Gözaltına alınıp serbest bırakılan Ayşenur Arslan: Bir parça konuşma orucu içinde olacağım

Gözaltına alınıp serbest bırakılan Ayşenur Arslan: Bir parça konuşma orucu içinde olacağım
Ankara'daki saldırıya ilişkin yaptığı değerlendirmeleri nedeniyle gözaltına alınıp serbest bırakılan gazeteci Ayşenur Arslan, "O nedenle bir parça konuşma orucu içinde olacağım. Bu ne kadar sürecek, hatta bitecek mi henüz bilmiyorum1 dedi.

Artı Gerçek - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Ankara'daki canlı bomba saldırısı hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle hedef gösterilip hakkında soruşturma başlatılmasının ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan gazeteci Ayşenur Arslan, adliye önünde açıklama yaptı.

Arslan, kendisine yönelik gözaltı prosedürü uygulanmadığını söyleyerek Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) polislerince savcılığa kadar eşlik edildiğini söyledi.

Sağlık sorunlarından bahseden Arslan, "O nedenle bir parça konuşma orucu içinde olacağım. Bu ne kadar sürecek, hatta bitecek mi henüz bilmiyorum. Sizleri meslektaşlarım aracılığıyla elbette bildiririm" ifadelerine yer verdi.

'SAVCI, DEYİM YERİNDEYSE KÖPÜĞÜNÜ ALARAK BANA SORULAR YÖNELTTİ'

Arslan'ın açıklaması şu şekilde:

"Öncelikle bana söyleneni aktarıyorum. Bu bir gözaltı değil. Gözaltı prosedürü uygulanmadı. Mesela, hastaneye, herhangi bir emniyet müdürlüğüne veya Vatan Emniyet'e götürülmedim. Oraya gidip oradan gelemdik. Prosedürü tam bilmediğim için izah edemeyebilirim ama neredeyse bir terörle mücadele ekibi bana savcılığa kadar eşlik etti diye özetlesem yeridir. Savcı, sosyal medyada iyice köpürmüş olan meselenin, deyim yerindeyse köpüğünü alarak bana sorular yöneltti.

'DAVAYA DÖNÜŞÜP DÖNÜŞMEYECEĞİNİ BİLMİYORUM'

O sorular karşısında ben gerçekte ne anlattığımı, neyi kastettiğimi, terörü övmek bir yana dursun bu konudaki kaygıları bir vesileyle paylaştığımı anlattım. Ve neticede serbest kaldım. Bunun sonucu tabi, takipsizlik, davaya dönüşüp dönüşmeyeceğini bilmiyorum. Bunu zaman gösterecek. Fakat, netice itibariyle buradayım, karşınızdayım. Şunu söylemek istiyorum, canlı yayından alınıp, oradan karakola, mahkemeye ve Silivri'ye götürülen bir Merdan Yanardağ varken, yasal hakkını kullanması engellenen bir Barış Pehlivan varken, Gezi hükümlüleri varken benim bu olayı ciddiye alıp da mesele dip büyük büyük sözcükler söyleyecek durumum yok. Pek çok kişinin başına çok ciddi şeyler geliyor.

'KONUŞMA ORUCU İÇİNDE OLACAĞIM'

Ben açıkçası bu durumu kendi adıma bir mesele görmekten utanırım. Ama eğer medya tarihine bu vesileyle bir katkısı olacaksa, bir vürgül mertebesinde; bundan mutluluk duyarım. Biraz da yorucu bir süreç. Tam da sağlığımın bozuk olduğu bir döneme denk geldi bu. O nedenle bir parça konuşma orucu içinde olacağım. Bu ne kadar sürecek, hatta bitecek mi henüz bilmiyorum. Sizleri meslektaşlarım aracılığıyla elbette bildiririm. Başta, genç meslektaşlarım olmak üzere, herkese ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum."

ARSLAN NE DEMİŞTİ?

RTÜK'ün inceleme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlattığı, gözaltına alınmasının ardından serbest bırakılan Ayşenur Arslan, Halk TV'deki programda Ankara'daki saldırıya ilişkin şüphelerini dile getirmiş, ardından hedef tahtasına oturtulmuştu.

Arslan dün (2 Ekim) Halk TV yayınında, Ankara'daki saldırgan hakkında "Belki o kişi üzerine bomba olduğunu bilmiyordu. Gelip hiçbir şey yapamadan ölünmez. Bana sorarsanız Her şeye aykırı, durup dururken kendini patlatmış. Ankara’da bir arabayı açıp düz kontakla çalıştırmak yerine neden Kayseri'de birini öldürerek ‘Ben geliyorum heeey. Bombalar sırtımızda tabanca belimizde nedir yani..." şeklinde konuşmuştu.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Arslan'ın Ankara'daki saldırının ardından kullandığı ifadeler nedeniyle Halk TV ve Arslan hakkında inceleme başlatmış, Halk TV İmtiyaz Sahibi Cafer Mahiroğlu da Arslan'ın sunduğu Medya Mahallesi programının yayından kaldırıldığını açıklamıştı. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar