaptığı iddia edilen ameliyat türünün riskine dikkat çekti. Bağırsak düğümlemesinin ciddi bir vaka olduğunu hatırlatan Anaç, "Böyle bir hastanın sabah çıkıp gitmesi ölmesi demektir. Böyle ağır bir ameliyat geçirmiş birisi de sabah taburcu edilemez. Taburcu edilirse derhal ölür" diye anlattı. Anaç, ayrıca Mızraklı’nın gece nöbetine kalmadığını da söyledi.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI: KAYIT DIŞI HASTA ALINMADI, MIZRAKLI GECE NÖBETE KALMADI

Anaç’ın ardından sağlık çalışanları da tanık sıfatı ile ifade verdi. Mızraklı ile aynı dönemde çalışan tanıklar, itirafçı Hicran A’yı da tanıdıklarını anlattı. Hicran A’yı 2000’li yıllardan itibaren tanıdığını anlatan sağlık çalışanı, "Ben hastanede part tome çalışıyordum. Tanıkla da çalıştım, ameliyathanede çalıştım. 2011-2012 arasıydı. Selçuk beyi tanıyorum. Aynı ameliyathane de çalışıyorduk. Selçuk beyin gece nöbete kalmadığını biliyorum" dedi. Mehmet Emin Er adındaki çalışan ise o tarihte hemşirelik hizmeti yaptığını söyledi. 2012 Mayıs ayı sonunda ayrıldığını anlatan Er, çalıştığı süre zarfında kayıt dışı hasta alınmadığını, buna tanık olmadığını söyledi.

'HİCRAN A. UYUŞTURUCU ETKİSİ OLAN MADDEYİ İZİZNSİZ ALDI, İHBAR ETTİM'

Mustafa Fidan adındaki çalışan da diğer çalışanlara benzer ifade vererek, hastaneye kayıt dışı alım yapılmadığını söyledi. Mızraklı hakkında ifade veren Hicran A’yı tanıdığını söyleyen Fidan, Hicran A’yı kendisi ihbar ettiğini söyleyerek, "Uyuşturucu etkisi olan bir maddeyi izinsiz alırken gördüm. Onun için ihbar ettim" dedi. Fidan, 2006-2007 yıllarında Mızraklı’nın gece geldiğini görmediğini söyledi.

AYDIN: İFADE DÜZMECE

Tanık ifadelerinin ardından söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, bunun bir ceza davasının olamadığını söyledi. Kayyım politikasını meşrulaştırma amacı olan bir dava olarak ile karşı karşıya olduklarını belirten Aydın, "Bu yöntem seçilen belediye başkanlarına yönelik bir alışkanlık haline gelmiş durumda. Tanık yasaya aykırı dinlenmiş. Tanığın beyanlarını test etmemiz lazım. Usul hatası var. Sadece çıplak bir ifade var. Dosya gizliyken hükümet medyası çarşaf çarşaf haber girdi. Tanık yasaya aykırı bir şekilde 12 gün Diyarbakır’da kalmış. Mahkeme tutanağı yok, hastane raporu yok. Bu ifade düzmece. Bunun dikkate alınmaması lazım. Maddi manevi koşulları yok. Müvekkilimiz tahliye edilmeli" dedi.

AKTAR: MIZRAKLI TAHLİYE EDİLMELİ

Avukat Mehmet Emin Aktar, soruşturma dosyasının müdafilere kapatıldığını söyledi. Hicran A’nın Mızraklı hakkında ifade verdiği sırada yapılan usulsüzlüklere değinen Aktar, "İfadeyi alan Cumhuriyet Savcısı kendi sicil numarasını unutmuş. Katip kim? Ne imza var ne sicil numarası" dedi. Mızraklı yoksullara yardım için kurulan, KHK ile kapatılan Sarmaşık Derneği yöneticiliği yaptığı için de suçlanıyordu. Sarmaşık Derneği’nin bu kentin yaptığı en güzel iş olduğunu söyleyen Aktar, "Keşke bütün işlerimizi öyle yapmış olsaydık" diye konuştu. Diyarbakır’ın üçte ikisinin Mızraklı’ya oy verdiğini hatırlatan Aktar, Mızraklı’nın tahliyesini istedi.

ERDOĞAN: İFADELER ÇELİŞKİLİ

Mızraklı'nın avukatı Zülal Erdoğan, Hicran A’nın müvekkili ile ilgili verdiği ifadedeki çelişkiye dikkat çekti. Sigorta kayıtlarının Hicran A’nın 2011-2012 tarihleri arasında çalışmış olarak gösterdiğini ifade eden Erdoğan, "Ancak kendisi 2012-2013 başında çalıştığını söylüyor. Teşhis de bile çelişkiler var. Ben teslim olduğum günden bu güne ifade verdim diyor. Bir ifadesinde ‘Ben örgüt mensubu ile konuştum’ derken, bir diğer ifadesinde ise ‘ben bunu Mustafa Fidan’dan duydum’ diyor" sözleri ile ifadeler arasındaki çelişkiye dikkat çekti. Şahsın gözaltına alınmasının hukuka aykırı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Dava dosyası hukuka aykırı bir şekilde hazırlanmıştır. Soruşturma savcısı hukuka aykırı hareket etmiştir" dedi. İddia edilen hususların delillerle desteklenmediğini ifade eden Erdoğan, "Delillere dayanacak şekilde işlemlerin yapılmasını istiyoruz" diyerek Mızraklı’nın tahliye edilmesini istedi.

Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti karar için ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 10 Şubat 2020 tarihine erteledi.

HDK'DEN AÇIKLAMA: BİR TİYATROYA ŞAHİT OLDUK

Duruşmanın ardından HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit adliye önünde basın açıklaması yaptı. Kayyım uygulamasını "halk iradesine yapılan gasp" olarak nitelendiren Koçyiğit, "Hukuksuzluktan beslenenler, her geçen gün anayasal sistemi yok sayanlar, askıya alanlar her geçen gün hukuk devletini ortadan kaldırıp kendi sistemini kurmaya çalışanlardır" dedi. 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Mızraklı’nın yolsuzluğuna ilişkin tek bir belgenin olmadığını hatırlatan Koçyiğit, "Katıldığı eylem ve etkinlikleri kopyala yapıştır dosyaya koymuşlar. Bir yalancı tanığın ifadesi tarafından içeride tutuluyor. Bir iddianame, mahkeme yok. Tiyatroya şahit olduk. Siyasi kumpasların karşısında mücadelemizi yükselteceğiz. Bu siyasi davalara alet olanlar geçmişte FETÖ’cülerin uğradığı akıbete uğrayacaklar" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar